Şu listedeki kulüplerden Antalya ve Alanya hariç hepsi ya kapandı, ya kapanmanın eşiğinde, ya da kötü bir durumda. Bu ilk 10, Türk futboluna dair birçok şeyin özetini gözler önüne seriyor aslında. İş bilmezlikten dolayı yanlış güdülen politikalar, ya da işi çok iyi bildiği için içinde bulunduğu durumu kişisel rantına çeviren saf kötü niyet sahibi yöneticilerin bu ülkenin futboluna ses seda çıkarmadan ne denli zarar verdiğini bu listeden çok güzel okuyabiliriz. Türk futbol kamuoyunda Anadolu takımcı olan ve üç büyükleri kendilerince sevmeyen, desteklemeyen bir kesim var ve bu kesim Anadolu kulüplerinin gereken desteği görmeyip sadece üç büyüklerin kollandığını düşünürler. Bir noktada doğru, hatta bu kesimin sahip olduğu düşüncelerin haddinden fazla fevri ve sivri olduğu kısımları hariç katıldığım ve desteklediğim fikirleri de var. Ama hatırı sayılır Anadolu kulüplerinin hepsinin olmasa dahi çok büyük çoğunluğunun rantçı adamlar tarafından ele geçirilmesi ve bu noktada camiaların ama bilerek ama bilmeden buna kayıtsız kalmalarının etkisi, Anadolucu tayfanın tabiriyle “üç büyütülmüşler” hegemonyasından çok daha etkili oldu bence bugün içinde bulunduğumuz duruma dair.