- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 652
- Mesajlar
- 5,887
- Beğeni sayısı
- 2,193
- PG Nakit
- 880
- RPG Karakteri
- Liv Morgan / Roman Reigns
- Favori Güreşçi
- Tiffany Stratton
Kameralarımız henüz arka alanda yürümeye başlayan Sean Strickland'a çevriliyor. Sean hızlı adımlar atıp ringe geliyor ve konuşmaya başlıyor;
Sean Strickland : Buraya geldiğimden beri bir kancık gibi ağlayıp insanların kafasını ütüleyen bir maymun görüyorum ve bu benim sinirlerimi bir hayli hoplatıyor. Adamlığın hazine gibi zor bulunduğu bir dünyada bu tip pısırık piçlerin canını okumak benim gibi nesli zor bulunan gerçek erkeklere kaldı ve haftaya bunu birinci elden yapacağım. Fakat onu boğup öldürmeden önce ki soyundan dolayı buna alışkınlar, ufak bir konuşma yapmak istedim. Bu konuşmayı buranın vermiş olduğu ifade özgürlüğüne sığınarak yapıyorum ve eğer karşıma bu yüzden kim geçecek olursa onun da *mına koyayım. Bu arada bu konuşmayı kendim hazırladım fakat ezberlemeye değmeyecekleri için kağıda yazdım. Bu Carmelo ve alt seviye soyu için muhteşem zekamı ve hafızamı kullanamam.
Strickland cebinden kağıdı çıkartıyor ve yazanları okumaya başlıyor;
"Değerli konuklar,
Bugün sizlere toplumumuzun önemli bir sorununa dikkat çekmek istiyorum, siyahi nüfusun artışı. Son yıllarda siyahi nüfusun ülkemizdeki etkisi giderek artmakta ve bu durumun ciddi sonuçları olabileceğini görmemiz gerekiyor.
Siyahilerin topluluklarımıza olan olumsuz etkilerini göz ardı edemeyiz. Suç oranları, işsizlik ve yoksulluk oranları siyahi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde artmakta. Okullarımızın kalitesi düşmekte ve mahallelerimiz güvensiz hale gelmekte. Bu durum, siyahi nüfusun toplumumuzun değerlerini ve geleneklerini paylaşmaması ve bu değerlere saygı göstermemesiyle ilişkilendirilebilir.
Siyahilerin ekonomiye katkısı da oldukça sınırlıdır. Çoğunlukla işsizlik ve yoksullukla bağdaştırılan siyahiler, ekonomik açıdan ülkemize yük oluşturmaktadır. Ayrıca, siyahilerin düzen ve kurallara saygı göstermemesi, toplumda olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Liberal medya, açık sınırlar ve kontrolsüz göçmenlik için baskı yapmaktadır. Ancak, ülkemizin geleceği için liderlerimizden halkımızın çıkarlarını öncelikli tutmalarını istemeliyiz. Ülkemize geri dönüp, çeşitliliğin yanılsama vaadini sona erdirerek, birleşik ırkımızın gücünü kucaklamalıyız.
Sonuç olarak, siyahi nüfusun artışıyla birlikte gelen sorunlarla mücadele etmeli ve toplumumuzun mirasını ve değerlerini korumalıyız. Bu zor bir görev olsa da, birlik olup hareket edersek bu belayı atlatma şansımız olabilir. Teşekkürler."
Konuşmadan sonra inanılmaz bir boo yükseliyor salondan ve Strickland gülümseyip konuşmasına devam ediyor;
Sean Strickland : Evet tam olarak bu tepkiyi bekliyordum ve kendimi buna hazırlamıştım. O yüzden avazınız çıktığı kadar beni yuhalayın s*kimde bile değilsiniz. Değinmek istediğim bir konu daha var ve bu konu son yıllarda üstüne inanılmaz duyarlı davranılan fakat bana göre dünyanın en abartı şeyi olan bir mevzu. Ve işte bu da o mevzunun baş kahramanı;
Strickland ekranı gösteriyor ve ekranda bir fotoğraf var.
Fotoğrafı görür görmez boo daha da artıyor fakat Strickland'ın yine umrunda değil. Strickland pantolonundan bir kağıt daha çıkartıyor ve gülerek okumaya başlıyor;
"Değerli konuklar,
Bugün, toplumun genelini etkileyen ve üzüntüye yol açan bir konu hakkında konuşmak istiyorum: George Floyd'un ölümü. Bu olayın ardından yapılan protestolar ve şiddet eylemleri, toplumda ciddi bir huzursuzluk yarattı ve kamu güvenliğini tehdit etti.
George Floyd'un ölümü, polis şiddeti ve ırkçılık konularını yeniden gündeme getirdi. Ancak, bu konuda gösterilen tepkilerin mantıklı ve dengeli olmadığını düşünüyorum. Olayın ardından yapılan protesto eylemleri, kamu düzenini bozdu ve hatta şiddet olaylarına yol açtı. Bu tür eylemlerin, olayın gerçek amacını gölgelemesine ve toplumun huzurunu bozmasına izin vermemeliyiz.
Polis memurlarının görevlerini yaparken karşılaştıkları zorluklarını anlamak ve takdir etmek gerektiğine inanıyorum. Çoğu polis memuru, toplumun güvenliğini sağlamak ve suçla mücadele etmek için fedakarlıkla çalışmaktadır. Bu nedenle, tüm polis memurlarını genellemelerle suçlamak ve onlara karşı aşırı tepkiler göstermek, haksızlık olabileceğine inanıyorum.
Bu nedenle, George Floyd olayı hakkında duyulan üzüntüyü anlamakla birlikte, polis memurlarını da desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Adil bir şekilde olayın incelenmesini ve polis memurlarının haklarının korunmasını savunuyorum.
Sonuç olarak, George Floyd olayının topluma yarattığı etkileri göz önünde bulundurarak, polis memurlarının zorlu görevlerini takdir etmek ve onlara destek olmak gerektiğine inanıyorum. Teşekkürler."
Strickland kağıdı buruşturup sallıyor ve konuşmasına devam ediyor;
Sean Strickland : Evet son zamanlarda içimde tuttuğum ve beni rahatsız eden iki durum vardı ve bunları rahatça belirtebileceğim bir mecra arıyordum. Buradaki ifade özgürlüğüne sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sonuçta bizler birer bireyiz ve herkesin kendine göre düşünceleri var. Modern ahlak kavramını da s*kime t*şağıma sürebilirim. Ben kendi kurallarımı kendim yazıyorum. Her neyse sana gelecek olursak Carmelo oğlum. Zayıf insanları hedef alarak kendini azılı bir suçlu olarak göstermeye ve güçlüymüşsün gibi sunmaya çalışıyorsun fakat gücün sadece masum ve kendini koruyamayan bireylere yetiyor. Siz küçük maymuncuklar yaratılış gereği zeka seviyesi olarak düşük kaldığınız için benim gibilerinin ulaştığı şeylere illegal yollarla ulaşmaya çalışıyorsunuz. Hapishanelerde senin gibiler can sıkıntısından birbirini beceriyor. Ben ise aklımı kullanıp bunu legal yollarla yapıyorum ve parayı kırıyorum. Octagon'da insanların suratlarını kırdım ve para kazandım üstelik bunu hiçbir suçlamaya maruz kalmadan hallettim. Sicilim tertemiz ve ülkeme her şekilde hizmet ediyorum. Vergilerimi ödüyorum ve faturalarımı karşılayabiliyorum. Sizin gibiler ise mağaza yağmalayıp, üç kuruş için kendi soyunuzu öldürüyorsunuz. Bu kader değil Melo, bu beyinsizlik. Senin dibindeki adam da kaderden değil kendi aptallığından, senin gibi bir gerizekalı ile yan yana olduğundan dolayı öldü. Şimdi ise cehennemde zebanilerle barut atıp i*ne poposunu alevlerde kavuruyor. Senin gözlerine de rahatlıkla bakabiliyorum ve baktığımda gördüğüm şey zayıflıktan başka bir şey değil. Neyse ki haftaya sana da bir iyilik yapıp seni de onun yanına göndereceğim ve birlikte yanacaksınız. Maça gelirken oksijen tüpü al seni *rospu ç*cuğu seni çok kötü boğacağım.
Strickland mikrofonu atıyor ve yoğun boo'lara "ben sadece ülkesine hizmet eden bir vatanseverim" diye bağırıp gülerek arka alana ilerliyor.