Arka alandayız. Bron Breakker'ın PAYBACK şovuna giriş kısmından büyük ekranı izlediğini görüyoruz.
Mr. O'Neil: Tekrardan geçmiş olsun. Bu durum kesinlikle cezasız kalmadı. Bron Breakker'ı sırf bu yüzden bu gece yasakladım. Kimsenin sağlığını riske atma hakkı yok. Senin adına ve Jon adına çok üzgünüm. Oysa ki onun rehabilitasyon süreci çok iyi ilerlemişti yazık oldu. Belki bunlar olmasaydı kim bilir belki de senin rakibin olabilirdi.
Breakker hayal kırıklığı içinde ekranı izlerken güvenlikler "sana giremeyeceğini söylemiştik" diyerek Bron'u ikaz etmeye devam ediyorlar. Bu sırada Renee Young, Bron'un yanına geliyor.
Renee Young: Bron, PAYBACK şovundan yasaklandığını ve bu hafta ringlerde olamayacağını öğrendik. Bu kararla ilgili düşüncelerin neler?
Bron Breakker: Neyin yanlış olduğunu anlayamıyorum Renee. Şu arenada izlediğin adamlardan çok daha fazla çalışmama ve çok daha iyi bir güreşçi olmama rağmen neden bench'e atıldığımı anlamıyorum. Bunun arkasındaki tek sebep-
"evlat"
Bron şaşkınlıkla arkasını dönüyor, yan tarafına baktığında Renee'nin demin bulunduğu yerde olmadığını görüyor. Etrafı ilginç bir sis bulutu kaplar ve ekran beyaza bürünürken ak sakallı bir dede Bron'a yaklaşıyor.
Ak Sakallı Dede: Sana nerede yanlış yaptığını göstermemi ister misin?
Bron ne olduğunu kavramaya çalışır şekilde dedeye ve elinde tuttuğu asaya bakarken bir sessizlik oluyor. Dede, Bron'un koluna yavaşça giriyor ve ikili koridora benzeyen bir çizgide yürümeye başlıyor.
Bron Breakker: Şu an bu olay gerçek hayatta da yaşanıyor mu yoksa kafamın içinde mi olup bitiyor?
Ak Sakallı Dede: Belki de her ikisi birdendir evlat. Tıpkı Velveteen gibi.
Bron Breakker: Yani.. gey mi oldum?
Dede cevap vermiyor, ikili ilerlerken Dede söze giriyor.
Ak Sakallı Dede: Evlat, bu aleme ilk girerken yaptığın en büyük hata burayı geldiğin yerle karıştırmaktı. Burası, senin geldiğin yerlerden çok daha farklı...
Dede eliyle bir kapıyı işaret ediyor. Göğsüne "PGW" logosu işlenmiş gözlüklü bir adam, güreşçi olmaya niyetlenmiş gençlere benzeyen bir güruhun hemen önünde kollarını kavuşturmuş bekliyor. Genç bir güreşçinin "150 saatin üstünde Narcos izlemediysen burada ne işin var, amcık!" diye bağırarak tekme tokat kovulduğunu görünce Bron irkiliyor. Biraz daha ilerlediklerinde Bron, dedeye bakıyor.
Bron Breakker: İhtiyar, lafı uzatmak yerine neden bana doğrudan neyi yanlış yaptığımı söylemiyorsun?
Ak Sakallı Dede: Çünkü kendi gözlerinle görürsen bir daha aynı yanlışları yapma ihtimalin daha düşük olur. Burası, PGW'nin Hayal Kırıklıkları Müzesi. Burada bu şirketin hem zehri hem de can suyu olan her türlü unsuru göreceksin. Nasıl bir yolda yürüdüğünü anlayamadan burada başarılı olamazsın.
Bron ve dede bir heykelin önünde secdeye durmuş dört genç adam görüyorlar.
Bron Breakker: O heykel kimin?
Ak Sakallı Dede: Bu heykel, PGW tarihi için çok önemli bir figürü simgeliyor evlat. PGW'nin mihenk taşı olan bu dört genç, abileri ve danışmanları olan rahmetlinin anısını onun fedailiğini yapıp heykeline çelenk getirerek yaşatıyorlar.
Bron Breakker: Peki ona ne "danışıyorlar"dı?
Dede ve Bron yola devam ederken Dede kolunu ileri doğru uzatıp bir sınıf kapısını işaret ediyor. Bron sınıfın kapısındaki tabelada "İspanyolca Kursu" yazdığını görüyor. İçeri baktığında Pablo Escobar tişörtü giymiş bir adamın sınıfına ders anlattığı bir enstantaneyle karşılaşıyor.
?: Bu... (bir öğrencinin önüne kalın bir laptop vuruyor) Google Translate. Bunu kullanacaksınız. Mesela bir sözcük mü geliyor, Google Translate'ten eşleyip arkasına diğer dil seçeneğini ekleyeceksiniz. Örnek veriyorum: Göt deliği, calzones. Ama İspanyolca olan kısmın italik olması lazım yoksa ananızı si-
Dede, Bron'u kolundan çekip kurtarıyor ve yola devam etmelerini sağlıyor.
Ak Sakallı Dede: Bazen hiç kabul görmeyeceğin bir yere burnunu sokmaman gerekir evlat. Çünkü sen götünü de yırtsan aşamayacağın bariyerler vardır. Her zaman bilmediğin düşmanların olabilir. Unutma ki eğer bu alemde başarılı olmak ve adının anılmasını istiyorsan, ekseriyete tabi olman gerek.
Bron Breakker: Öyle diyorsun ama ben zaten başarılıyım. PURE Şampiyonluğumla-
Ak Sakallı Dede: Peki seni sakat sakat kim çıkardı o maça evlat? Kim senin reign'inin bitmesine sebep oldu?
Bron ve Dede yollarına devam ederken üstü başı çıplak ve kafasında kulaklık olan bir adamın "EKİPTEYDİM, EKİPTEYDİM, EKİPTEYDİM.." diye feveran ederek koşturduğunu görüyorlar. Dede ile Bron yollarına devam edip koridorun sonuna geldiklerinde birbirlerine bakıyorlar.
Bron Breakker: Dede, pek bir bok anlamadım ama eğlenceli bir geziydi. Şimdi sadede gelelim: Sence benim PGW'ye adımı kazımam için ne yapmam gerekiyor?
Ak Sakallı Dede: Evlat, götünü de yırtsan başaramazsın. O yüzden sana tek tavsiyem: Tasını tarağını topla ve defol git buradan. Senin burada bir işin yok. O yüzden burada sana verilen her şeyi bir lütuf gibi göreceksin. Seni orospu çocuğu, seni kancık-
Bron Breakker: ??
Bron dehşetle bir adım geri çekilirken Dedenin konuşması giderek hızlanıyor ama Bron'un kulaklarındaki basınç da artıyor ve dedenin ağzından çıkan küfürleri duyamaz hale geliyor. Korkutucu uğultu sesi devam ederken dede gittikçe uzuyor, derisi siyahlaşıyor ve sakalı kısalıp kararmaya başlıyor. Bron dehşet içinde kalırken Dede bambaşka birine dönüşüyor.
"Bölücü şerefsiz. Sana emzik mi vereceğiz. Ağabeylerime 8 sene önce yanlış yapmıştın. Beğenmiyorsan s**** git-
Bron kan ter içinde yatağından uyanıyor. Nefes nefese komodindeki suyunu içtikten sonra telefonu alıyor ve saate bakıyor. PAYBACK 25'in henüz başlamadığını görünce rahatlıyor. Yataktan kalkıp çantasını hazırlamaya koyuluyor.
