10. Ronda Rousey
En çabuk ve en yakın zamanda olan örnek bu.
WrestleMania 34'teki mixed tag match'ı WWE tarihindeki en iyilerinden birirydi. Maçta Triple H, eski UFC dövüşçüsü Ronda'yı bizlere dünyanın en azılı kadını gibi satmaya çalışıyordu. İşe de yaramadı değil - Rousey, ilk maçında, karşısına kim çıkarsa çıksın ezip geçebileceğini gösterdi.
Ronda, Triple H'i fahişesi yapıp Steph'i bez bebeği yaptıktan sonra Mania'dan harika yüksek bir momentum ile ayrılıyordu. En üst seviyedeki yıldızlardan biri olmaya hazır gibi gözüküyordu ve bu dünyanın en güçlü çiftlerinden birinin onun karşısında ezilmesi sayesinde oldu.
9. Chris Benoit
Chris Benoit, WCW'da (Kevin Nash'in tabiriyle) "vanilla midget" adlandırılırken yalnızca birkaç yıl içerisinde dünyanın en saygı duyulan güreşçilerinden biri oldu. Bu başarılarını elde ettiği için The Rock, Kurt Angle ve Triple H gibi isimlere çok şey borçlu.
Triple H, WrestleMania XX'de Crippler Crossface'e pes ederek onu en zirve noktalaya koydu ve yalnızca 3 ay sonra Vengeance'ta tekrar jobladı; bu ikinci kayıp Kanadalıların başardığı en büyük kemer savunması olarak da kabul edilebilir.
Chris Benoit'nın HHH'i 26 Temmuz 2004 tarihindeki RAW'da bir saat süren 'Iron Man' maçında yendiğini de özellikle söyleyelim. Bu üç galibiyet adamı WWE'nin demir başlarından birine dönüştürdü ve bu başarılar şirketin bir deliğinden kayıp gitti.
Nash'in gerçek hayattaki arkadaşlarından birisinin Benoit'nın buralara gelmesinde referans olması da ayrı bir ironi.
8. Chris Jericho
Tamam, Jericho ilk başlarda Steph'in şahsi uşağı gibi gösterilmiş ve WrestleMania X-8'de HHH tarafından parçalanmış olabilir ama bu bize tam hikayeyi anlatmaz. 2 yıl öncesinde, Jericho WCW'dan yeni geldiği dönemde, kendisini WWF sistemine tam olarak beğendiremedi.
Kötü piç Triple H, bu süreci hızlandırdı.
17 Nisan 2000 tarihli Raw'da WWF kemerini adeta 'bir milyon dolar dolu çanta düşürmüş' misali Jericho'ya bıraktı, ardından Fully Loaded'da harika bir 'Last Man Standing' maçı ile bunu devam ettirdi. Cidden, bu 'savaşı' seyretmediyseniz en iyi maçlardan birini kaçırıyorsunuz.
2000'in yazında, Jericho, WWF'te aradığı o özgüveni sonunda yakalamıştı. O noktaya bir şekilde gelmiş olabilir ama Triple H'in Jericho'ya en ihtiyaç duyulan zamanda el uzattığından şüphe yok.
7. Seth Rollins
Şu anda inanması güç ama Seth Rollins, Shield üyeleri arasında bir başarı elde etmesi en düşük ihtimal olarak görülen yıldızdı. Roman Reigns, Vinnie Mac'in rüyalarını süsleyen bir tipteydi ve Dean Ambrose hakkında da insanlar onun yeni nesil Roddy Piper olduğunu düşünüyordu. Seth ise gereksiz kimseydi.
Bu, Seth'in arkadaşlarına ihanet edip HHH'in yanında yer alana kadar değişmedi.
'The Game', Rollins'i "B planı" olarak harekete geçirdi ve Seth'in yeteneklerini ve erdemini, izleyen herkese göstermesi adına tüm ihtimalleri ayakları altına serdi. Triple H, Rollins'in bir nevi menajeri oldu ve Bobby Heenan-vari bir şekilde sanki yeni nesil Ric Flair'i destekliyormuş gibi davrandı.
Yıllar sonra, Hunter, WrestleMania 33'te 'Non-Sanctioned' maçında pupa evresindeki kelebeğini fiziksel olarak pushlamaya geçti. Bu iki adamın da en iyi maçı olmamasına rağmen Rollins, kariyerinin ivmesini bu maçla beraber ikiye katladı.
6. Roman Reigns
Vince McMahon'un Roman'ı şirketin en iyisi yapma seferine katılmış olan bir takım arkadaşı.
Plan inanılmaz bir şekilde başarısız olabilirdi fakat bunu Triple H'in hatası olarak göremezdik. Herkes üzerinde denediği o numarayı yaptı ve ardından bütün hayranların Reigns'i aşırı pushlanmış "poster-boy" görmesine rağmen spot ışıklarını WM 32'de spot ışıklarını onun üzerine çevirdi.
İnsanlar 'Mania 32'nin main event'ini baştan aşağı bir aptallık olarak görebilirdi ve öyle de oldu. HHH'in Reigns'i yükseltmek için kıçını yırttığı açık bir gerçek ve şirketin iyiliği için Vince'in ricasını yerine getirdi. Tekrar söyleyelim, konfeti dolu kutlamaların beğenilmemesi onun hatası değil.
WWE, Reigns'e, onu en kötü yıldızlarla karşılaştırarak en büyük zararı verdi ve Hunter'ın ezici otoritesini özel bir iblis olarak kullanıp her "babyface"te olduğu gibi içindeki şeytanı çıkarmasını bekledi.
Triple H, burada elinden gelenin en iyisini yaptı.
5. Chyna
In Your House 13: Final Four'da Hunter'ın Guldust ile olan maçı esnasında seyirciler arasından çıkan bir kaslı kadın Marlena'ya saldırdı. Bu bisepsleri o biçim olan kadının adı Chyna'ydı ve HHH'in özel korumalığını yaptı - bu adamın yıldız yapma yeteneklerinden bir tanesi de bu şekilde ortaya çıkmış oldu işte.
Kasları meydanda olanlara karşı takıntılar olan bir devirde (kadınlar sadece göze hitap edebilen kimselerdi ve bir yumurtayı bile kıramazlardı), Hunter, bir kadına ağırlık kaldırmasına izin verdi. "Eğer Chyna orada bulunmasa herhangi bir babyface gelip onun kıçını tekmeler" algısının oluşmasından korkmadı ve bu Chyna'nın karakterinin inandırıcılığını kazanmasını sağladı.
Erkeklerin %90'ından daha tehlikeli gözüküyordu.
Şirket, Chyna'yı bir erkeğe eşit şekilde pushlamaya devam etti ve Triple H, bu booklamaya elinden geldiğince yardım etti ve ne zaman bir tehlike ile yüzleşse hep onun arkasına sığındı. Sonunda, Hunter'ın yanında durarak D-Generation X'in vazgeçilmezlerinden biri oldu ve sonrasında ise kendi başına durabilen ve kendi başarılarını elde etmeye koyulan bir figüre dönüştü.
4. Randy Orton
Evolution gibi bir takımda sığınacak yer bulmak 2003 yılının başında bulunan Randy Orton için bulunmaz Hint kumaşıydı. Ric Flair ve Triple H gibi adamların arkasında durmak özel bir noktaydı ve bu, Mr. RKO'nun başında bitmek bilmeyecek bir baskı demek oluyordu. Dünyadaki her bir saniyesi kendi başında bir main-eventer olmak için çabalamak için geçiyordu.
2004'ün yazında, o da Triple H de hazırdı.
'The Game'e karşı babyface olarak maça çıkmak Orton'ı bambaşka bir seviyeye taşıdı. Triple H'in düşmanlarını ezmeye yardım etmek adına ortaya çıkan bir kas gücü olmak yerine Orton, bir zamanlar kendi akıl hocası olduğunu iddia eden bir adama karşı çıkıp kendi yeteneklerini sergileme şansı yakalamıştı. Hayranlar da bunu iyice kabullenmişti.
WWE'nin Triple H vs. Randy Orton'a sürekli geri dönmesinin bir sebebi var. 2004'teki mücadeleleri inanılmaz derecede güzeldi ve bu ikilinin her birkaç yıl içerisinde farklı şeyler ortaya koyabilecek müthiş bir kimyası var.
3. John Cena
İtiraf etmeliyiz ki John Cena, WM 22'de Triple H'in karşısına çıkmadan önce kendini belli bir noktaya taşımıştı. Yine de şovun main eventinde Triple H'e karşı temiz submission galibiyeti onu WWE'nin yeni yüzü olacağına kesin gözüyle bakmamızı sağladı.
'The Game', görünüşe bakılırsa Cena'nın STFU hareketini Benoit'nın Crossface'inden beri gelmiş en acı verici hareket olarak göstermekten oldukça memnundu.
'Mania 22'de yalnızca ama yalnızca bir görevi vardı ve o da Cena'yı ileri gitmeye durmaksızın devam eden WWE'nin yüzü yapmayı meşrulaştırmak. Ringde süren 22 dakika sonunda amacına ulaştı ve yıldızlaştırma gücünü en iyi şekilde yılın en büyük şovunda kullandı.
2. Batista
2006'daki John Cena örneği kimseye bir sürpriz olarak gelmemiş olmalıydı. Bir yıl öncesinde, Batista'yı Vince'in poster-boy'una karşı koymadan önce onu yüceltme görevini almıştı. WrestleMania 21'de, eski Evolution takımını main-event'e koymuştu.
Sayanlar için söyleyelim bu Hunter'ın 3 kez üst üste WrestleMania'da birilerini yükseltmesi demek oluyor. Tek fark, Triple H bu sefer Benoit gibi iyice pişmiş birisine karşı maça çıkmıyordu. Batista bir çaylak sayılırdı ama Triple H ringin bir tarafından diğer tarafına fırlarken hiç de öyle gözükmüyordu.
Temmuz 2005'te Hell in a Cell'de ikisi de patlama noktasına geldiğinde WWE hayranları artık Batista'yı bunların üstesinden gelebilecek bir yıldız olarak kabul etmişti. Triple H'e karşı kendisini yıldızlaştıran galibiyetleri asla gözden kaçmamalı ve unutulmamalı.
Batista, arkadaşının kendisi için yaptıklarından hala bahsediyor.
1. Daniel Bryan
Ve işte son.
İster dikkatlice tasarlanmış olsun ister son dakika da yaşanmış bir booklama olsun, WrestleMania XXX'da karşımıza koyulan şey gerçekten göz kamaştırıcıydı. Triple H, Authority'nin başı olarak Steph'in yanında durup, tekrar tekrar Bryan'a şirketin başındaki kurt olması için yeterli çekicilik ve yeteneğe sahip olmadığını söylüyordu.
"B+ player" muhabbeti hayranların rahatsızlığını iyice alevlendirdi - insanlar Bryan'a karşı adil bir davranış istedi ve 'Mania XXX'da Triple H'e karşı sütten çıkma ak kaşık bir galibiyetle bu isteklerini elde ettiler. Aynı şovun ilerleyen saatlerinde, Bryan, Batista ve Orton'a karşı çıktığı Triple Threat maçında WWE şampiyonluğunu elde etti.
Maç öncesi cezalandırıcı konuşmadan maçın bizzat kendisine kadar her şey, Bryan herkesin kahramanı olarak şirkete karşı geliyormuş gibi tasarlandı. İlginçtir ki, hayranlar hiç beklemediğini yaşadı ve asla dünya şampiyonu olamayacağı söylenen bir adamın şovun sonunda törenle şampiyonluğunu kutlamasını izledi.
Hikaye boyunca, Triple H, kendisine gelen eleştirileri ("zirveye çıkmasının tek sebebi Vince'in kızıyla evli olması" gibi) Bryan'ın davasını güçlendirmek için çok akıllıca ve harika bir şekilde kullandı.