- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 33
- Mesajlar
- 2,373
- Beğeni sayısı
- 441
- PG Nakit
- 0
- Konum
- Maltepe
- RPG Karakteri
- Jeff Hardy
- Favori Güreşçi
- Adam Cole
"Düşmenin en kötü yanı; seni kaldırmak için elini uzatacak insanların olmamasıdır."
Neyi koruduk veya neleri feda ettik. Uzun bir yolda en zorlu süreç genellikle yolculuğun sonlarıdır. Çünkü bitirme düşüncesi sana tüm yorgunluğunu hatırlatır. Adımların ağırlaşır, tüm hevesin ve hatta tüm duyguların körleşir. Unvanı kaybettikten sonra kendimi karşıma aldım ve tüm bunları düşündüm. İsteğimi ve hayallerimi kaybetmemiştim. Ayağa kalkmak istediğimde ellerim titiryordu. Heyecanlıydım, başarısız olmak beni üzmemişti. Şampiyonluklar kazandım ama kimseye bir şampiyonmuşum gibi hissettiremedim. Bu benim eksikliğimdi, zamanında yapmış olduğum hatalar yüzünden bu konuda kendime bir şeyler katamamıştım. Bir çaylak gibi davrandım, şampiyon iken hiçbir tecrübemi yansıtamadım. Bu durumdan ders almak beni pişmanlıklarıma geri götürse de bir yandan da kendimi eskisinden daha dinç hissetmeme sebep oluyor. Mücadele etmek ve meydan okumak istiyorum. Bir dahaki sefere unvanı daha iyi taşımak için elimden geleni yapma isteği beni daha hızlı yukarı çekiyor.
"Her hikayede bulunmak zorunda değilsin, bazen kendi hikayenin düşüşünü de sonuna kadar yaşaman gerekir."
Tamamen ana temadan bağımsız bir şekilde ilerlediğimin farkındayım. Bunca zaman vermiş olduğum savaşlardan yeterince hatıra kazandım ve artık yeni bir savaşın bana hiçbir katkısı olmayacağını düşünüyorum. Kanıtlanması güç ve ileri seviye bir suç için körü körüne karar vermek pek profesyonelce bir davranış değil. Bununla lgili araştırmalar elbette devam ediyordur ama suçu kanıtlanmamış bir insana suçluymuş gibi davranmak da seni suçlu yapar. Kesin kanıtlar çıkana kadar bir tarafta bulunmak istemiyorum. Buna isterseniz korkaklık diyebilirsiniz ama ben bir güreşçiyim, avukat değil. Bazen kim olduğun bilmen gerekiyordur. Bunca zaman şirketin başını ağrıtan Meksikalılar bir anda iyi karakter mi olacaktı? Bunu asla bilemem ve yorum yapamam.
"Kimseyi bir rakip veya düşman olarak görmüyorum. Sadece kendim için kanıtlamam gerekenler var."
Ne olursa olsun, nasıl bir süreç devam ederse etsin birileri bu sistemi ilerletmeye devam edecek. İşin politik kısmı beni ilgilendirmiyor. Kimsenin suçsuz olduğunu da iddia etmiyorum ve ne kadar duygusal bir konuşma yapılırsa yapılsın bu durum bende bir şey ifade etmiyor. Kimse için haklı veya haksızlığını kanıtlamak için emeklerimi harcamam. Bana yapılmış olan iyilikler için bir karşılık beklendiğini zannetmiyorum ancak eğer de böyle bir düşünce ile karşıma gelinirse iş etiğimi bozmayacağımdan emin oalbilirsiniz.
Tarafsızlığımı istedğiniz gibi olumsuz değerlendirebilirsiniz ama bir taraf seçmenin ve özellikle yanlış tarafı seçmenin bırakmış olduğu izleri benden daha iyi bilen bir güreşçi olduğunu düşünmüyorum. Savunmak istediğiniz düşünceleri eleştirmiyorum ancak şu an da kendimden başka birisine harcayacak bir vaktim kalmadı.
"Bu hayatta her şeyi satın alabilirsin ancak zamanı asla satın alamazsın."
"İç savaş için en tepede bekleyeceğimi sanmıştım, yanılmışım. Bazen mağlubiyetler bize çok şey kazandırır."
"Düşmenin en iyi yanı; tek başına kalkmayı hatırlamaktır."
"Eğer her zaman tatmin olabilseydik hayatın geri kalanının anlamı ne olacaktı? Eksik olmak bizi bir sonraki basamağa doğru iten şeydir."
"Ben, kendi yolumu yazmaya devam edeceğim."
"Bazen yukarıda"
"Bazen aşağıda"
Ama yine heyecanla ayağa kalkacağımdan emin olun.
Neyi koruduk veya neleri feda ettik. Uzun bir yolda en zorlu süreç genellikle yolculuğun sonlarıdır. Çünkü bitirme düşüncesi sana tüm yorgunluğunu hatırlatır. Adımların ağırlaşır, tüm hevesin ve hatta tüm duyguların körleşir. Unvanı kaybettikten sonra kendimi karşıma aldım ve tüm bunları düşündüm. İsteğimi ve hayallerimi kaybetmemiştim. Ayağa kalkmak istediğimde ellerim titiryordu. Heyecanlıydım, başarısız olmak beni üzmemişti. Şampiyonluklar kazandım ama kimseye bir şampiyonmuşum gibi hissettiremedim. Bu benim eksikliğimdi, zamanında yapmış olduğum hatalar yüzünden bu konuda kendime bir şeyler katamamıştım. Bir çaylak gibi davrandım, şampiyon iken hiçbir tecrübemi yansıtamadım. Bu durumdan ders almak beni pişmanlıklarıma geri götürse de bir yandan da kendimi eskisinden daha dinç hissetmeme sebep oluyor. Mücadele etmek ve meydan okumak istiyorum. Bir dahaki sefere unvanı daha iyi taşımak için elimden geleni yapma isteği beni daha hızlı yukarı çekiyor.
"Her hikayede bulunmak zorunda değilsin, bazen kendi hikayenin düşüşünü de sonuna kadar yaşaman gerekir."
Tamamen ana temadan bağımsız bir şekilde ilerlediğimin farkındayım. Bunca zaman vermiş olduğum savaşlardan yeterince hatıra kazandım ve artık yeni bir savaşın bana hiçbir katkısı olmayacağını düşünüyorum. Kanıtlanması güç ve ileri seviye bir suç için körü körüne karar vermek pek profesyonelce bir davranış değil. Bununla lgili araştırmalar elbette devam ediyordur ama suçu kanıtlanmamış bir insana suçluymuş gibi davranmak da seni suçlu yapar. Kesin kanıtlar çıkana kadar bir tarafta bulunmak istemiyorum. Buna isterseniz korkaklık diyebilirsiniz ama ben bir güreşçiyim, avukat değil. Bazen kim olduğun bilmen gerekiyordur. Bunca zaman şirketin başını ağrıtan Meksikalılar bir anda iyi karakter mi olacaktı? Bunu asla bilemem ve yorum yapamam.
"Kimseyi bir rakip veya düşman olarak görmüyorum. Sadece kendim için kanıtlamam gerekenler var."
Ne olursa olsun, nasıl bir süreç devam ederse etsin birileri bu sistemi ilerletmeye devam edecek. İşin politik kısmı beni ilgilendirmiyor. Kimsenin suçsuz olduğunu da iddia etmiyorum ve ne kadar duygusal bir konuşma yapılırsa yapılsın bu durum bende bir şey ifade etmiyor. Kimse için haklı veya haksızlığını kanıtlamak için emeklerimi harcamam. Bana yapılmış olan iyilikler için bir karşılık beklendiğini zannetmiyorum ancak eğer de böyle bir düşünce ile karşıma gelinirse iş etiğimi bozmayacağımdan emin oalbilirsiniz.
Tarafsızlığımı istedğiniz gibi olumsuz değerlendirebilirsiniz ama bir taraf seçmenin ve özellikle yanlış tarafı seçmenin bırakmış olduğu izleri benden daha iyi bilen bir güreşçi olduğunu düşünmüyorum. Savunmak istediğiniz düşünceleri eleştirmiyorum ancak şu an da kendimden başka birisine harcayacak bir vaktim kalmadı.
"Bu hayatta her şeyi satın alabilirsin ancak zamanı asla satın alamazsın."
"İç savaş için en tepede bekleyeceğimi sanmıştım, yanılmışım. Bazen mağlubiyetler bize çok şey kazandırır."
"Düşmenin en iyi yanı; tek başına kalkmayı hatırlamaktır."
"Eğer her zaman tatmin olabilseydik hayatın geri kalanının anlamı ne olacaktı? Eksik olmak bizi bir sonraki basamağa doğru iten şeydir."
"Ben, kendi yolumu yazmaya devam edeceğim."
"Bazen yukarıda"
"Bazen aşağıda"
Ama yine heyecanla ayağa kalkacağımdan emin olun.