Velveteen Dream: Savaş... Gerçekten karşı olduğum bir şey desem pek de doğruyu söylememiş olurum. Çünkü ilk günden beri bir savaşın içindeyim ve kendi savaşımı bitirdikten sonra başkalarını savaşarak bitirdim. Savaş sonlandığında herkes beni kendileri gibi zannetmelerinin büyük bir yanılsama olduğunu anladılar; ama iş işten geçmişti. Hayır, ben ve sen aynı değiliz. Hiç bir zaman olmadık da. Benim eşim benzerim hiç bir zaman olmadı, kimse beni anlamadı da. Velveteen'i Dream, Dream'i de Velveteen anlayabiliyordu. İşte bu yüzden ben içinde iki tane yarımla gezen; ama bir bütünden fazlası olan parçayım. Televizyonlara layık tacımla mor ve siyah bir dünya. Hem ihtişam hem nefret. Ne iyiliğin tarafında ne de kötülüğün lakin ikisine de bir o kadar sahip. Beni yargıladınız ve sonrasında hepiniz tarih oldunuz. Dream ise gerçek oldu. One Night Stand... Sahip olduğum hiç bir şey benden gitmeyecek, senin de hiç bir şeye sahip olmadığını da bizzat ben kanıtlayacağım. Sen neden buraya sonradan geldin, ben neden ilk günden beri adımı buraya kazıdım bunu tecrübelenerek öğreneceksin. Velveteen Dünya Televizyon Şampiyonluğuyla yetinebiliyor çünkü onu çok seviyor. Dream daha fazlasını istiyor çünkü çok aç. Bir insanın tablosu bir kere çizilir, kader bir kere belirlenir ve ömür bir kez yaşanır. Sen ikinci şansı sadece ilk seferinde neden kaybettiğini yeniden öğrenmek için elde ettin. Biliyor musun her şeyden neden nefret ediyorum gerçekten iyi anlıyorum. Arka alanda planları yazıp çizenlerden ve bunu uygulayan kaslı insanlardan neden nefret ediyorum, hepsini bitirmek istiyorum bunu çok iyi anlıyorum. Çünkü ruhsuz bedenler saçmalığı ve aşırılığı seviyor. Ben ise aşırı olamayacak kadar ikiye bölünmüş bir hayatı hasat ediyorum. Artık spot ışıklarının tamamına ihtiyacım yok, yarısı bana yeter. Artık bu şampiyonlukla bir bütün olmama gerek yok çünkü yarımız bu kemeri benimsiyor. Artık bir bütün olarak yaşıyormuş gibi yapmamızın önemi yok çünkü yarım bir hayat ikimize de yeter.
DREAM OVER