Görünüşe göre hikayemiz bir kez daha başlıyor.
Cehennemin kapılarına kadar gittim ve geri döndüm adamım. Oradakilere de sordum: "Yeryüzündeki ahmakları benim kadar düşünen, onları benim gibi; baba şefkatiyle sahiplenen bir başka adam daha tanıdınız mı?" "Genç bir marangoz" cevabını verdiler bana. Peki ya o marangoz sizin için ne yapmıştı? Ben o olamam adamım, ben ondan çok daha farklı bir adamım. Şimdi, onun ismi çocuklara veriliyor. Dünyanın dört bir yanındaki kiliselerde adına şarkılar okunuyor. Kanı olduğuna inanılarak insanlara köpeköldüren içiriliyor. Ya Bray Wyatt? İsmim çürüyor, anım da öyle. Arkamda bıraktığım her şeye birer anlaşılmaz bilmece gözüyle bakılıyor ve yabancılaştırılıyorum. İnsanlar, beni anlamak istemedikleri için, anlamaktan korktukları için adımın geçmesini bile istemiyorlar... Benden korkuyorlar, çünkü biliyorlar ki: Onların yarattığı her şeyden daha üstün, her şeyden daha güçlüyüm. Bray Wyatt'ı istememelerinin tek sebebi bu: Asla bir Bray Wyatt daha yaratamayacak olmaları. Onlar, ucuz bir replika istiyorlar adamım; ama ben onlara farklı bir şey sunmaya karar verdim. Gerçek, hakiki ve her zamankinden daha ölümcül. Bizler, geçen sefer yılanın zehri kanımızda daha derine inmesin diye kolumuzu feda ediyorduk; yeni dönemde ise zehri bu kez onların kanına akıtmak için gırtlaklarında derin bir kesik açacağız.
Beni anlamaya çalışma, taklit etmeye de öyle. Benim gibi yürümen, benim gibi konuşman ve benim yaptıklarımı yapabilmen için aynı patikaları takip etmen gerek. Yoluna ne çıkarsa çıksın devam edecek istidada sahip olman gerek. Bazen engereğin pullarının da, içinde saklandığı çimenler kadar yeşil olabileceğini önceden kestirebilmen gerek. Asla Bray Wyatt'ı tam anlamıyla kategorize edemezsin, çünkü benim köklerim kimsenin bulamayacağı kadar derine gider ve üzerinden geçtiğim toprağın yanına bir fidan atıp benden bir tane daha yeşertmeye çalıştığında bahar renklerinin katran karasına ne kadar hızlı dönüştüğünü görürsün. O yüzden rahatla adamım, bırak Bray Wyatt senin damarlarının içinden aksın. Can sıkıcı detayları boş ver; bırak seninle hikayemiz bir senfoni olsun ve bir değil tüm enstrümanları Dünyaları Yiyen çalsın. Adımların şaşıracak. Bir süre sonra sendelemeye başlayacaksın. Notalar kafanın üzerinden akıp geçerken, dansa kalktığın andan çok daha farklı ve çok daha tiz bir kemanın sesini duyacaksın. Ama dans bitip yere düştüğünde, göğsünde tuttuğun can ağzından kan damlaları halinde çıkarken kafanda tek bir his olacak: Rahatlama. Çünkü seninle kalktığımız dansın ne zaman biteceğine benim karar verdiğini tam anlamıyla kavradığında, başkasının kontrolünde olmanın huzurunu yaşayacaksın. Bazı adamların hükmetmek için, bazı adamların ise hükümdarının çaldığı boruyla soytarılık etmek için doğduğunu bir kez daha anlayacaksın.
Daha önce defalarca yaptığım şeyi bir kez daha yapacağım: Hepsini fethederek, hepsinin burçlarına sancağımı dikerek zirveye tırmanacağım. Benden kurtulmayı nasıl istediğini iyi biliyorum, ama bizim hikayemizde şimdi gece vakti değil, şafağın sökme vakti. Bir kez daha "Ailem" olarak bildiğiniz ayyaşları, düşkünleri, ucubeleri ve yaratıkları peşime takacağım. Bir kez daha, şehirlerinizin gençlik ve neşe kokan sokaklarına zehir gibi damlayacağım. Bazıları benim bütün bu öyküye bir son vermem gerektiğini ve artık bunu yapamayacağımı söyleseler de, unuttukları şey: Bray Wyatt bittiği yerden yeniden başlar. New Order Wrestling, biz geliyoruz.