Çeviri | "WWE Break It Down" AJ Styles

WWE Network'te yayınlanan Break It Down serisinin AJ Styles bölümünün çevirisi. İyi okumalar.

AJ Stylesin debutunu izleyerek başlıyoruz.

Debutumu yaparken, aklımda bir soru vardı. Beni görünce hatırlayacaklar mıydı? Acaba WWE Universe AJ Styles kim biliyor muydu? Demek istediğim üzerimdeki baskı fazlaydı. Bir şey yapmalıydım ki onlar AJ Styles kim unutmamalıydılar. Orada Roman vardı. Ringe adım attığımda karşıma çıkan ilk kişi Roman Reignsti. Daha iyisi olamazdı.

Arkada Kevin Owens tarafından elenişini görüyoruz.

Owens ile olan ilişkimiz indy şirketlere dayanıyor. Indylerde birbirimize karşı çarpıştık. Owens tarafından elendim. Yani.. Niye olmasın?

John Cena ile olan feudu hakkında konuşuyor şimdi.



Bence kimse Beat up John Cena cümlesinin catchphrase olacağını düşünmezdi. Hatta bence oldukça komik olmuştu. Ama asıl iyi olan Cena ile aynı ringde olmaktı.

MITB 2016da olan Styles vs Cena klipleri izliyoruz.

Beni ben yapan şeyin 2016da Cenayı 2 kere yenmek olduğunu söylemekten mutluluk duyardım ama o değildi. AJ Stylesi AJ Styles yapan Cena ile aynı ringde olmaktı. Bu adam (Cena) iş ring olunca tam bir dahi. Onun psikolojisi, reaksiyonları, düşünme hızı, her şeyi. Size söylüyorum, ben ve Cena 2 karşıt kişiyiz ama bu kişileri aynı yere koyunca oluşan şey büyüleyici. Başka biriyle olmayı düşünemezdim.

Sırada Kevin Owens konusu var.

Madison Square Gardena ilk gelişim değildi yani ne bekleyeceğimi biliyordum. Bence MSGdaki enerji şimdiye kadar gittiğim yerlerden çok farklı. MSGın içindeki WWE tarihi öbürkülerden çok daha fazla. Yani.. Buraya gelince iyi olmanız lazım.

Bir Live Eventte United States Championship kazanmak, çok nadir bir olay. Orada olmak, onu yapmak, US kemerini almak benim için çok özeldi. Ben Amerikanım ve bundan gurur duyuyorum. Bundan dolayı benim için bu kemer çok özel.

Sıra Nakamura vs Stylese geliyor.



Bence Nakamura ile Japonyada güreşmem ve Amerikada güreşmemdeki fark, WrestleMania. Büyük fark. 2 türlü de güreşmek eğlenceli miydi? %100. Nakamurayı akılda kalıcı yapan şey kendisiydi. Gördüğümüz herkesten farklı ve yaptığı her şeyde özel. Tekmeleri mükemmel. Bu adam cidden çok iyi bir kötü. Bu adam isterse istediğini yapar. Maçımızın sonunda Nakamura heela döndü.

WrestleMania XXXIVde Nakamuranın low-blowu gösteriliyor.

WWE Championship.. Burada her şey demek. Savaştığın şey o kemer. Almak için mücadele verdiğin şey o. Her şeyini verdiğin şey o. Benim işim milleti eğlendirmek ve bunu şampiyonken en iyi şeklimde yapmak çok kolaylaşmıyor. Yaptığım her şey en yukarı çıkmak içindi. Bazıları oldukları yerde mutlular ve bu normal ama WWE Şampiyonluğunu 1 yıldan fazla süre elimde tutmak benim için her şey. WWEye gelmem 16 yıl sürdü. Tüm bu yaptıklarım şampiyon olmak içindi. Böbürlenmek için bir ebebim var.

Son konuşulacak konu Styles vs Rollins.



Galiba fanları Rollins vs Styles ile ilgili heyacanlandıran şey, ne kadar geriye gittiğine bağlı. İkimizin arasında geçmiş var. Rollins ile o daha 18 yaşındayken bir indy şovunda güreşmiştim. O sıralar demiştim ki bu adamda iş var. Bakın şu işe! Yıllar sonra aynı ringdeyiz. Tabii aynı şey değil. Bu sefer Universal Championship için kapışıyoruz. Seth Rollinsin Stomp yapmak için geldiği anı hatırlıyorum. Onu Styles Clashe çevirmiştim. Çok kısa bir süre kala pini bozmuştu. Neredeyse yeni şampiyon oluyordum. Ama Rollins, kendisi için denilen her şeyi hak ediyor. O gece Universal Championdı ve öyle de hareket etti ve en iyi halindeki Stylesi alt etti.

O maçtan sonra aklımdan neler geçtiğini hatırlıyorum. Rollinsle gurur duyuyordum. Onunla aynı ringde olmaktan çok zevk almıştım.

Geriye gidip bu maçları hatırlamak oldukça eğlenceliydi. Hepsi harika anılardı. Mesela John Cena. Mükemmel maçlarımız olmuştu. O adama ne kadar saygım olduğunu anlatamam. Aynı şekilde Nakamura, Rollins. Hepsi mükemmeldi..

​