- Katılım
- 4 Mar 2024
- Konular
- 1
- Mesajlar
- 44
- Beğeni sayısı
- 41
- PG Nakit
- 0
- Konum
- Hatay
- Favori Güreşçi
- Triple H
Bu konuda amatörce yazdığım kısa hikayeleri paylaşacağım. Lütfen konuyla alakasız yorumlar yapmayın ki konunun güzelliği bozulmasın.
İşte ilk örnek:
Sivas'ın topraklarında, 1940'lı yıllarda,
Ramazan Atak, çobanlıkla geçirirdi günleri ardı sıra.
Öksüz köyünün tozlu yollarında,
Sevdayla yanardı yüreği, Ayşe Arslan'a.
Mert Arslan'ın kızı Ayşe, gönül pınarında,
Ramazan'ın aşkıyla coşardı içinde bir rüzgar gibi.
Ancak Mert Arslan, köyün ağası,
Gözü kara sevdallılara engel olurdu yasaklarıyla.
Ayşe'nin kalbi Ramazan'ın,
Gözlerinde kaybolmuş, aşkın incecik izleri.
Ancak Mert Arslan, kızını başka birine vermek ister,
Sevdayı bir kenara atar, para herşeydi onun için.
Ayşe, çaresizce direnir sevdasına,
Ancak köyün karanlık gölgeleri,
Onun neşeli yüzünü karartır, kederle dolar içi.
Bir gece, yıldızlar mabedine titreyerek bakarken,
Intihar eder, sevdiğinin yokluğu dayanılmaz yüklenirken.
Ramazan'ın yüreği bir yangın yerine döner,
Öfkeyle dolanır, adaletsizliğe isyan eder.
Mert Arslan'ın karşısına çıkar, gözleri intikam dolu,
Kanla yazılmış bir son bekler, gökler titrer, ruhlar ürperir.
Köyün sessiz sokaklarında, iki adam karşı karşıya gelir,
Ramazan'ın eli kanla lekelenir, Mert Arslan bedeniyle yere serilir.
Adaletin kör olduğunu anlar Ramazan,
Hapishanenin karanlık hücresinde, yıllarca sürüklenir hayat.
Ve böylece, Sivas'ın topraklarında,
Bir aşk hikayesi kanla, gözyaşıyla son bulur,
Öksüz köyünün sessiz sokaklarında,
Sevda ve ihanet, aynı topraklara gömülür.
İşte ilk örnek:
Sivas'ın topraklarında, 1940'lı yıllarda,
Ramazan Atak, çobanlıkla geçirirdi günleri ardı sıra.
Öksüz köyünün tozlu yollarında,
Sevdayla yanardı yüreği, Ayşe Arslan'a.
Mert Arslan'ın kızı Ayşe, gönül pınarında,
Ramazan'ın aşkıyla coşardı içinde bir rüzgar gibi.
Ancak Mert Arslan, köyün ağası,
Gözü kara sevdallılara engel olurdu yasaklarıyla.
Ayşe'nin kalbi Ramazan'ın,
Gözlerinde kaybolmuş, aşkın incecik izleri.
Ancak Mert Arslan, kızını başka birine vermek ister,
Sevdayı bir kenara atar, para herşeydi onun için.
Ayşe, çaresizce direnir sevdasına,
Ancak köyün karanlık gölgeleri,
Onun neşeli yüzünü karartır, kederle dolar içi.
Bir gece, yıldızlar mabedine titreyerek bakarken,
Intihar eder, sevdiğinin yokluğu dayanılmaz yüklenirken.
Ramazan'ın yüreği bir yangın yerine döner,
Öfkeyle dolanır, adaletsizliğe isyan eder.
Mert Arslan'ın karşısına çıkar, gözleri intikam dolu,
Kanla yazılmış bir son bekler, gökler titrer, ruhlar ürperir.
Köyün sessiz sokaklarında, iki adam karşı karşıya gelir,
Ramazan'ın eli kanla lekelenir, Mert Arslan bedeniyle yere serilir.
Adaletin kör olduğunu anlar Ramazan,
Hapishanenin karanlık hücresinde, yıllarca sürüklenir hayat.
Ve böylece, Sivas'ın topraklarında,
Bir aşk hikayesi kanla, gözyaşıyla son bulur,
Öksüz köyünün sessiz sokaklarında,
Sevda ve ihanet, aynı topraklara gömülür.