PGW: Royal Rumble 2024
27 Nisan, Cumartesi
Wells Fargo Center
Philadelphia, Pennsylvania
TANITIM
MAÇ KARTLARI
Pre-Show (26 Nisan Cuma, 22:00)
YouTube Kanalı Yayını
World Heavyweight Championship
Christopher Daniels (c) vs. Cody Rhodes
Television Championship
Velveteen Dream (c) vs. Joe Gacy w/ Goldust
PGW Championship
Val Venis (c) vs. Bryan Danielson
Winner Goes to Wrestlemania Main Event
30-Man Royal Rumble Match
Dün Gece, 21.00
Wells Fargo Center'a giden yolcu otobüsü...
Heath Slater: Bu otobüs sallanıyor.
Justin Gabriel: Otobüs sallanmıyor Heath. Bize teker üstünde bir koltuk seçtiğin için bu çileyi çekiyoruz. Biz bu şirketin eski Tag Team Şampiyonlarıyız ve sen gidip otobüste 33 numaralı koltuğu alıyorsun. Biraz daha zeki olman gerekmez miydi? Bunun olacağını biliyor olmalıyd-
Dragon Lee: Biraz susun aptal herifler! Bu otobüste bir bebek olmadığı için fazlasıyla mutluyken sizin sesiniz tüm yolculuğu ağlayan bir bebekten bile daha çok berbat ediyor!
Otis: Benim karnım acıktı. Ne zaman servis olacak?
Zack Ryder: Servisle doyacak mısın? Alt tarafı bir karton çay ve bir paket bisküvi.
Otis: Muavin bizi tanıyor ve biliyor. O güzel bisküvilerden istediğim kadar alabilirim.
Bu sırada otobüste servis mevzuatının başladığını görüyoruz. Muavin kendini gösteriyor ve bu...
Bu Superstars GM!
Otis: İşte servis başlıyor. Kurt gibi acıktım. SGM bir an önce gelsin de o masaya elimi daldırıp istediğim kadar tutku alayım.
Curt Hawkins: Arenaya ne kadar kaldı? Neden bu çileyi çekiyoruz? Uçağa binebilirdik.
Dragon Lee: Şimdi de sen mi başlıyorsun?
Sami Zayn: OH... SİKECEĞİM ARTIK BİR SUSMAYA NE DERSİNİZ?
Dragon Lee: Muavin buraya gelene kadar Otis açlıktan ölebilir.
Silas Young: Fazla komiksin Booker. Bakalım arenaya vardığımızda seni ringden aşağı atarken de böyle şaklabanlık yapabilecek misin?
Heath Slater: Sizinle yolculuk yapılmaz. Ne zaman mola veriliyor? İşemem gerekiyor.
Zack Ryder: Bu obez Otis ve altına bezi eksik kalan Heath ile bu yol bitecek gibi değil. Umarım mola yerinde yanlış otobüse binerler ve onları atlatırız.
Justin Gabriel: Kendine gel Zack! Karşında eski PGW Tag Team şampiyonları duruyor. Buradaki hiyerarşide, sizin gibi ezikler arasında en yüksekteyiz. O yüzden saygını takınsan iyi edersin!
Sami Zayn: Peki sen... Sen susmaya ne dersin Justin yoksa Intercontinental Title'ı yakıp kül ettiğim gibi senin de o yeni bıraktığın sakallarından başlayıp-
Bu sırada lafı bölünüyor çünkü Sami Zayn'in önündeki Otis koltuğu tüm gücüyle arkaya yatırıyor. Sami olduğu yerde iki büklüm kalıyor.
Otis: Ben üç paket tutku, iki bardak fanta ve bir tane kulaklık istiyorum sayın GM, çünkü burada yatıp AROG filmini izleyeceğim!
Superstars GM: Sayın GM'i mi kaldı? Neyse... İstediğin kadar tutku alabilirsin. Fanta şişelerinden bir tanesini de buraya koyuyorum bittikçe koyarsın fakat çok abartmasan iyi edersin. O kadar da mola vermeyeceğiz.
Curt Hawkins: Kaptan içeride sigara mı içiyor?
Superstars GM: Cam açık içiyor. Uyumamak için. Biraz olsun halden anlayın. Adam sabahtan beri direksiyon sallıyor.
Bir anda Otis'in koltuğuna arkadan bir tekme vuruluyor ve Otis kafasını AROG filminin açık olduğu otobüs televizyonuna çarpıp elindeki fanta bardağını tümüyle Silas Young'ın bacağına boşaltıyor. Sami Zayn bulunduğu o sıkışık alandan kalkıp Otis'in kafasına dikilip koltuğunu zorla öne almaya çalışıyor.
Otis: KAFAM! KAFAM ACIYOR!
Silas Young: APTAL OBEZ! BENİ ISLATTIN!
Sami Zayn: O KOLTUĞU BİR DAHA YATIRIRSAN OĞLUM, OLACAKLARDAN BEN-
Justin Gabriel: NE YAPARSIN SAMI? BU OTOBÜSTE SENİN BORUN ÖTMEYEC-
Curt Hawkins: SİZİ SİKEYİM!
Heath Slater: OTOBÜS MOLA VERMEZSE ALTIMA İŞEYECEĞİM!
Otis: FANTAMI DÖKTÜN!
Dragon Lee: BİR DAHA BANA BOOKER DESENE! SADECE BİR DAHA DE! SANA NELER OLUYOR GÖSTEREYİM! BEN O DEĞİLİM!
Zack Ryder: O TAG TEAM TITLE'IN HİÇBİR DEĞERİ YOK JUSTIN BUNU SEN DE BİLİYORS-
Superstars GM: YETER!
Otobüsteki herkes muavin SGM'nin bağırmasıyla sesini kesiyor. Bu sırada otobüs birden depo gibi bir yere giriş yapıyor, içerideki tüm ışıklar kapanıyor ve kaptan stop ediyor. SGM bunu görünce kravatını çıkarıp gömleğinin düğmelerini de açıyor.
Superstars GM: Sonunda bitti. Bunu daha fazla çekemezdim!
Sami Zayn: Burası bir mola yerine benzemiyor. Bizi nereye getirdiniz böyle?
Superstars GM: Mola yeri değil zaten gerizekalı Sami! Sizin için yolun sonu olan yer. Bundan ötesi yok!
Dragon Lee: Hey hey hey! Sen neyden bahsediyorsun GM? Biz Royal Rumble'a gidiyoruz!
???: Hayır... Gitmiyorsunuz.
Bu... Bunu söyleyen... HIV ZEKE! Orta kapının oradaki muavin yatağından çıkıp aşağı iniyor ve kendine bir sigara yakıyor. Superstars GM ise hemen orta kapıdan aşağı inince kapı kapanıyor! Bunun yanında otobüs bir yere oturmuş gibi yoğun metal bir ses geliyor! İçeridekiler şaşkınlıkla camları yumruklarken şoför koltuğundan biri inip otobüsün tam karşısında bulunan merdivenlerde duran HIV Zeke & Superstars GM ikilisinin yanına geliyor.
Bu... BU MATT MORGAN!
Matt Morgan: Üzgünüm baylar. Ama sizin için yolculuk buraya kadardı. Royal Rumble'a gidecek başka bir yolcu otobüsümüz var. Turuncu renkli olan.
Morgan, Superstars GM ve HIV Zeke'e sırayla bin dolar nakit veriyor. İkili Matt Morgan'a teşekkür edip birlikte otobüsten iniyorlar. Bu sırada içeride kalan eski PGW & SUPERSTARS veteranlarının bağırma seslerini duyuyoruz. Kameralar kapanıyor.
Exclusive II
Royal Rumble'a bir gün kala Wes Lee'nin burada kalmak için kiraladığı evindeyiz. Gece vakti vardığı bu evde valizinden kıyafetlerini çıkarıp dolaba asıyor ve bir süre bundan sıkılıp çömeldiği yerden ayağa kalkıyor. Camdan aşağı doğru bakarken gözüne, yatağının üstüne koyduğu Money in the Bank çantası ilişiyor ve onun yeni haline bakıyor.
Wes Lee: (kendi kendine sayıklar) Kutsal çanta.
Düşünceli bir şekilde çantaya baktıktan sonra tekrar valizinin yanına gidip eğilen Wes Lee, orada bir kitap görüyor.
Bu Hermann Hesse'den Siddhartha. Wes Lee bu kitabın burada ne aradığına dair tuhaf bir şekilde bakıyor.
Wes Lee: Siddhartha. Kim bilir ne kadar süredir bu valizin kıyısında köşesinde seni öylece unuttum... Ya da... Seninle birlikte nereye gidiyordum? Hatırlamak isterdim.
Kitabı eline alıp tozlarını üflüyor ve kapağını açıp biraz göz gezdiriyor. Wes Lee biraz göz gezdirdikten sonra Siddhartha'yı geri bırakıp ayağa kalkıyor ve tekrar camdan dışarı bakıyor.
Arkasını döndüğünde ise Kutsal Çanta'ya baktıktan sonra gözü hemen onun yanında bulunuyor olan Siddhartha'ya ilişiyor. Wes derin derin nefes alıp kafasını yukarı doğru kaldırırken kameralar kapanıyor.
Royal Rumble'a bir gün kala Wes Lee'nin burada kalmak için kiraladığı evindeyiz. Gece vakti vardığı bu evde valizinden kıyafetlerini çıkarıp dolaba asıyor ve bir süre bundan sıkılıp çömeldiği yerden ayağa kalkıyor. Camdan aşağı doğru bakarken gözüne, yatağının üstüne koyduğu Money in the Bank çantası ilişiyor ve onun yeni haline bakıyor.
Wes Lee: (kendi kendine sayıklar) Kutsal çanta.
Düşünceli bir şekilde çantaya baktıktan sonra tekrar valizinin yanına gidip eğilen Wes Lee, orada bir kitap görüyor.
Bu Hermann Hesse'den Siddhartha. Wes Lee bu kitabın burada ne aradığına dair tuhaf bir şekilde bakıyor.
Wes Lee: Siddhartha. Kim bilir ne kadar süredir bu valizin kıyısında köşesinde seni öylece unuttum... Ya da... Seninle birlikte nereye gidiyordum? Hatırlamak isterdim.
Kitabı eline alıp tozlarını üflüyor ve kapağını açıp biraz göz gezdiriyor. Wes Lee biraz göz gezdirdikten sonra Siddhartha'yı geri bırakıp ayağa kalkıyor ve tekrar camdan dışarı bakıyor.
Arkasını döndüğünde ise Kutsal Çanta'ya baktıktan sonra gözü hemen onun yanında bulunuyor olan Siddhartha'ya ilişiyor. Wes derin derin nefes alıp kafasını yukarı doğru kaldırırken kameralar kapanıyor.
Son düzenleme: