PAYBACK #23
2 Şubat Cuma - 21.00 - CANLI
Ohio Arena
Cleveland, Ohio
ŞOVU TAKİP ETMEK İÇİN NEDENLER!
-Mr. Money in the Bank'in söyleyecekleri var!
-Bron Breakker kaldığı yerden devam!
-Money in the Bank'den eli boş dönen isimleri neler bekliyor?
-Christian Cage'i bekleyen maç!
-Kenny Omega için Television Şampiyonluğu bir dream... Velveteen Dream.
-Cody Rhodes vs. Charlie Dempsey (Joe Gacy)
-"Bensiz bir PGW, istediğin buydu..."
-PGW masasının başı?
-"PGW Champion" Jeff Hardy vs. "World Heavyweight Champion" Alberto "El Patron" Del Rio
-Mr. Money in the Bank'in söyleyecekleri var!
-Bron Breakker kaldığı yerden devam!
-Money in the Bank'den eli boş dönen isimleri neler bekliyor?
-Christian Cage'i bekleyen maç!
-Kenny Omega için Television Şampiyonluğu bir dream... Velveteen Dream.
-Cody Rhodes vs. Charlie Dempsey (Joe Gacy)
-"Bensiz bir PGW, istediğin buydu..."
-PGW masasının başı?
-"PGW Champion" Jeff Hardy vs. "World Heavyweight Champion" Alberto "El Patron" Del Rio
şovun başlamasından dakikalar önce
Arka alanda gergin bir şekilde, tek başına yürüyen Val Venis'i görüyoruz. Kendisini son yaşananlardan sonra oldukça kötü görüyoruz. Yüzünde bir mimik bile yok. Hayattan tiksinircesine The Sex'e ayrılan odanın önüne geliyor. Fakat bir süre duraksıyor çünkü odanın kapısındaki yazı sökülmüş bir vaziyette! Venis garipsiyor ve tereddüt ederek içeri giriyor. Kendisinin dolabı olduğu gibi dururken yanındaki, Johnny Mayhem'e ayrılan dolabın bomboş olduğunu görüyor. Bir süre daha odayı incelemeye devam ederken gözü yerdeki o şeye takılıyor...
PGW Takımlar Kemeri! Kendisininki belinde olduğuna göre bu Johnny Mayhem'in kemerinden başkası değil. Venis'in yüzü daha da düşüyor. Eğiliyor ve kemere bakıyor uzunca. Mayhem, her şeyini toplayıp oradan ayrılırken tek bıraktığı şey The Sex'e ait olan o kemerin yarısı oluyor. Bu görüntülerle şovun başlangıcı için arenaya dönüyoruz.
Arka alanda gergin bir şekilde, tek başına yürüyen Val Venis'i görüyoruz. Kendisini son yaşananlardan sonra oldukça kötü görüyoruz. Yüzünde bir mimik bile yok. Hayattan tiksinircesine The Sex'e ayrılan odanın önüne geliyor. Fakat bir süre duraksıyor çünkü odanın kapısındaki yazı sökülmüş bir vaziyette! Venis garipsiyor ve tereddüt ederek içeri giriyor. Kendisinin dolabı olduğu gibi dururken yanındaki, Johnny Mayhem'e ayrılan dolabın bomboş olduğunu görüyor. Bir süre daha odayı incelemeye devam ederken gözü yerdeki o şeye takılıyor...
PGW Takımlar Kemeri! Kendisininki belinde olduğuna göre bu Johnny Mayhem'in kemerinden başkası değil. Venis'in yüzü daha da düşüyor. Eğiliyor ve kemere bakıyor uzunca. Mayhem, her şeyini toplayıp oradan ayrılırken tek bıraktığı şey The Sex'e ait olan o kemerin yarısı oluyor. Bu görüntülerle şovun başlangıcı için arenaya dönüyoruz.
Pyrolar patlıyor ve Payback'in taze spiker ekibi bizi selamlarken PAYBACK #23 başlıyor!
Bayanlar ve baylar... Mr. Money in the Bank...
WES LEE!
Mr. Money in the Bank girişte! Seyirciler hep bir ağızdan şarkıya eşlik ederken o uzun süre sonra... Ya da belki de ilk kez bu kadar mutlu görünüyor!
Seyircilere sırtını dayayıp çantasını kameraya gösteriyor! Ardından merdivenlerden çıkıp ringe giriyor ve turnbuckle'da tekrar çantasıyla taunt atıyor! Aşağı iniyor ve seyircilerin bir süre "YOU DESERVE IT" tezahüratlarını dinleyip mikrofon bekliyor! Mikrofon gelince artık konuşmasına başlıyor.
Wes Lee: Şu an karşınızda bu çantayla duruyor olmanın beni ne kadar iyi hissettirdiğini bilemezsiniz. Demek istediğim... Artık bana ait olan bir şey var. Hayır, hayır, hayır... Çantadan bahsetmiyoru. O zaten benim. Bahsettiğim şey, şampiyonluk. Ben... PGW Şampiyonluğu ya da World Heavyweight Şampiyonluğu... Her neyse. Bu unvanlardan biri benim oldu bile. Bana ait olan henüz beni bulmadı ve şimdilik bilmiyor. Ne zaman bulacağını bilmiyor, belimi ne zaman ısıtacağını bilmiyor. Ve şimdi... Başlangıçtan beri hiç yüzümün gülmediği, çoğu zaman başarısız olduğum PGW kariyerimde yeni bir boyut. Yeni bir serüven. Bayanlar ve baylar... Ben... Mr. Money in the Bank-
Angel Garza! Girişte olup Wes Lee'yi bölen isim! Seyircilerin her zamanki gibi yoğun bir yuhalaması ile karşı karşıya ama bunu pek umursuyor görünmüyor! Zaten Angel, kendinden başka kimseyi hiçbir zaman umursuyor gibi görünmüyor! Etrafa gülücükler saçarak ringe girip Wes Lee'nin karşısına dikiliyor ve konuşuyor.
Angel Garza: Ne de güzel masal okuyorsun Wes. O'Neil'in oğlanı olup onun masasının altına yatarak kazandığın bu çanta üzerinden duygusal bir prim kasmak... Bunu sen de biliyorsun ki öz baban işin içine girmese o çanta benim ellerimde vuku bulacaktı ve senin aksine oğlum, ben onu çoktan kullanıp PGW Şampiyonu olmuştum bile.
Wes Lee: İşte şimdi büyük sıçtın Angel. Çünkü saçmaladığını emin ol daha net bir şekilde insanlara gösteremezdin. Beni yetersiz görenlerin en başında O'Neil vardı salak herif. Bunu sen de benim kadar iyi biliyorsun! Kabul et Angel. Bu sefer olmadı. Bu sefer ne yapsan da, ne etsen de sen olamadın. Bu sefer ben oldum. Bu da sana ders olsun. Her zaman terörist latin arkadaşların gelip arkanı kollamayabilir. Bu yüzden tek başına olmaya alışsan iyi edersin. Benim bu zamana kadar olduğum gibi! O Meksika teröristleri burada olmayınca SUPERSTARS jobberı Chris Masters'dan farkın olmayacağını buradaki herkes biliyor.
Angel Garza: Wes, herkes her şeyi biliyor olabilir. Sonuçta burada, insanların gözünün önünde bir kariyer geçiriyoruz. Hislerimizi, içinde bulunduğumuz duyguları ve dahası ukte kalanları. Haklısın. Ama herkes şunu da biliyor ki ben en azından sevdiğim kadını başka bir erkeğe kaptırmadım. Elinde bir çanta dolu para var... Ne doğru düzgün bir cash-in yapabiliyorsun, ne de o parayı kullanıp sevdiğin kadının başkalarının kucağından inmesine engel olabiliyorsun. İşte buna çaresizlik derim ese.
JBL: Ah! Hadi ama! Bu adam tam bir orospu çocuğu!
Michael Cole: Biri bu adamı öldürsün artık! Aster'den bahsediyor!
JBL: Ah! Hadi ama! Bu adam tam bir orospu çocuğu!
Michael Cole: Biri bu adamı öldürsün artık! Aster'den bahsediyor!
Wes Lee öylece Angel'e bakıp burnundan soluyor... Bel altı vurulmayı beklemiyordu! Fakat Angel Garza bu oyunu en pis oynayan adam ve bunu öğrenecek gibi! Wes bir Angel'a bir de elindeki çantaya bakıyor...
ÇANTAYI ANGEL GARZA'NIN KAFASINA GEÇİRİYOR! ANGEL GARZA DİREKT OLARAK YERE YIĞILIYOR! Wes ringden inip arka alana doğru yürümek istiyor. Şimdi ağır adımlarla aprondan yürürken yerdeki Angel Garza, kafasını bir süre tuttuktan sonra gariptir ki, gülerek mikrofona uzanıyor.
Angel Garza: Doğruları duymak madem canını yakıyor, bunu iyi dinle oğlum! Belli ki Aster'e karşı hiçbir zaman bir erkek olduğunu kanıtlayamamışsın ve seni tercih etmemiş! Ne yazık... Korkak bir adam... Biliyor musun? Erkek dediğin böyle olmamalı. Sevdiği kadını her koşulda güvende hissettirmeli ve onu ikilemde bırakmamalı. Aster'e karşı bir Behlül olmak yanlıştı Wes. Bunu söylemek kadar doğal bir şey yok. Senin iyiliğini isteyen bir dostun olarak bunu söylüyorum ve şimdi sana bir "erkek" olduğunu kanıtlama fırsatı! Eğer halen Aster'i seviyorsan, onu istiyorsan haftaya benimle o çanta için bir maça çık. YANILDIĞIMI GÖSTER PİÇ. Hem Mr. Money in the Bank olduğunu, hem de bir erkek olduğunu kanıtla! O çantayı bana karşı bire birde savunabilecek göte sahip misin, yoksa Aster'ı kucağıma bir tur da ben aldığımda izlemeyi mi tercih edeceksin?
Wes öylece duraksayıp Angel'i dinlerken burnundan solumaya devam ediyor. Angel bu işin ucunu iyice kaçırdı ve onun sabrını sınıyor!
Angel Garza: Ne diyorsun Wes? Eğer konuşmak istemiyorsan bunu anlarım. Çünkü insan bazen ağlamaklı olur ve sesi içine kaçar. Eğer bu durumdaysan, teklifimi kabul ettiğine dair bir işaret ist-
Cümlenin yarısında koşup ringe geri giren Wes Lee, çantayı bir kez daha yerdeki Angel'in kafasına geçiriyor! Angel yere kapaklanırken Wes gidecek gibi oluyor fakat geri gelip çantayı bir kez daha kafasına geçiriyor! FAKAT DURMUYOR VE VÜCUDUNUN HER YERİNE DARBELER VURMAYA BAŞLIYOR! ÇANTA YENİ ALINDI AMA PERT OLMA YOLUNDA! WES DURMUYOR! BURNUNDAN SOLURKEN YERDEKİ ANGEL'IN HER YERİNE BU ÇANTA DARBELERİNİ VURUYOR!
Wes öylece duraksayıp Angel'i dinlerken burnundan solumaya devam ediyor. Angel bu işin ucunu iyice kaçırdı ve onun sabrını sınıyor!
Angel Garza: Ne diyorsun Wes? Eğer konuşmak istemiyorsan bunu anlarım. Çünkü insan bazen ağlamaklı olur ve sesi içine kaçar. Eğer bu durumdaysan, teklifimi kabul ettiğine dair bir işaret ist-
Cümlenin yarısında koşup ringe geri giren Wes Lee, çantayı bir kez daha yerdeki Angel'in kafasına geçiriyor! Angel yere kapaklanırken Wes gidecek gibi oluyor fakat geri gelip çantayı bir kez daha kafasına geçiriyor! FAKAT DURMUYOR VE VÜCUDUNUN HER YERİNE DARBELER VURMAYA BAŞLIYOR! ÇANTA YENİ ALINDI AMA PERT OLMA YOLUNDA! WES DURMUYOR! BURNUNDAN SOLURKEN YERDEKİ ANGEL'IN HER YERİNE BU ÇANTA DARBELERİNİ VURUYOR!
Bu sırada girişte güvenlik görevlilerini görüyoruz. Koşuşturarak Angel Garza'yı kurtarmaya geliyorlar!
JBL: Bırakın şu herifi öldürsün de hepimiz kurtulalım!
Güvenlikler az daha pert edeceği çantasıyla boy gösteren Wes Lee'yi oradan uzaklaştırırken yerdeki Angel Garza ile ilgileniyorlar. Biz de bu açılıştan sonra reklamlara gidiyoruz.
JBL: Bırakın şu herifi öldürsün de hepimiz kurtulalım!
Güvenlikler az daha pert edeceği çantasıyla boy gösteren Wes Lee'yi oradan uzaklaştırırken yerdeki Angel Garza ile ilgileniyorlar. Biz de bu açılıştan sonra reklamlara gidiyoruz.
Arka alandayız... Bir röportajın ortasında.
Jey Uso: Bron'un yaptığı şeyi yadırgamıyorum. Sonuç olarak bu unvanı çürük çarıklara karşı savunarak kendini olmadığı bir yerde konumlandırdı ve benim yaptığım şey onu uyandırmaktı. "Seed" burada Bryon. Tüm şeffaflığıyla. Eğer gerçek bir şampiyon görmek istiyorsan, bana ve PURE şampiyonluğuma bak. Bu unvanla tarihi bir saltanat süreceğim, insanlar bana güveniyor. Ben-
Bron Breakker: Kök neyse dal da odur. Bunu bir kez daha gösteriyorsun Jey. Biraz olsun siktiğimin ağzını kapatıp ellerini çalıştırmaya ne dersin? Benim çürük çarıklara karşı bir reign sürdüğümü iddia ediyorsan bunun içini doldurman gerek. Ama merak etme, burada seni yine ezmeyeceğim. Sadece bil oğlum, sende PURE şampiyonluğunu taşıyacak omuz yok.
Jey Uso: Bunu senden aldım Bron. Şirketin ilk ve tek 2x PURE şampiyonuyum. Bunun farkındasın değil mi?
Bron Breakker: Jey, her şey bir kenara o sikik dişlerini döküp boş zırvalarını bir daha yaptırmamak benim için kolay mesele. Ama bunun olması için biraz beklemek gerekiyorsa, seve seve. Nasıl bir yol izlemeliyiz? Şimdi beni iyi dinle, bir maç istiyorum. Benim kendimi en iyi göstereceğim yer o ring. Seninle olması şart değil. Karşıma istediğin kişiyi koyabilirsin. Jimmy, Solo ya da o göt lalesi baban-
Jey bir anda Bron'un burnunun dibine girip ona öfkeli şekilde bakarken...
Hey! Du redest zu viel!
Ludwig Kaiser: Biraz durulun ve ortamı koklayın... Burada benim için... Daha doğrusu babamı bu sefer gururlandırmak için bir şans var. O da sana ait Jey. Ve seninkinin aksine benim babam, führer... Güçlü bir figürdü. Çok güçlü. Bunu biliyorsun! Bron'un söylediklerini ağır bulsam da bunu kabul etmek gerek.
Bron Breakker: Burada "hangimizin babası daha güçlü" diye kavga mı edeceksiniz? Tweety kılıklı ibne evladı, zamanımdan çaldığının farkında mısın? Şurada aynı ringde olsak sana neler yapabileceğimi hiç gözünün önüne getirip düşündün mü? Jey ile bir meselemiz var ve sen buna dahil değilsin!
Jey Uso: Bron'un yaptığı şeyi yadırgamıyorum. Sonuç olarak bu unvanı çürük çarıklara karşı savunarak kendini olmadığı bir yerde konumlandırdı ve benim yaptığım şey onu uyandırmaktı. "Seed" burada Bryon. Tüm şeffaflığıyla. Eğer gerçek bir şampiyon görmek istiyorsan, bana ve PURE şampiyonluğuma bak. Bu unvanla tarihi bir saltanat süreceğim, insanlar bana güveniyor. Ben-
Bron Breakker: Kök neyse dal da odur. Bunu bir kez daha gösteriyorsun Jey. Biraz olsun siktiğimin ağzını kapatıp ellerini çalıştırmaya ne dersin? Benim çürük çarıklara karşı bir reign sürdüğümü iddia ediyorsan bunun içini doldurman gerek. Ama merak etme, burada seni yine ezmeyeceğim. Sadece bil oğlum, sende PURE şampiyonluğunu taşıyacak omuz yok.
Jey Uso: Bunu senden aldım Bron. Şirketin ilk ve tek 2x PURE şampiyonuyum. Bunun farkındasın değil mi?
Bron Breakker: Jey, her şey bir kenara o sikik dişlerini döküp boş zırvalarını bir daha yaptırmamak benim için kolay mesele. Ama bunun olması için biraz beklemek gerekiyorsa, seve seve. Nasıl bir yol izlemeliyiz? Şimdi beni iyi dinle, bir maç istiyorum. Benim kendimi en iyi göstereceğim yer o ring. Seninle olması şart değil. Karşıma istediğin kişiyi koyabilirsin. Jimmy, Solo ya da o göt lalesi baban-
Jey bir anda Bron'un burnunun dibine girip ona öfkeli şekilde bakarken...
Hey! Du redest zu viel!
Ludwig Kaiser: Biraz durulun ve ortamı koklayın... Burada benim için... Daha doğrusu babamı bu sefer gururlandırmak için bir şans var. O da sana ait Jey. Ve seninkinin aksine benim babam, führer... Güçlü bir figürdü. Çok güçlü. Bunu biliyorsun! Bron'un söylediklerini ağır bulsam da bunu kabul etmek gerek.
Bron Breakker: Burada "hangimizin babası daha güçlü" diye kavga mı edeceksiniz? Tweety kılıklı ibne evladı, zamanımdan çaldığının farkında mısın? Şurada aynı ringde olsak sana neler yapabileceğimi hiç gözünün önüne getirip düşündün mü? Jey ile bir meselemiz var ve sen buna dahil değilsin!
Ludwig Kaiser: PURE şampiyonluğunu kaybettiğin adama dön bir bak Bron... Bence ikinci bir şansı hak etmiyorsun. Eğer hak ediyorsan da beni geçmelisin!
Bron Breakker: Seni mi? Sen... Sen benimle dövüşmek istiyorsun öyle mi?
Ludwig Kaiser: Vollständig!
Ne kadar da itici bir dil!
Jinder Mahal: Sanırım revize etmem gereken ilk şey karşımda duruyor. İticilik abidesi... Ludwig Kaiser. Tweety'e benzediğin konusunda Bron'a katılıyorum.
Bron Breakker: Seni mi? Sen... Sen benimle dövüşmek istiyorsun öyle mi?
Ludwig Kaiser: Vollständig!
Ne kadar da itici bir dil!
Jinder Mahal: Sanırım revize etmem gereken ilk şey karşımda duruyor. İticilik abidesi... Ludwig Kaiser. Tweety'e benzediğin konusunda Bron'a katılıyorum.
Jey Uso: Sanırım sizlerin sonu gelmeyecek.
Bron Breakker: Biraz daha kafam ağrırsa burada uluslararası göt sikme festivali yapacağım. Bu Führer çakması Tweety ve şu anda karşıma dikilen hormonlu inek bunun farkında olmalılar.
Ludwig Kaiser: Öyle mi? Bunu göstermeye ne dersin?
Jinder Mahal: İkinizin de şansı yok. Güreşi zehirleyen sizin gibi klişeleri tarihin tozlu raflarına kaldırmak için buradayım.
Bron Breakker: Biraz daha kafam ağrırsa burada uluslararası göt sikme festivali yapacağım. Bu Führer çakması Tweety ve şu anda karşıma dikilen hormonlu inek bunun farkında olmalılar.
Ludwig Kaiser: Öyle mi? Bunu göstermeye ne dersin?
Jinder Mahal: İkinizin de şansı yok. Güreşi zehirleyen sizin gibi klişeleri tarihin tozlu raflarına kaldırmak için buradayım.
Ludwig Kaiser: Klişe mi? Sen hayatında-
Bron Breakker: Amınızı yolunuzu sikmeme ramak kaldı.
Jinder Mahal: Bana mı diyorsun?
Bron Breakker: Amınızı yolunuzu sikmeme ramak kaldı.
Jinder Mahal: Bana mı diyorsun?
Jey Uso: YETER! SUSUN ARTIK YETER! Bir röportaj vermek için buradaydım ama her şeyi mahvettiniz! Haftaya siz üçünüz, kazanan benimle bu PURE şampiyonluğum için karşılaşır. Basit! Artık susun ve işinize bakın!
Jey Uso'nun bu haklı isyanı sonrasında üç isim de birbirine bakmaya başlıyor. Sonuç olarak istediklerini aldılar! Haftaya PAYBACK'de Bron Breakker vs. Ludwig Kaiser vs. Jinder Mahal... PURE Şampiyonluğu'nda Jey Uso'nun rakibi olmak için!
WE'REEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE
WE'RE KNOCKIN' ON THE DOOR! Major Brothers'ı, Curt Hawkins ve Zack Ryder'ı girişte görüyoruz! Artık PGW'de olan ikili girişlerini gerçekleştiriyor! İçeri girdiklerinde yanlarına getirdikleri mikrofonlar ile konuşuyorlar.
Curt Hawkins: Bayanlar ve baylar işte karşınızda Major Brothers!
Zack Ryder: Woo Woo Woo YOU KNOW IT!
Curt Hawkins: Evet bunun için heyecan duyduğunuzun farkındayız! Seneler sonra tekrardan PGW'de PAYYYYBAAACKKK'te iki deli fişek kardeşin yeniden bir araya gelmesini izliyorsunuz! Bu harika!
Jey Uso'nun bu haklı isyanı sonrasında üç isim de birbirine bakmaya başlıyor. Sonuç olarak istediklerini aldılar! Haftaya PAYBACK'de Bron Breakker vs. Ludwig Kaiser vs. Jinder Mahal... PURE Şampiyonluğu'nda Jey Uso'nun rakibi olmak için!
WE'REEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE
WE'RE KNOCKIN' ON THE DOOR! Major Brothers'ı, Curt Hawkins ve Zack Ryder'ı girişte görüyoruz! Artık PGW'de olan ikili girişlerini gerçekleştiriyor! İçeri girdiklerinde yanlarına getirdikleri mikrofonlar ile konuşuyorlar.
Curt Hawkins: Bayanlar ve baylar işte karşınızda Major Brothers!
Zack Ryder: Woo Woo Woo YOU KNOW IT!
Curt Hawkins: Evet bunun için heyecan duyduğunuzun farkındayız! Seneler sonra tekrardan PGW'de PAYYYYBAAACKKK'te iki deli fişek kardeşin yeniden bir araya gelmesini izliyorsunuz! Bu harika!
Zack Ryder: Sen de bunu hissediyor musun Curt? Bu heyecanı ve bu enerjiyi! Onlar bizi istiyor! Buradaki insanlar (seyirciyi işaret eder) ve ekranları başında izleyenler tarihi bir ana tanıklık ediyorlar. Evet biz geçmişi çalınan iki adamız. Madem burası Payback o zaman ödeşmeye geldik! Bizden çalınanı almaya ve gerçek potansiyelimizi koymaya geldik! %100 hazırız!
Curt Hawkins: Hedefimiz net BRO! PGW takımlar divizyonunu şirketin bir numaralı divizyonu yapacağız ve biz asla s*kiş düşkünü zamparalar gibi birbirimizi hançerlemeyeceğiz. Öyle ki PGW Takımlar Şampiyonluğunu şirketin en prestijli unvanı haline getireceğiz! Dünya Şampiyonları bizden kemerleri alabilmek için fellik fellik partner arayacak. Tabii öncesinde biraz beslenmemiz lazım. Kendine güvenen gelsin!
Christian Cage! Kendisi girişte görünüyor. Ringde ise Hawkins ile Ryder gülmeye başlıyorlar.
Curt Hawkins: Bir saniye bir saniye... Senin daha ortada bir takımın bile yok!
Zack Ryder: Evine git Christian Cage! Seni elimizden eski mentorumuz bile kurtaramaz!
JUDAS! Chris Jericho girişte görünüyor. Jericho eski dostu Christian Cage'in yanında yer alıyor ve iki adam ringe doğru geliyorlar. Ringe giriyorlar ve pozlarını verdikten sonra maça hazır hale geliyorlar. En sonunda zil çalıyor...
#1 Contendership for PGW Tag Team Championship
Major Brothers (Curt Hawkins & Zack Ryder) vs. Christian Cage & Chris Jericho
Curt Hawkins: Hedefimiz net BRO! PGW takımlar divizyonunu şirketin bir numaralı divizyonu yapacağız ve biz asla s*kiş düşkünü zamparalar gibi birbirimizi hançerlemeyeceğiz. Öyle ki PGW Takımlar Şampiyonluğunu şirketin en prestijli unvanı haline getireceğiz! Dünya Şampiyonları bizden kemerleri alabilmek için fellik fellik partner arayacak. Tabii öncesinde biraz beslenmemiz lazım. Kendine güvenen gelsin!
Christian Cage! Kendisi girişte görünüyor. Ringde ise Hawkins ile Ryder gülmeye başlıyorlar.
Curt Hawkins: Bir saniye bir saniye... Senin daha ortada bir takımın bile yok!
Zack Ryder: Evine git Christian Cage! Seni elimizden eski mentorumuz bile kurtaramaz!
JUDAS! Chris Jericho girişte görünüyor. Jericho eski dostu Christian Cage'in yanında yer alıyor ve iki adam ringe doğru geliyorlar. Ringe giriyorlar ve pozlarını verdikten sonra maça hazır hale geliyorlar. En sonunda zil çalıyor...
#1 Contendership for PGW Tag Team Championship
Major Brothers (Curt Hawkins & Zack Ryder) vs. Christian Cage & Chris Jericho
Maça ilk olarak Hawkins ve Jericho başlıyor. İki adam lock-up yapıyor. Ardından Jericho rakibini headlock'a alıyor ve Irish Whip'e yolluyor ve iplerden sektiği gibi shoulder tackle ile yere seriyor. Ardından yeniden iplerden sekiyor ve dropkick yapıyor. Hawkins yerde. Jericho tuşa gidiyor: 1.......2..... Olmuyor. Jericho rakibini kaldırıyor ve turnbuckle'a yollayıp Cage'e tag veriyor. Cage ringe giriyor bir süre Hawkins'i köşede dövdükten sonra onu head snap ile yere seriyor. Ardından iplerden sektiği gibi missle dropkick yapıyor. Tuş denemesi: 1......2....... Olmuyor. Cage'den headlock geliyor. Hawkins bir süre sonra ayağa kalkıyor. Cage onu iplere yolluyor. Hawkins iplerden sekiyor derken Cage onu second rope'a yolluyor. Cage iplerden sekiyor ve Hawkins'e önce knee drop yapıyor. Ardından ringin dışına atlıyor ve onun suratına tokat atıyor. Hareketin ardından ise reklamlara gidiyoruz...
Reklamlardan döndüğümüzde ise Ryder'ın Cage'i headlock'a aldığını görüyoruz. Jericho ringde tag bekliyor. Reklam arasında ise Cage ile ryder'ın ring dışında sözlü münakaşaya girdiğini ve en sonunda Hawkins'in baseball slide ile üstünlük kurduğunu görüyoruz. Maç devam ediyor. Jericho tag almak için partnerini motive ediyor. Cage zor durumda, ayaklanıyor ama Ryder onu yere seriyor ve elbow drop yapıyor, tuş denemesi ama Cage direkt atıyor. Ryder bunun üzerine Hawkins'e tag veriyor. Hawkins tag alıyor ve Cage'i köşede uppercut darbeleri ile sersemletiyor. Ardından Irish Whip ve Powerslam! Hawkins iplerden sekerken Ryder tag alıyor ve top rope'a çıkıyor. Hawkns iplerden sektiği gibi knee drop! Ardından Ryder'dan diving elbow drop! Ryder hemen tuşa gidiyor: 1......2.......3! Fakat Cage'in bir ayağı ipin altında olunca hakem tuşu saymıyor. Maç devam ediyor. Ryder ise öfkeli hakeme itiraz ediyor ama sonuç alamıyor. Ryder ayakta rakibinin de kalkmasını bekliyor. Cage ayağa kalkıyor ve RADIO SILENCE!
Hayır Cage son anda çekiliyor ve Ryder boşa atlamış oluyor. İki adam da yerde. Jericho tag alabilmek için adeta ortalığı yıkıyor. Ryder'dan Hawkins'e tag geliyor. Hawkins ringe giriyor. Cage'den de hot tag geliyor ve Jericho ringe giriyor. Jericho ringe girdiği gibi Hawkins ile yumruk dalaşına giriyor. Jericho rakibini köşede yumrukladıktan sonra ona Bulldog yapmak istiyor ama Hawkins istiyor. Jericho arkasını döndüğünde ise forearm smash yiyor. Hawkins iplerden sekiyor ama Jericho'dan enzuigiri! İki adam yerde. Jericho çok geçmeden toparlanıyor. Jericho, Code Breaker için rakibinin kalkmasını bekliyor ama Ryder gelip ona saldırıyor ve köşede yumrukluyor. Fakat Christian Cage ringe giriyor ve girdiği gibi Ryder ile kavga ediyor. Ryder iplerden sekiyor Radio Silence deniyor ama Cage çekiliyor. Ryder erkenden fark ettiği için kendisini topluyor ama arkasını döndüğü gibi KILLSWITCH! Ryder ringin dışında alıyor soluğu. Christian Cage arkasını dönüyor ve Hawkins'den TASTE OF PAIN! Christian da ringin dışında alıyor soluğu! Hawkins mutlu ama onun da arkasında Chris Jericho sırıtıyor. Hawkins arkasını dönüyor ve CODE BREAKER!
Chris Jericho hemen tuşa gidiyor: 1.........2........
Reklamlardan döndüğümüzde ise Ryder'ın Cage'i headlock'a aldığını görüyoruz. Jericho ringde tag bekliyor. Reklam arasında ise Cage ile ryder'ın ring dışında sözlü münakaşaya girdiğini ve en sonunda Hawkins'in baseball slide ile üstünlük kurduğunu görüyoruz. Maç devam ediyor. Jericho tag almak için partnerini motive ediyor. Cage zor durumda, ayaklanıyor ama Ryder onu yere seriyor ve elbow drop yapıyor, tuş denemesi ama Cage direkt atıyor. Ryder bunun üzerine Hawkins'e tag veriyor. Hawkins tag alıyor ve Cage'i köşede uppercut darbeleri ile sersemletiyor. Ardından Irish Whip ve Powerslam! Hawkins iplerden sekerken Ryder tag alıyor ve top rope'a çıkıyor. Hawkns iplerden sektiği gibi knee drop! Ardından Ryder'dan diving elbow drop! Ryder hemen tuşa gidiyor: 1......2.......3! Fakat Cage'in bir ayağı ipin altında olunca hakem tuşu saymıyor. Maç devam ediyor. Ryder ise öfkeli hakeme itiraz ediyor ama sonuç alamıyor. Ryder ayakta rakibinin de kalkmasını bekliyor. Cage ayağa kalkıyor ve RADIO SILENCE!
Hayır Cage son anda çekiliyor ve Ryder boşa atlamış oluyor. İki adam da yerde. Jericho tag alabilmek için adeta ortalığı yıkıyor. Ryder'dan Hawkins'e tag geliyor. Hawkins ringe giriyor. Cage'den de hot tag geliyor ve Jericho ringe giriyor. Jericho ringe girdiği gibi Hawkins ile yumruk dalaşına giriyor. Jericho rakibini köşede yumrukladıktan sonra ona Bulldog yapmak istiyor ama Hawkins istiyor. Jericho arkasını döndüğünde ise forearm smash yiyor. Hawkins iplerden sekiyor ama Jericho'dan enzuigiri! İki adam yerde. Jericho çok geçmeden toparlanıyor. Jericho, Code Breaker için rakibinin kalkmasını bekliyor ama Ryder gelip ona saldırıyor ve köşede yumrukluyor. Fakat Christian Cage ringe giriyor ve girdiği gibi Ryder ile kavga ediyor. Ryder iplerden sekiyor Radio Silence deniyor ama Cage çekiliyor. Ryder erkenden fark ettiği için kendisini topluyor ama arkasını döndüğü gibi KILLSWITCH! Ryder ringin dışında alıyor soluğu. Christian Cage arkasını dönüyor ve Hawkins'den TASTE OF PAIN! Christian da ringin dışında alıyor soluğu! Hawkins mutlu ama onun da arkasında Chris Jericho sırıtıyor. Hawkins arkasını dönüyor ve CODE BREAKER!
Chris Jericho hemen tuşa gidiyor: 1.........2........
3!
Kazanan: Christian Cage & Chris Jericho
Hakem Chris Jericho'nun elini havaya kaldırıyor. Maçın önemli anlarını bir kez daha izliyoruz. Ardından ringe dönüyoruz. Cage, Jericho'nun yanına geliyor. İkili galibiyeti kutlarken reklamlara gidiyoruz... Haftaya PAYBACK'de, The Sex (c) vs. Christian Cage & Chris Jericho... PGW Tag Team Şampiyonluğu için!
Devil's Sky! Kenny Omega girişte gözüken isim oluyor. Omega geçtiğimiz PPV'de, Velveteen karşısında büyük bir performans sergilemişti ancak bu yeterli olmamıştı. Omega girerken son kaybının hüznünü görebiliyoruz yüzünde. Yine de bu hüzün Omega'nın bugün karşımızda olmasını engellemiyor. Omega girişini yaptıktan sonra görevlilerden bir mikrofon alıyor. Bütün seyirciler Omega'nın ağzından çıkacak sözleri bekliyor.
Hakem Chris Jericho'nun elini havaya kaldırıyor. Maçın önemli anlarını bir kez daha izliyoruz. Ardından ringe dönüyoruz. Cage, Jericho'nun yanına geliyor. İkili galibiyeti kutlarken reklamlara gidiyoruz... Haftaya PAYBACK'de, The Sex (c) vs. Christian Cage & Chris Jericho... PGW Tag Team Şampiyonluğu için!
Devil's Sky! Kenny Omega girişte gözüken isim oluyor. Omega geçtiğimiz PPV'de, Velveteen karşısında büyük bir performans sergilemişti ancak bu yeterli olmamıştı. Omega girerken son kaybının hüznünü görebiliyoruz yüzünde. Yine de bu hüzün Omega'nın bugün karşımızda olmasını engellemiyor. Omega girişini yaptıktan sonra görevlilerden bir mikrofon alıyor. Bütün seyirciler Omega'nın ağzından çıkacak sözleri bekliyor.
Kenny Omega: Geçen hafta maalesef tüm çabalarıma rağmen başarısız oldum. Bir çoğunuzun gözünde bir beklentiye sahiptim ve bunları karşılayamadığımın farkındayım. Bunun için üzgünüm. Şu anda karşınızda Television Championship kemeri ile birlikte olmam gerekirdi. Ancak Velveteen, daha iyi isim olduğunu kanıtladı. Bir bahanem yok. Sürekli denesem de, yine başaramadığımın farkındayım. Ayağım çokça kez tökezledi ve yere düştüm. Ancak her yere düştüğümde, sizler beni ayağa geri diktiniz. Bir kayıp ya da bin kayıp, hiç fark etmez. "Cleaner" her seferinde tekrar savaşacak. Tekrar tekrar deneyeceğim ve en sonunda Television Championship'i kazanacağım.
???: Bu rüyayı bensiz mi görüyorsun?
Bütün ışıklar mor renge dönüyor. Ardından her biri girişe doğru dönüyor. Girişte ışıklar ve dumanların arasından Velveteen'in çıktığını görüyoruz. Television Championship kemerinin sahibi alana giriş yapıyor. Omega gözlerini Velveteen'e dikerken, Velveteen yavaşça girişini yapıp ringde Omega'nın karşısına dikiliyor.
Velveteen: Sana dediğimi hatırlıyor musun Kenny? Sana önce kendini kanıtlaman gerektiğini söylemiştim. Bu seviye için yeterli olmadığını söylemiştim. Ancak sen beni dinlemedin. Dandik yerlerde yaptığın sahte isimler ve sahte özgüven ile karşıma dikildin. Bir rüyanın içindeydin Kenny. Seni bundan uyandırmak için senin rüyalarının akışına izin verdim. Karşıma dikilmene izin verdim. Senin istediğin gibi ilerlemesine izin verdim. Ancak burası, senin bildiğin yerlerdeki gibi bir ilerleyişe sahip değil. PGW bir rüya. Ancak senin rüyan değil. PGW bir rüya ve rüyanın adı, Velveteen Dream.
Kenny Omega: Rüyalar, metaforlar vesaire vesaire... Velveteen, inan bana bunlar benim için önemli değil. Ben gerçekleri konuşmaktan yanayım. İyi olduğunu biliyorum. Yetenekli olduğunu biliyorum. Ancak benim istediğim şeyler bunlar değil. Benim istediğim süslü konuşmaların değil. Benim istediğim belindeki. Benim istediğim Television Championship. Bu yüzden bana ikinci bir şans ver de, sana dediğim her şeyin gerçek olduğunu kanıtlayayım.
Velveteen: Kenny, burada yenisin. Sana bunu söylerken seni rencide etmek için söylemiyorum. Bu gerçek. Bu gerçeği kabul etmeni ve buraya daha alışmanı sağlamak istiyorum. Sana bu şirkete iki elle sarılman için bir fırsat yaratıyorum. Bu yüzden seninle haftaya karşılaşacağım. Ancak bu maçta kemer ortada olmayacak. Beni kemerin ortada olmadığı bir maçta yenmeyi başarırsan, bu kemer için bir hak kazanırsın.
Velveteen'in konuşmasından sonra Omega istediği hakkı almanın memnuniyeti ile gülüyor. Velveteen'in ise bir mimiği bile oynamıyor. Omega arka alana giderken...
Velveteen: Kenny, söyleyeceklerimi bitirmedim.
???: Bu rüyayı bensiz mi görüyorsun?
Bütün ışıklar mor renge dönüyor. Ardından her biri girişe doğru dönüyor. Girişte ışıklar ve dumanların arasından Velveteen'in çıktığını görüyoruz. Television Championship kemerinin sahibi alana giriş yapıyor. Omega gözlerini Velveteen'e dikerken, Velveteen yavaşça girişini yapıp ringde Omega'nın karşısına dikiliyor.
Velveteen: Sana dediğimi hatırlıyor musun Kenny? Sana önce kendini kanıtlaman gerektiğini söylemiştim. Bu seviye için yeterli olmadığını söylemiştim. Ancak sen beni dinlemedin. Dandik yerlerde yaptığın sahte isimler ve sahte özgüven ile karşıma dikildin. Bir rüyanın içindeydin Kenny. Seni bundan uyandırmak için senin rüyalarının akışına izin verdim. Karşıma dikilmene izin verdim. Senin istediğin gibi ilerlemesine izin verdim. Ancak burası, senin bildiğin yerlerdeki gibi bir ilerleyişe sahip değil. PGW bir rüya. Ancak senin rüyan değil. PGW bir rüya ve rüyanın adı, Velveteen Dream.
Kenny Omega: Rüyalar, metaforlar vesaire vesaire... Velveteen, inan bana bunlar benim için önemli değil. Ben gerçekleri konuşmaktan yanayım. İyi olduğunu biliyorum. Yetenekli olduğunu biliyorum. Ancak benim istediğim şeyler bunlar değil. Benim istediğim süslü konuşmaların değil. Benim istediğim belindeki. Benim istediğim Television Championship. Bu yüzden bana ikinci bir şans ver de, sana dediğim her şeyin gerçek olduğunu kanıtlayayım.
Velveteen: Kenny, burada yenisin. Sana bunu söylerken seni rencide etmek için söylemiyorum. Bu gerçek. Bu gerçeği kabul etmeni ve buraya daha alışmanı sağlamak istiyorum. Sana bu şirkete iki elle sarılman için bir fırsat yaratıyorum. Bu yüzden seninle haftaya karşılaşacağım. Ancak bu maçta kemer ortada olmayacak. Beni kemerin ortada olmadığı bir maçta yenmeyi başarırsan, bu kemer için bir hak kazanırsın.
Velveteen'in konuşmasından sonra Omega istediği hakkı almanın memnuniyeti ile gülüyor. Velveteen'in ise bir mimiği bile oynamıyor. Omega arka alana giderken...
Velveteen: Kenny, söyleyeceklerimi bitirmedim.
Kenny ringden çıkacakken geri duruyor ve Velveteen'in karşısına dikiliyor.
Velveteen: Kenny, bunun gerçekten basit olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır hayır hayır. Bu unvan için ne bedeller ödediğim konusunda bir fikrin yok. Benim botlarımı bir gün bile giymiş olsan, kaçacak delik arardın. Sana ne kadar iyi davrandığımı anlayamazsın. Ancak sana iyi davranmam, senin için işlerin kolay olacağını söylemem anlamına gelmez. Bunu aklından çıkartma.
Kenny Omega'nın duyduğu şeylerden sonra sinirlendiğini görüyoruz. İkisi burun buruna geliyorlar. Ancak bir kavga çıkmadan reklamlara gidiyoruz...
Otobüs durağının önünde birini görüyoruz... Bu Angelico?! Telaşla elindeki telefonla konuşuyor.
Angelico: Biliyorum. İçinde bulunduğumuz bu dönemde hepimizin bir kurtarıcıya ihtiyacı var. Özellikle benim. Şu zamanlarda işler benim için pek iyi gitmiyor. Onunla ne zaman konuşabilirim?
Telefondan gelen cevap karşısında Angelico pek tatmin olmuyor. Dudağını büzüp ses tonunu biraz yükseltecek gibi olsa da çekiniyor.
Velveteen: Kenny, bunun gerçekten basit olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır hayır hayır. Bu unvan için ne bedeller ödediğim konusunda bir fikrin yok. Benim botlarımı bir gün bile giymiş olsan, kaçacak delik arardın. Sana ne kadar iyi davrandığımı anlayamazsın. Ancak sana iyi davranmam, senin için işlerin kolay olacağını söylemem anlamına gelmez. Bunu aklından çıkartma.
Kenny Omega'nın duyduğu şeylerden sonra sinirlendiğini görüyoruz. İkisi burun buruna geliyorlar. Ancak bir kavga çıkmadan reklamlara gidiyoruz...
Otobüs durağının önünde birini görüyoruz... Bu Angelico?! Telaşla elindeki telefonla konuşuyor.
Angelico: Biliyorum. İçinde bulunduğumuz bu dönemde hepimizin bir kurtarıcıya ihtiyacı var. Özellikle benim. Şu zamanlarda işler benim için pek iyi gitmiyor. Onunla ne zaman konuşabilirim?
Telefondan gelen cevap karşısında Angelico pek tatmin olmuyor. Dudağını büzüp ses tonunu biraz yükseltecek gibi olsa da çekiniyor.
Angelico: Kendisiyle şahsi olarak konuşmaktan bahsediyorum. Muhterem'i uzun zamandır tanıyorum ama daha önce ona bu kadar ihtiyaç duyduğum bir dönemde olmamıştım. Gerçekten iyi değilim.
Bu seferki cevap karşısında biraz da olsa ikna olmuş gibi görünüyor.
Angelico: Ona ne kadar saygı duyduğumu ve uğruna neler yapabileceğimi biliyorsunuz. Dolayısıyla şu anlık beklemek benim için bir problem teşkil etmiyor. Umarım ilerleyen günlerde onunla oturup bir konuşabilme fırsatı bulurum. Şimdilik kapatmam gerek, kendinize iyi bakın.
Telefonu kapatıp öylece elinde bakmaya başlıyor. Ardından bacağını sallamaya başlayıp tedirgin olduğunu da bize bir nevi anlatıyor. Angelico'yu biraz daha seyrettikten sonra ringe geri dönüyoruz.
Cody Rhodes girişte görünüyor. Ringe geliyor ve mikrofon alıp konuşmaya başlıyor.
Cody Rhodes: Sözlerime nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok istemiştim. Ancak olmadı. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınmayacağım. Denedim olmadı. Hayal kırıklığı yaşattım. Bana inanan ve beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Bugün buraya elimde Money In The Bank çantası ile gelmeyi çok isterdim olmadı. Fakat pes etmek yok. "The Kingdom"ın yalnızca bir giriş müziği olmadığını ancak bu saatten sonra gösterebilirim. Ve evet babam bana gençken zor zamanların daha iyi adamlar yetiştirdiğini söylemişti. Bunun da üstesinden geleceğim ve günün sonunda dünya şampiyonu olacağım. Money In The Bank gerçekten de bunun için iyi bir fırsat olurdu ama madem ki güreş tanrıları American Nightmare Cody Rhodes'un daha zor bir yol ile buna ulaşması gerektiğine karar verdi o zaman zor olan yoldan giderim! [cheers] Her şey daha yeni...
Joe Gacy girişte görünüyor ve Cody Rhodes sözlerinin bölünmesinden ötürü rahatsızlık duyuyor. Joe Gacy'nin elinde mikrofon var. Kendisi konuşmaya başlayınca arenada yankılanan "Love Is Blind" parçası kesiliyor.
Joe Gacy: Cody Rhodes... "American Nightmare" sanırım Money In The Bank gecesinde bir kabus yaşadın. Üzgünüm arada bu tip kelime oyunlarından kendimi alıkoyamıyorum ve bunu lütfen kişisel algılama. Neticede o maçta ben hasar gördüm. Hayır benim adıma mücadele veren Charlie Dempsey'nin kaybetmesi meselesi değil bu. Benim bedenim dikenli tellerle dolu bir masanın üzerine atıldı. Ne büyük bir vahşet öyle değil mi? İnsan kendisini şiddetten uzak tutmaya çalışsa da kaderine karşı gelemiyor. Nasıl ki kaybetmek Cody Rhodes'un bir kaderi olmuşsa benim de o geceki kaderim buymuş demek ki. Fakat hayır ben de tıpkı senin gibi mücadeleye devam edeceğim. Nasıl ki kaybetmene rağmen halen daha inatla mücadele ediyorsan ben de "barış" ve "sevgi" ortamı için her ne kadar şiddete maruz kalmış olsam da kendimi uzak tutma konusunda inat edeceğim. Kavga etmek yok! İkimizin ortak olduğu bir konu ve seninle çok rahatlıkla empati kurabiliyorum ve vermiş olduğun mücadeleyi takdir ediyorum. Ve sende asıl takdir ettiğim şey ne biliyor musun Cody? Kendine olan saygın ve kendinle barışık olman. Eminim senin yerine bir başkası olmuş olsaydı çoktan bırakırdı hatta intihar etmeyi bile düşünürdü (son sözlerini söylerken ciddileşir sonra normale döner). Ama sen öyle değilsin. Eminim Cody günün birinde başaracaksın ve hayat hikayen herkese ilham olacak! (rahatsız edici bir şekilde sırıtır)
Cody Rhodes ringde Joe Gacy'nin sözlerine sinirlense de çok belli etmemeye çalışıyor.
Joe Gacy: Böylesine bir adam karşısında ona layık olabilecek tıpkı onun gibi sevgi dilinden anlayan geleceği parlak bir ismi huzurlarınıza davet etmek istiyorum...
Joe Gacy'i girişe bakıyor.
Charlie Dempsey girişte görünüyor ve Joe Gacy'nin yanında yer alıyor.
Joe Gacy: Money In The Bank'te kalbi kırılan bu iki adam şüphesiz izleyenlere çok iyi bir maç sunacaktır. Cody'nin tecrübesi Charlie kardeşimize ışık olacaktır.
Joe Gacy sarkastik bir şekilde sırıtırken Charlie Dempsey ise Cody'e küçümseyici bakışlar atıyor. Joe Gacy spiker masasına giderken Charlie Dempsey ringe giriyor ve maçımız başlıyor.
Singles Match
Cody Rhodes vs. Charlie Dempsey
Bu seferki cevap karşısında biraz da olsa ikna olmuş gibi görünüyor.
Angelico: Ona ne kadar saygı duyduğumu ve uğruna neler yapabileceğimi biliyorsunuz. Dolayısıyla şu anlık beklemek benim için bir problem teşkil etmiyor. Umarım ilerleyen günlerde onunla oturup bir konuşabilme fırsatı bulurum. Şimdilik kapatmam gerek, kendinize iyi bakın.
Telefonu kapatıp öylece elinde bakmaya başlıyor. Ardından bacağını sallamaya başlayıp tedirgin olduğunu da bize bir nevi anlatıyor. Angelico'yu biraz daha seyrettikten sonra ringe geri dönüyoruz.
Cody Rhodes girişte görünüyor. Ringe geliyor ve mikrofon alıp konuşmaya başlıyor.
Cody Rhodes: Sözlerime nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Çok istemiştim. Ancak olmadı. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınmayacağım. Denedim olmadı. Hayal kırıklığı yaşattım. Bana inanan ve beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum. Bugün buraya elimde Money In The Bank çantası ile gelmeyi çok isterdim olmadı. Fakat pes etmek yok. "The Kingdom"ın yalnızca bir giriş müziği olmadığını ancak bu saatten sonra gösterebilirim. Ve evet babam bana gençken zor zamanların daha iyi adamlar yetiştirdiğini söylemişti. Bunun da üstesinden geleceğim ve günün sonunda dünya şampiyonu olacağım. Money In The Bank gerçekten de bunun için iyi bir fırsat olurdu ama madem ki güreş tanrıları American Nightmare Cody Rhodes'un daha zor bir yol ile buna ulaşması gerektiğine karar verdi o zaman zor olan yoldan giderim! [cheers] Her şey daha yeni...
Joe Gacy girişte görünüyor ve Cody Rhodes sözlerinin bölünmesinden ötürü rahatsızlık duyuyor. Joe Gacy'nin elinde mikrofon var. Kendisi konuşmaya başlayınca arenada yankılanan "Love Is Blind" parçası kesiliyor.
Joe Gacy: Cody Rhodes... "American Nightmare" sanırım Money In The Bank gecesinde bir kabus yaşadın. Üzgünüm arada bu tip kelime oyunlarından kendimi alıkoyamıyorum ve bunu lütfen kişisel algılama. Neticede o maçta ben hasar gördüm. Hayır benim adıma mücadele veren Charlie Dempsey'nin kaybetmesi meselesi değil bu. Benim bedenim dikenli tellerle dolu bir masanın üzerine atıldı. Ne büyük bir vahşet öyle değil mi? İnsan kendisini şiddetten uzak tutmaya çalışsa da kaderine karşı gelemiyor. Nasıl ki kaybetmek Cody Rhodes'un bir kaderi olmuşsa benim de o geceki kaderim buymuş demek ki. Fakat hayır ben de tıpkı senin gibi mücadeleye devam edeceğim. Nasıl ki kaybetmene rağmen halen daha inatla mücadele ediyorsan ben de "barış" ve "sevgi" ortamı için her ne kadar şiddete maruz kalmış olsam da kendimi uzak tutma konusunda inat edeceğim. Kavga etmek yok! İkimizin ortak olduğu bir konu ve seninle çok rahatlıkla empati kurabiliyorum ve vermiş olduğun mücadeleyi takdir ediyorum. Ve sende asıl takdir ettiğim şey ne biliyor musun Cody? Kendine olan saygın ve kendinle barışık olman. Eminim senin yerine bir başkası olmuş olsaydı çoktan bırakırdı hatta intihar etmeyi bile düşünürdü (son sözlerini söylerken ciddileşir sonra normale döner). Ama sen öyle değilsin. Eminim Cody günün birinde başaracaksın ve hayat hikayen herkese ilham olacak! (rahatsız edici bir şekilde sırıtır)
Cody Rhodes ringde Joe Gacy'nin sözlerine sinirlense de çok belli etmemeye çalışıyor.
Joe Gacy: Böylesine bir adam karşısında ona layık olabilecek tıpkı onun gibi sevgi dilinden anlayan geleceği parlak bir ismi huzurlarınıza davet etmek istiyorum...
Joe Gacy'i girişe bakıyor.
Charlie Dempsey girişte görünüyor ve Joe Gacy'nin yanında yer alıyor.
Joe Gacy: Money In The Bank'te kalbi kırılan bu iki adam şüphesiz izleyenlere çok iyi bir maç sunacaktır. Cody'nin tecrübesi Charlie kardeşimize ışık olacaktır.
Joe Gacy sarkastik bir şekilde sırıtırken Charlie Dempsey ise Cody'e küçümseyici bakışlar atıyor. Joe Gacy spiker masasına giderken Charlie Dempsey ringe giriyor ve maçımız başlıyor.
Singles Match
Cody Rhodes vs. Charlie Dempsey
İki adam uzaktan birbirlerine baktıktan sonra ringin ortasında buluşup lock-up yapıyorlar. Ardından Cody rakibinin arkasına geçiyor ama Dempsey headsnape ile rakibini indiriyor. Ardından ikiliden headlock geliyor. Bu sefer de Cody'den headsnape geliyor. İki adam yerde ayağa kalkıyorlar ve yüz yüze geliyorlar. Tekrardan lock-up Dempsey rakibini köşede sıkıştırıyor ama hakemin uyarısı ile bırakmak zorunda kalıyor. Dempsey rakibinin üzerine gidiyor ama Cody ona tekme atıyor. Ardından Cody rakibini köşede yumruklamaya başlıyor. Cody rakibini top turnbuckle'a çıkartıyor ve Super-Plex deniyor ama Dempsey headbutt ile onu düşürüyor. Dempsey ardından kendisini toparlıyor ve diving double foot stomp ile rakibinin üzerine atlıyor ama Cody çekilince boşa gidiyor. Dempsey arkasını dönüyor ve Cody'den forearm yiyor. Dempsey iplerden sekiyor ve pendulum lariat iki adam da yerde ve seyirciler ikiliye olumlu reaksiyon veriyor. Bir süre sonra ayağa kalkıyorlar. Cody rakibini Irish whip'e yolluyor. Dempsey tutunuyor, Cody clothesline ile rakibini ringin dışına yolluyor. Cody ardından iplerden sekiyor ve baseball slide ile rakibini bariyere çarpıyor. İki isim de ringin dışındayken reklamlara gidiyoruz...
Reklamlardan döndüğümüzde ise ringde Dempsey'nin Cody'e armbar bağladığını görüyoruz. Cody zor durumda. Cody seyircilerden destek alarak iplere doğru sürünmeye başlıyor.
Joe Gacy: Charlie Dempsey muhteşem bir mücadele veriyor. Bu adamla gurur duyuyorum ve üzgünüm ki Cody'i yenip bu gece hayranlarının eve üzgün gitmesine yol açacak.
Joe Gacy: Charlie Dempsey muhteşem bir mücadele veriyor. Bu adamla gurur duyuyorum ve üzgünüm ki Cody'i yenip bu gece hayranlarının eve üzgün gitmesine yol açacak.
Cody iplere sürünüyor ve bir bacağını atıyor. Dempsey harekete devam ediyor ama hakemin uyarısı ile bırakıyor. Dempsey rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Cody kalkıyor. Dempsey'den Cody'e seri tekmeler geliyor. Ardından chop darbesi Cody dişlerini sıksa da sonra kendisini topluyor ve üzerine forearm geçiriyor. Dempsey bunun üzerine iplerden sekiyor ama Cody'den Power Slam! Dempsey yerde. Cody tuşa gidiyor: 1.....2.... Olmuyor. Cody bunun üzerine rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor ve Beautiful Disaster? Hayır Dempsey eğildi. Dempsey, Cody'i arkadan kavrıyor ve German Suplex? Hayır Cody dirsek atıyor. Cody iplerden sekiyor ve lariatı vuruyor. Dempsey kendisini yerde buluyor. Cody ardından Cody Cross Rhodes için rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Dempsey yavaş yavaş kalkıyor ama birden kendisini ringin dışına atıyor. Dempsey ringin dışında soluklanırken Cody de Suicide Dive ile onun üzerine atlıyor. İki isim yerde. Cody ile Dempsey ringin dışında mücadele ediyorlar. En sonunda Cody aprondan rakibinin üzerine Moonsault ile atlıyor ve rakibini ringe sokuyor. Kendisi de ringe giriyor ve Cody'den CROSS RHODES! Cody hemen tuşa gidiyor: 1.....2....3!
HAYIR DEMPSEY'NİN BİR AYAĞI İPTE! Hakem zili çaldırmıyor. Cody bunun üzerine hakeme kısa süreliğine itiraz etse de hakem Dempsey'nin bir ayağının ipte olduğunu söylüyor. Cody bunun üzerine Dempsey'i kaldırıyor ve yumruk darbeleri ile sersemlettikten sonra tekrardan Cross Rhodes pozisyonuna alıyor ama Dempsey'den roll-up: 1....2... Olmuyor. İki isim ayağa kalkıyor. Cody, Dempsey'e atak yapmak istiyor ama Dempsey onun kolunu tutuyor ve tekrardan armbar bağlamak istiyor ama Cody iplere tutunarak kurtuluyor. En sonunda iki isim yeniden ayakta karşılaşıyor. Cody'den forearm ardından yine Cross Rhodes denemesi ama olmuyor. Derken Dempsey rakibini yere seriyor ve Ankle Lock mu? Hayır Cody onu üzerinden atıyor ve Dempsey turnbuckle'da buluyor kendisini. Cody onun üzerine koşarak gidip running forearm yapıyor ardından da uppercut rakibini top turnbuckle'a çıkardı ve Super-Plex? Hayır Dempsey buna mani oldu Cody ringe düşüyor. Dempsey kendisini topluyor ve DIVING DOUBLE FOOT STOMP? Hayır Cody son anda çekildi. Dempsey arkasını dönüyor ve CROSS RHODES? Hayır Dempsey sıyrılıyor ve dropkick! Cody yerde. Dempsey şimdi iplerden sekiyor ve PENDULUM LARIAT? Hayır Cody'den POWERSLAM! Cody ayağa kalkıyor ve rakibinin de kalkmasını bekliyor. Dempsey kalkıyor, Cody'den Beautiful Diasaster denemesi! Dempsey rakibini ittirince Cody ipe çarpıyor. dempsey'den Schoolboy Rollup üzerine iplerden destek alıyor. Hakem fark etmeden sayıyor: 1.........2.........
3!
Kazanan: Charlie Dempsey
Michael Cole: Bu akıl alır gibi değil! Cody kaybetti!
JBL: Charlie Dempsey akıllıca davrandı! Cody'i ancak böyle yenebilirdi!
Joe Gacy: Size demiştim! Günün sonunda sevgi dilini en iyi konuşturan kazanır! Cody hayranları evlerine üzgün gidecekler.
Gacy sözlerinin ardından Dempsey'i ayakta alkışlıyor. Cody ise hakemi rakibinin ayaklarının ipte olduğuna yönelik itirazlarda bulunuyor. Ancak hakem hiçbir şekilde görmediği için itirazı kabul etmiyor. Maçın önemli anlarını bir kez daha izliyoruz. Geri döndüğümüzde Joe Gacy ve Charlie Dempsey mutlu bir şekilde arka alana giderken Cody'i hayal kırıklığına uğramış bir şekilde görüyoruz. Daha sonrasında ise arka alana gidiyoruz...
Bryon Saxton: Money In The Bank... Ne şovdu ama. O şovun damga vuranlarıyla beraberiz ve bu herkes için büyük bir şeref olsa gerek. Bayanlar ve baylar. Karşınızd-
???: Buradan sonrasını ben devralayım gidebilirsin.
Bryon'ın yüzü düşüyor. Devam etmek istese de oradakilerin sert bakışları kendisini korkutuyor olacak ki Bryon oradan hemen tüyüyor.
Paul Heyman: Bayanlar ve baylar. Benim adım Paul Heyman! Bu ismi artık çok sık duyacaksınız. Özellikle de şovların ana olayında tınılanacak bu isim. Money In The Bank'te her zaman yaptığımızı yaptık ve en çok reytingi biz getirdik. Şovu çalmaya gerek yoktu; çünkü bütün şov bize aitti. PGW masası bize ait ve masanın başında sadece tek bir kişi olabilir. Bunu unuttuğunuz için buraya geri geldik, olması gerekeni yaptık ve gittik. Karşınızda fırsatlar adasının sahibi, PGW masasının başı Roman Reigns!
Michael Cole: Bu akıl alır gibi değil! Cody kaybetti!
JBL: Charlie Dempsey akıllıca davrandı! Cody'i ancak böyle yenebilirdi!
Joe Gacy: Size demiştim! Günün sonunda sevgi dilini en iyi konuşturan kazanır! Cody hayranları evlerine üzgün gidecekler.
Gacy sözlerinin ardından Dempsey'i ayakta alkışlıyor. Cody ise hakemi rakibinin ayaklarının ipte olduğuna yönelik itirazlarda bulunuyor. Ancak hakem hiçbir şekilde görmediği için itirazı kabul etmiyor. Maçın önemli anlarını bir kez daha izliyoruz. Geri döndüğümüzde Joe Gacy ve Charlie Dempsey mutlu bir şekilde arka alana giderken Cody'i hayal kırıklığına uğramış bir şekilde görüyoruz. Daha sonrasında ise arka alana gidiyoruz...
Bryon Saxton: Money In The Bank... Ne şovdu ama. O şovun damga vuranlarıyla beraberiz ve bu herkes için büyük bir şeref olsa gerek. Bayanlar ve baylar. Karşınızd-
???: Buradan sonrasını ben devralayım gidebilirsin.
Bryon'ın yüzü düşüyor. Devam etmek istese de oradakilerin sert bakışları kendisini korkutuyor olacak ki Bryon oradan hemen tüyüyor.
Paul Heyman: Bayanlar ve baylar. Benim adım Paul Heyman! Bu ismi artık çok sık duyacaksınız. Özellikle de şovların ana olayında tınılanacak bu isim. Money In The Bank'te her zaman yaptığımızı yaptık ve en çok reytingi biz getirdik. Şovu çalmaya gerek yoktu; çünkü bütün şov bize aitti. PGW masası bize ait ve masanın başında sadece tek bir kişi olabilir. Bunu unuttuğunuz için buraya geri geldik, olması gerekeni yaptık ve gittik. Karşınızda fırsatlar adasının sahibi, PGW masasının başı Roman Reigns!
Roman Reigns kadraja giriyor ve kafasıyla Heyman'ı onayladıktan sonra lafa giriyor.
Roman Reigns: Money In The Bank'te bir kıyım yaşandı. Yaşanan bu kıyım bir mesaj olarak algılanmasın. Bu bir spoilerdı. Bilge adam seni uyarmıştı. Seni uyarmak için ayağına kadar gitmişti ki o benim dışımda kimsenin ayağına gitmez. Beni buraya getiren onun ayaklarıydı Will. Bu şirketten sıkılmıştım, gelmeyi gerçekten hiç düşünmüyordum. Bu defteri sonsuza kadar kapatmıştım. Burada bulunduğum süre zarfında insanlara hep onların ne kadar kötü olduğunu anlattım ve kendimi geriye ittim. Her zaman onları düşündüm, onlara abilik ettim ve karşılığında aldığım şey koca bir hiçti. Ben hep sizi size anlattım; ama aslında yapmam gereken sizlere kendimi anlatmaktı. Money In The Bank'te niyetimi açıkça belirttim. Will Ospreay ile Malakai Black'i sildim. Birisini ringten kazıdım, birisini de PGW'den kazıdım. Ospreay, 1 ay boyunca uğraştığın kişiyi bir günde şirketten gönderdim. O'Neil sadece senin için bu parayı bana ödemişti yine de bir sığıntıyı daha şirketten temizleyerek bir iyilik yaptığımı söyleyebilirim. Bu kadar da cömert birisiyim. Sana hiç kimse rakip olamıyordu, hiç kimse karşında duramıyordu ve O'Neil seni durdurabilmek için bana yüklü bir teklif yaptı. Tabi o da senin taşıdığın o unvanı kafanı bir ring postuna vurarak kaybetmeni beklemiyordu; ama artık çok geçti. Anlaşma yapıldı ve savaş başladı Will. Benden kaça-
Will Ospreay: Oi! Kimin senden kaçtığını düşünüyorsun lad?
Ospreay'i büyük bir öfkeyle oraya gelirken görüyoruz. Reigns istifini hiç bozmuyor bile.
Will Ospreay: Oi! Kimin senden kaçtığını düşünüyorsun lad?
Ospreay'i büyük bir öfkeyle oraya gelirken görüyoruz. Reigns istifini hiç bozmuyor bile.
Will Ospreay: Sen kim olduğunu zannedip benim işlerime karışıyorsun? Seni kabul mü etmemi istiyorsun? Komiksin pal; çünkü böyle bir şey olmayacak. Kimsenin bitiremediği dominasyonumu bitirebilmeleri için bir paralı asker tutmaları beni pohpohlamadı desem yalan söylemiş olurum; ama o askerin sen olduğunu öğrenmek benim havaya girmemi engelliyor bruv! Arkamdan saldırmış olman seni benden daha iyi yapmaz sadece seni masanın kenarda kalmış bir koltuğu yapar. Mate, daha kendi ailende dahi en iyi güreşebilen kişi olmayı becerememiş birisin. Kendinle alakalı fazla iddialı konuşuyorsun. Ben ilk günden beri buradayım sen de ilk günde buradaydın. Ben bu şirketin gelmiş geçmiş en iyi şampiyonu oldum. Peki sen ne yaptın part timer? Akılda kalacak ne yaptın fag? KOCA BİR HİÇ! INNIT? Eğer üçüncü gelişinde de kendini rezil etmek istiyorsan sahne burada full of suffering succotash son! Beni bir kez daha ısırmaya çalışırsan, seni üçüncüye de ben gönderirim. Masanın başındaki büyük köpek olmak istiyorsan, sana tasmayı takacak olanın ben olduğumu da kabul etmen gerekiyor!
Roman Reigns duyduğu son cümleden sonra ayağa kalkıyor ve Will Ospreay'in dibine giriyor. Face to face yapıyorlar.
Will Ospreay: Hadi! HADİ!
Paul Heyman güç bela ikisinin de arasına giriyor. Cüssesiyle birlikte ikisinin arasında bir mesafe koymayı güç bela başarıyor. Heyman dengeyi kurduktan sonra Ospreay'e küçümser bir bakış atıyor.
Roman Reigns duyduğu son cümleden sonra ayağa kalkıyor ve Will Ospreay'in dibine giriyor. Face to face yapıyorlar.
Will Ospreay: Hadi! HADİ!
Paul Heyman güç bela ikisinin de arasına giriyor. Cüssesiyle birlikte ikisinin arasında bir mesafe koymayı güç bela başarıyor. Heyman dengeyi kurduktan sonra Ospreay'e küçümser bir bakış atıyor.
Paul Heyman: PGW masasının baş koltuğundaki kişi şu an seninle muhattap olmayacak. Her şeyin yeri ve zamanı var. Her istediğinde buraya gelip ağlayarak ortalığı karıştırman yersiz. Bay Reigns, gidelim.
Reigns önce Ospreay'e sonra Heyman'a bakıyor.
Roman Reigns: Yürü!
Roman Reigns ve Paul Heyman yere sert basan yavaş adımlarla oradan uzaklaşıyor. Will Ospreay de onlara arkalarından öfkeyle bakıyor.
Reigns önce Ospreay'e sonra Heyman'a bakıyor.
Roman Reigns: Yürü!
Roman Reigns ve Paul Heyman yere sert basan yavaş adımlarla oradan uzaklaşıyor. Will Ospreay de onlara arkalarından öfkeyle bakıyor.
Reklamlardan döndüğümüzde karşımızda boş bir şekilde ringi görüyoruz. Bu boşluğu çalan bir şarkı dolduruyor. Main Event zamanı!
Şarkının ilerlemesinin ardından arka alandan gelen isim Jeff Hardy oluyor! Kemerini beline takmış olan Jeff, stage'nin ortasında dans ederek pyroları patlattıktan sonra ilerliyor. Bu esnada kendisinin anonsu da gerçekleştirilmiş oluyor. Çelik basamakları kullanarak apron'a çıktıktan sonra iplerin arasından ringe giriyor ve hızla köşeye hareketleniyor. Second-rope'ye çıkıp kemerini herkese sergiledikten sonra iniyor ve kendisine ayrılan köşeye geçip beklemeye koyuluyor.
Arka alandan gelen kişi Alberto Del Rio! Kemeri belinde sarılı durumda. Jeff'in aksine hiçbir şovu olmadan, sade bir biçimde geliyor arka alandan. Uzun bir süre ambiyansı izledikten sonra kendisinden emin adımlarla ringe doğru ilerliyor. Ringe ilerlediği esnada gözünü Jeff'in üzerinden hiç ayırmaması dikkatimizden kaçmıyor tabii ki. Ringe ilerlediği esnada kendisinin anonsu da gerçekleştirilmiş oluyor. Alberto iplerin altından kayarak ringe çıktıktan sonra köşeye hareketlenmiyor. Jeff'in bulunduğu köşeye doğru gidiyor ve ona doğru kemerini gösteriyor. Jeff bozuntuya vermiyor. Alberto kendi köşesine geçiyor.
Anonsör maçın anonsunu gerçekleştirdikten sonra, ringi terk ediyor. Bu esnada hakem iki kemeri de şampiyonlardan devraldıktan sonra kemerleri ringin dışındaki görevlilere teslim ediyor. Bunun devamında kısa bir güreşçi kontrolü var. Sırasıyla iki güreşçinin de yanına gittikten sonra onları kontrol ediyor. Bu kontroller sırasında hiçbir sorun çıkmamış olsa gerek ki, hakem ringin ortasına çekiliyor. İki güreşçiye de son birer kez bakış attıktan sonra elini havaya kaldırıyor ve indiriyor. Bununla eş zamanlı olarak zil sesi çıkıyor, böylelikle maç da başlamış oluyor! Maç başlıyor!
Champion vs. Champion Match
Jeff Hardy (c) vs. Alberto "El Patron" Del Rio (c)
Şarkının ilerlemesinin ardından arka alandan gelen isim Jeff Hardy oluyor! Kemerini beline takmış olan Jeff, stage'nin ortasında dans ederek pyroları patlattıktan sonra ilerliyor. Bu esnada kendisinin anonsu da gerçekleştirilmiş oluyor. Çelik basamakları kullanarak apron'a çıktıktan sonra iplerin arasından ringe giriyor ve hızla köşeye hareketleniyor. Second-rope'ye çıkıp kemerini herkese sergiledikten sonra iniyor ve kendisine ayrılan köşeye geçip beklemeye koyuluyor.
Arka alandan gelen kişi Alberto Del Rio! Kemeri belinde sarılı durumda. Jeff'in aksine hiçbir şovu olmadan, sade bir biçimde geliyor arka alandan. Uzun bir süre ambiyansı izledikten sonra kendisinden emin adımlarla ringe doğru ilerliyor. Ringe ilerlediği esnada gözünü Jeff'in üzerinden hiç ayırmaması dikkatimizden kaçmıyor tabii ki. Ringe ilerlediği esnada kendisinin anonsu da gerçekleştirilmiş oluyor. Alberto iplerin altından kayarak ringe çıktıktan sonra köşeye hareketlenmiyor. Jeff'in bulunduğu köşeye doğru gidiyor ve ona doğru kemerini gösteriyor. Jeff bozuntuya vermiyor. Alberto kendi köşesine geçiyor.
Anonsör maçın anonsunu gerçekleştirdikten sonra, ringi terk ediyor. Bu esnada hakem iki kemeri de şampiyonlardan devraldıktan sonra kemerleri ringin dışındaki görevlilere teslim ediyor. Bunun devamında kısa bir güreşçi kontrolü var. Sırasıyla iki güreşçinin de yanına gittikten sonra onları kontrol ediyor. Bu kontroller sırasında hiçbir sorun çıkmamış olsa gerek ki, hakem ringin ortasına çekiliyor. İki güreşçiye de son birer kez bakış attıktan sonra elini havaya kaldırıyor ve indiriyor. Bununla eş zamanlı olarak zil sesi çıkıyor, böylelikle maç da başlamış oluyor! Maç başlıyor!
Champion vs. Champion Match
Jeff Hardy (c) vs. Alberto "El Patron" Del Rio (c)
İki güreşçi de ringin ortasına temkinli adımlarla ilerliyor. Birbirlerine yeteri kadar yaklaştıkları anda, Jeff'in Test of Strength'e girmek üzere elini yukarıdan uzattığını görüyoruz. Alberto bu ''düello''ya karşılık veriyor ve o da elini uzatıyor... Alberto'dan, Jeff'in karnına ani bir tekme geliyor! Jeff karnını tutarak eğiliyor ve Alberto onu Headlock'a bağlıyor. Aradan belli bir müddetin geçmesiyle birlikte, bu Headlock'un etkisi azalıyor ve Jeff rakibini sırtından iterek iplere gönderiyor. Alberto iplerden sekiyor ve Jeff'ten ona bir Shoulder Tackle geliyor! Alberto yere devrilmiyor, ikili arasındaki gerginlik iyice tırmanıyor ve kafa kafaya tokuşuyorlar. Alberto, Jeff'in yüzünü itiyor! Jeff'ten üst üste yumruklar gelmeye başlıyor! Bu durum Alberto'nun sırtı iplere değene kadar sürüyor. Hakem, Alberto'nun sırtının iplere değdiği anda araya giriyor. Jeff ters adımlarla arkaya gidiyor. Hakem aradan çekilir çekilmez koşmaya başlıyor Alberto. Alberto'dan bir Clothesline geliyor! Başarısız oluyor, Jeff eğiliyor ve kurtuluyor. Alberto hemen arkasına dönüyor ve Jeff'ten Sitout Jawbreaker geliyor! Alberto'nun yüzünü tutarak köşeye kadar savrulduğunu görüyoruz, Jeff ise o esnada ayağa kalkıyor.
Ayağa kalkan Jeff'in koşmaya başlamak üzere gerildiğini ve koşmaya başladığını görüyoruz. Jeff'ten bir Running Forearm Smash! Bununla da yetinmiyor, rakibinin kafasını kolunun altına aldıktan sonra Tornado DDT yapıyor! Bir saniye! Jeff, DDT'yi tamamlayamıyor ve Alberto bu hareketi Vertical Suplex'e çeviriyor. Alberto'nun ayağa kalkarken ağırdan aldığını fark etmek oldukça kolay. Kendisi ayağa kalktıktan sonra saçından tutarak ayağa kaldırdığı Jeff'i iplere gönderiyor. Jeff iplerden sekiyor ve Alberto'dan Tilt-a-whirl Backbreaker geliyor! Jeff'in acı içinde sırtını tuttuğu esnada, Alberto'nun köşeye doğru ilerlediğini ve iplerden destek alarak Second-rope'ye çıktığını görüyoruz. Atlıyor! Moonsault! Alberto'dan muazzam bir Moonsault izledik! Sonrasında rakibinin üstünden ayrılmıyor ve hakem saymaya koyuluyor. 1... 2... 3 olmadan Kickout geliyor. Alberto hızla ayağa kalktıktan sonra Jeff'i de kaldırıyor ve onu köşeye gönderiyor. Kendisi de oraya gittikten sonra Jeff'i tekmelemeye başlıyor. Jeff'in karnına üst üste, art arda tekmeler... En sonunda hakem müdahalesiyle Alberto buna bir son vermek zorunda kalıyor. Jeff'in yerde oturur pozisyonda, sırtını köşeye yaslamış bir şekilde dinlendiğini görüyoruz.
Hakemin uyarı yaptığı esnada oradan uzaklaştırılan Alberto, tekrardan o bölgeye gidiyor. Jeff'i ayağa kaldırıyor ve iplerin üstünden ringin dışına atıyor! Jeff'in ipleri tutarak apron'da kalmayı başardığını görüyoruz. Alberto rakibinin üstüne koşuyor ve Spear yapıyor! Jeff çekiliyor, Alberto'nun vücudunun üst bölümü iplerin arasından ringin dışarısında. Jeff'ten, Alberto'nun göğsüne bir tekme geliyor. Alberto göğsünü tutarak geriye savruluyor, bu esnada Jeff'in hızlı hareket ederek Top-rope'ye çıktığını ve atladığını görüyoruz, Diving Crossbody! Alberto, Jeff'i üstünden atıveriyor! İkili aynı anda hızla ayağa kalkıyorlar. Jeff'ten bir Flying Clothesline geliyor. Alberto bir kez daha ayağa kalkıyor ve bu sefer de Jeff'ten Inverted Atomic Drop geliyor. Fakat bu kadar değil, devamı da var! İki bacaklarını tuttuktan sonra onu yere düşürüyor ve Alberto'nun yapmaması yönünde çırpınışlarına rağmen Midsection Legdrop yapıyor! Alberto malum bölgesini tutarak oturur pozisyona geçiyor ve Jeff'ten yerdeki Alberto'ya bir de Dropkick geliyor! Jeff rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Alberto'nun ayağa kalkmasıyla birlikte Jeff köşeye doğru koşuyor ve Whisper in the Wind ile süslüyor! Bir tuş denemesi görüyoruz, 1... 2...
3 olmadı, Kickout! Alberto eliyle alkış yaparak seyircilerin ritim tutmasını sağlıyor. Sonrasında da iplerin arasından apron'a geçiyor ve orada vakit kaybetmeden Top-rope'ye çıkıyor. Orada ayağa kalktıktan sonra tauntunu yapıyor ve atlıyor, SWANTON BOMB!
Başarısız! Bu hareket başarısız! Son anda yuvarlanarak çekiliyor ve Jeff'in boşa atlamasına yol açıyor. Jeff sırtını tutarak ağır ağır ayağa kalkıyor. Maçı sonuna getirebileceğine inanan Alberto da zor durumda olmasına rağmen ayağa kalkıyor ve Backstabber yapıyor! Jeff sırtını tutarak acı içinde kıvranıyor, bu esnada Alberto'nun da biraz dinlenme fırsatı bulduğundan bahsetmek mümkün. Zaman içerisinde Jeff'in sürüklenerek iplere kadar gittiğini, iplerden destek alarak ayağa kalkabildiğini ve kendisini köşeye atabildiğini görüyoruz. Alberto, sırtını köşeye yaslamış bir biçimde dinlenen Jeff'e doğru koşuyor ve ona Corner Enzuigiri yapıyor! Bu hareketin ardından Jeff yere yığılıyor sadece. Alberto ise sıradaki hamlesini uygulamak üzere köşeye geçiyor. Jeff'in kalkmasını beklemek üzere köşede beklemeye geçtiğini görüyoruz. Aradan belli bir müddetin geçmesiyle birlikte Jeff'in iki dizinin üstüne geçtiğini görüyoruz, Alberto ise harekete geçiyor ve rakibine Superkick yapıyor! Jeff kendisini tekrardan yerde buluyor! Alberto bunun üstüne maçı bitirmek üzere kendisini rakibinin üstüne bırakıveriyor, hakem ise zaman kaybetmeden saymaya başlıyor. 1... 2...
Jeff, 3 olmadan rakibini üstünden atmayı başarıyor. Alberto maçın sona ermemesine öfkeleniyor ve elini yumruk yaptıktan sonra ringin tabanını yumruklamaya başlıyor. Diğer taraftan da hakemin Jeff'in durumunu kontrol etmek üzere eğilerek onunla birlikte bir şeyler konuştuğunu gözlemliyoruz. Kameramız ani bir şekilde kadraj değiştiriyor, Alberto hakemi kenara atıveriyor ve yerde uzanan Jeff'in bir kolunu tuttuktan sonra Cross Armbreaker'a bağlıyor! Jeff diğer eliyle, kilitte olan elini tutuyor. Alberto'nun hareketi sürdürmesi için bir şey yapması gerekiyor çünkü Jeff bunu yaparak hareketin etkisini düşürüyor. Alberto ne mi yapıyor? Hakemin arkası dönük bir biçimde, iplerden destek alarak ayağa kalkmasını fırsat bilerek Jeff'e kontrolsüz dirsek atma eyleminde bulunuyor! Zamanla Jeff'in direnme gücünü gören Alberto, hemen Cross Armbreaker'a bağlıyor, bir kez daha! Ayağa kalkmış olan hakem, Jeff'e doğru eğiliyor ve ''Pes edecek misin?'' diye soruyor. Alberto tüm gücünü kullanarak zorluyor Jeff'i. Gözler bu iki isimde, herkes nefesini tutmuş durumda. Alberto bırakırmış gibi yaptıktan sonra hareketi tazeliyor! Jeff pes etmemek için zor tutuyor kendisini, daha ne kadar dayanabilir kendisi de bilmiyor olmalı.
Bir şeyler oluyor, arenanın tamamını aydınlatan ışık kaynakları zayıflıyor. Arena çok az miktarda kararıyor. Bunun bir prodüksiyon hatası olduğunu düşünmüş olmalı ki, Cross Armbreaker yapmayı sürdürüyor Alberto. Tüm gücüyle rakibini pes ettirme çalışmasını sürdürüyor. Işıklardan sonra bir şey daha ekleniyor. Kısık sesle bir şeyler işitmeye başlıyor. Bu bir kişinin fısıldama sesleri. Ne söylendiğini anlamak pek de mümkün değil. Bunlar ne söylendiği anlaşılmayan fısıldama sesleri. Bu kişi fısıldadığından ötürü kim olduğuna dair herhangi bir fikrimiz yok, nitekim kendisinin görüntüsü de ortada yok. İşte bunun yaşanmasıyla birlikte Alberto, bir şeylerin doğru gitmediğini anlıyor ve hareketini yarım bırakıyor. Kendisinin ayağa kalktığını ve iki elini de beline koyup etrafını izlediğini görüyoruz. Fısıldama sesleri daha anlaşılır bir hal alıyor. Herkes kulağını bu konuşmaya veriyor. Fakat bu sesi dinlememek üzere kulağını tıkayan birisi var, bu World Heavyweight Şampiyonu Alberto'nun ta kendisi! İki eliyle kulaklarını kapatmış durumda! Bu şekildeyken kafasını sağa-sola sallıyor! Son derece rahatsız olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz sergilediği davranışlardan ve gösterdiği mimiklerden.
Hakemin uyarı yaptığı esnada oradan uzaklaştırılan Alberto, tekrardan o bölgeye gidiyor. Jeff'i ayağa kaldırıyor ve iplerin üstünden ringin dışına atıyor! Jeff'in ipleri tutarak apron'da kalmayı başardığını görüyoruz. Alberto rakibinin üstüne koşuyor ve Spear yapıyor! Jeff çekiliyor, Alberto'nun vücudunun üst bölümü iplerin arasından ringin dışarısında. Jeff'ten, Alberto'nun göğsüne bir tekme geliyor. Alberto göğsünü tutarak geriye savruluyor, bu esnada Jeff'in hızlı hareket ederek Top-rope'ye çıktığını ve atladığını görüyoruz, Diving Crossbody! Alberto, Jeff'i üstünden atıveriyor! İkili aynı anda hızla ayağa kalkıyorlar. Jeff'ten bir Flying Clothesline geliyor. Alberto bir kez daha ayağa kalkıyor ve bu sefer de Jeff'ten Inverted Atomic Drop geliyor. Fakat bu kadar değil, devamı da var! İki bacaklarını tuttuktan sonra onu yere düşürüyor ve Alberto'nun yapmaması yönünde çırpınışlarına rağmen Midsection Legdrop yapıyor! Alberto malum bölgesini tutarak oturur pozisyona geçiyor ve Jeff'ten yerdeki Alberto'ya bir de Dropkick geliyor! Jeff rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Alberto'nun ayağa kalkmasıyla birlikte Jeff köşeye doğru koşuyor ve Whisper in the Wind ile süslüyor! Bir tuş denemesi görüyoruz, 1... 2...
3 olmadı, Kickout! Alberto eliyle alkış yaparak seyircilerin ritim tutmasını sağlıyor. Sonrasında da iplerin arasından apron'a geçiyor ve orada vakit kaybetmeden Top-rope'ye çıkıyor. Orada ayağa kalktıktan sonra tauntunu yapıyor ve atlıyor, SWANTON BOMB!
Başarısız! Bu hareket başarısız! Son anda yuvarlanarak çekiliyor ve Jeff'in boşa atlamasına yol açıyor. Jeff sırtını tutarak ağır ağır ayağa kalkıyor. Maçı sonuna getirebileceğine inanan Alberto da zor durumda olmasına rağmen ayağa kalkıyor ve Backstabber yapıyor! Jeff sırtını tutarak acı içinde kıvranıyor, bu esnada Alberto'nun da biraz dinlenme fırsatı bulduğundan bahsetmek mümkün. Zaman içerisinde Jeff'in sürüklenerek iplere kadar gittiğini, iplerden destek alarak ayağa kalkabildiğini ve kendisini köşeye atabildiğini görüyoruz. Alberto, sırtını köşeye yaslamış bir biçimde dinlenen Jeff'e doğru koşuyor ve ona Corner Enzuigiri yapıyor! Bu hareketin ardından Jeff yere yığılıyor sadece. Alberto ise sıradaki hamlesini uygulamak üzere köşeye geçiyor. Jeff'in kalkmasını beklemek üzere köşede beklemeye geçtiğini görüyoruz. Aradan belli bir müddetin geçmesiyle birlikte Jeff'in iki dizinin üstüne geçtiğini görüyoruz, Alberto ise harekete geçiyor ve rakibine Superkick yapıyor! Jeff kendisini tekrardan yerde buluyor! Alberto bunun üstüne maçı bitirmek üzere kendisini rakibinin üstüne bırakıveriyor, hakem ise zaman kaybetmeden saymaya başlıyor. 1... 2...
Jeff, 3 olmadan rakibini üstünden atmayı başarıyor. Alberto maçın sona ermemesine öfkeleniyor ve elini yumruk yaptıktan sonra ringin tabanını yumruklamaya başlıyor. Diğer taraftan da hakemin Jeff'in durumunu kontrol etmek üzere eğilerek onunla birlikte bir şeyler konuştuğunu gözlemliyoruz. Kameramız ani bir şekilde kadraj değiştiriyor, Alberto hakemi kenara atıveriyor ve yerde uzanan Jeff'in bir kolunu tuttuktan sonra Cross Armbreaker'a bağlıyor! Jeff diğer eliyle, kilitte olan elini tutuyor. Alberto'nun hareketi sürdürmesi için bir şey yapması gerekiyor çünkü Jeff bunu yaparak hareketin etkisini düşürüyor. Alberto ne mi yapıyor? Hakemin arkası dönük bir biçimde, iplerden destek alarak ayağa kalkmasını fırsat bilerek Jeff'e kontrolsüz dirsek atma eyleminde bulunuyor! Zamanla Jeff'in direnme gücünü gören Alberto, hemen Cross Armbreaker'a bağlıyor, bir kez daha! Ayağa kalkmış olan hakem, Jeff'e doğru eğiliyor ve ''Pes edecek misin?'' diye soruyor. Alberto tüm gücünü kullanarak zorluyor Jeff'i. Gözler bu iki isimde, herkes nefesini tutmuş durumda. Alberto bırakırmış gibi yaptıktan sonra hareketi tazeliyor! Jeff pes etmemek için zor tutuyor kendisini, daha ne kadar dayanabilir kendisi de bilmiyor olmalı.
Bir şeyler oluyor, arenanın tamamını aydınlatan ışık kaynakları zayıflıyor. Arena çok az miktarda kararıyor. Bunun bir prodüksiyon hatası olduğunu düşünmüş olmalı ki, Cross Armbreaker yapmayı sürdürüyor Alberto. Tüm gücüyle rakibini pes ettirme çalışmasını sürdürüyor. Işıklardan sonra bir şey daha ekleniyor. Kısık sesle bir şeyler işitmeye başlıyor. Bu bir kişinin fısıldama sesleri. Ne söylendiğini anlamak pek de mümkün değil. Bunlar ne söylendiği anlaşılmayan fısıldama sesleri. Bu kişi fısıldadığından ötürü kim olduğuna dair herhangi bir fikrimiz yok, nitekim kendisinin görüntüsü de ortada yok. İşte bunun yaşanmasıyla birlikte Alberto, bir şeylerin doğru gitmediğini anlıyor ve hareketini yarım bırakıyor. Kendisinin ayağa kalktığını ve iki elini de beline koyup etrafını izlediğini görüyoruz. Fısıldama sesleri daha anlaşılır bir hal alıyor. Herkes kulağını bu konuşmaya veriyor. Fakat bu sesi dinlememek üzere kulağını tıkayan birisi var, bu World Heavyweight Şampiyonu Alberto'nun ta kendisi! İki eliyle kulaklarını kapatmış durumda! Bu şekildeyken kafasını sağa-sola sallıyor! Son derece rahatsız olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz sergilediği davranışlardan ve gösterdiği mimiklerden.
X: Bu dünya tarihindeki ilk zafer değildi. Nitekim geçmişte bir hayli fazla sayıda galibiyetler meydana geldi. Fakat hepsinde korunan etikler vardı. Savaşta kazanan ve kaybeden oldu ama hiçbir zaman değerler ayaklar altına almadı. Şimdi ise mutlu musun yoksa içerisinde bulunduğun hüsranı etrafına gösterdiğin sahte gülmeler, sırıtmalar ile kamufle etmeyi sürdürecek misin? Şu anda çok ciddi bir sıkıntının ortasında olduğunun farkındayım. Sana yardım etmek için buradayım. Zehirlenmiş durumdasın, seni içinde hapsolduğun o bedenin dışına, uzaklara götürmeme ne dersin? Senin için her şeyi kolaylaştırmak ve senin kafanı karıştıran o labirentten çıkarmanın yolunu biliyorum. Bedeninin içinden çıkarak özgür olmak ister misin? Ya da... Ruhunun ağırlığına rağmen... Uçmak ister misin?
Alberto kulaklarını açıyor ve maçı sürdürüyor. Bu esnada fısıldama seslerinin sürdüğünden bahsetmek lazım. Alberto, Jeff'i ayağa kaldırıyor ve sert bir Lariat vuruyor! Jeff eğilerek kurtuluyor ve Alberto'nun arkasına geçiyor. Sonrasında hızla bir Roll-up! Hakem saymak üzere eğiliyor ki Jeff bırakıyor, ama neden? Maçı bir şekilde bitirmenin bir yoluna sapmıyor! Alberto arka tarafına doğru ayağa kalkıyor!
Arka taraftan konuşan ses, fısıldama boyutunu aşıyor. Kendi sesi ile sürdürüyor. Böylelikle kim olduğunu da anlayabiliyoruz! Christopher Daniels bu!
Christopher Daniels: Kaderin bizi tekrardan bir araya getireceğini çok biliyordum. İşte bu da kaderin cilvesi (Twist of Fate)!
Bu konuşma ile aynı esnada Jeff'ten, Alberto'nun karnına hızlı bir tekme ve üstünde de Twist of Fate! Rakibinin bacağını havaya kaldırıyor ve hakem saymaya başlıyor! 1... 2...
KICKOUT! KICKOUT! Alberto mesajı veriyor! Bu kadar kolay değil! Bu kadar klişe bir sonla olmaz! Bu mesajları veriyor, Christopher'a! Jeff, Alberto'yu ayağa kaldırdıktan sonra onu köşeye gönderiyor. Sırtını köşeye çarpan Alberto, yaslanarak orada dinleniyor. Jeff'in de oraya gittiğini görüyoruz. Alberto'yu kaldırıyor ve Top-rope'ye oturtuyor. Sonrasında da kendisi de Second-rope'ye çıkıyor. Superplex yapacak! Alberto'nun kolunu, kendi omzuna atıyor ve Alberto'yu kaldırmaya girişiyor. Alberto olduğu yerden ayrılmıyor. Jeff'in karnına bir yumruk, bir daha ve bir daha. Tek eliyle karnını tutan Jeff biraz eğilmiş durumda, Alberto bir de kafa atarak onu düşürüyor! Hayır! İpleri tutarak duruyor, o da ne? ALBERTO'DAN TOP ROPE DOUBLE FOOT STOMP GELDİ! Jeff yuvarlanarak ringin dışarısına bırakıveriyor kendisini. Alberto tekrardan ringin ortasına dönüyor, dev ekrana uzun uzun bakıyor. Kimi istediği belli, Christopher Daniels. İstediği de oluyor, dev ekranda bir görüntü giriyor. Herkes oraya odaklanıyor, ekranları başından izleyen izleyiciler ise tam ekran olarak karşılarında buluyorlar bu görüntüleri.
Arka taraftan konuşan ses, fısıldama boyutunu aşıyor. Kendi sesi ile sürdürüyor. Böylelikle kim olduğunu da anlayabiliyoruz! Christopher Daniels bu!
Christopher Daniels: Kaderin bizi tekrardan bir araya getireceğini çok biliyordum. İşte bu da kaderin cilvesi (Twist of Fate)!
Bu konuşma ile aynı esnada Jeff'ten, Alberto'nun karnına hızlı bir tekme ve üstünde de Twist of Fate! Rakibinin bacağını havaya kaldırıyor ve hakem saymaya başlıyor! 1... 2...
KICKOUT! KICKOUT! Alberto mesajı veriyor! Bu kadar kolay değil! Bu kadar klişe bir sonla olmaz! Bu mesajları veriyor, Christopher'a! Jeff, Alberto'yu ayağa kaldırdıktan sonra onu köşeye gönderiyor. Sırtını köşeye çarpan Alberto, yaslanarak orada dinleniyor. Jeff'in de oraya gittiğini görüyoruz. Alberto'yu kaldırıyor ve Top-rope'ye oturtuyor. Sonrasında da kendisi de Second-rope'ye çıkıyor. Superplex yapacak! Alberto'nun kolunu, kendi omzuna atıyor ve Alberto'yu kaldırmaya girişiyor. Alberto olduğu yerden ayrılmıyor. Jeff'in karnına bir yumruk, bir daha ve bir daha. Tek eliyle karnını tutan Jeff biraz eğilmiş durumda, Alberto bir de kafa atarak onu düşürüyor! Hayır! İpleri tutarak duruyor, o da ne? ALBERTO'DAN TOP ROPE DOUBLE FOOT STOMP GELDİ! Jeff yuvarlanarak ringin dışarısına bırakıveriyor kendisini. Alberto tekrardan ringin ortasına dönüyor, dev ekrana uzun uzun bakıyor. Kimi istediği belli, Christopher Daniels. İstediği de oluyor, dev ekranda bir görüntü giriyor. Herkes oraya odaklanıyor, ekranları başından izleyen izleyiciler ise tam ekran olarak karşılarında buluyorlar bu görüntüleri.
Bir depodayız. Christopher Daniels elinde tuttuğu kamera veya belli bir müddet ilerledikten sonra kamerayı sabit bir noktaya yerleştiriyor. Altında odun ateşi yanan ve içerisinde bir şeyler kaynayan dev bir kazanın yanı başında. Üstelik iki sandalye de var bu deponun içerisinde. Bir tanesi boş, bu Christopher'ın kendisine ayırdığı sandalye olmalı. Diğer sandalye ise dolu durumda. Üzerinde kolları sandalyenin arkasından bağlanmış olup, ağzı da bantlanmış olan Ricardo Rodriguez bulunuyor! Kameralar bir anlığına, Ricardo'nun durumunu gören Alberto'nun ipleri tekmelediğini görüntüledikten sonra kaldığı yerden sürüyor. Christopher, kazanın içerisindeki dev kepçeyi iki eliyle tuttuktan sonra karıştırıyor. Kazanın içerisinde bir karışım olduğunu görebiliyoruz ama içerisinde neler olduğunu seçebilmek pek mümkün gözükmüyor. Kısa bir süre daha karıştırmayı sürdürdükten sonra kepçeyi eski haline bırakıyor. Sonrasında ise kameraya dik dik bakarak bir şeyler anlatmaya, söylemeye başlıyor.