RPG IslamicVlog#1: Kentucky'de Eski Bir Dost

Görüntü kalabalık bir meydanda açılıyor. Hassan telefonu ön kameraya alarak kadraja giriyor. Dosta güven, düşmana korku veren tebessümüyle başını salıyor. Bu sırada Dara Daivari onun omzuna elini atarak karşımıza çıkıyor.

Muhammad Hassan: Kentucky, Louisville'den esselamu aleyküm kardeşlerim! IslamicVlog'un ilk bölümüyle hepinize güzel günler diliyorum. Tüm bu seriye Twitter hesabım üzerinden erişebilirsiniz. Bugün "fırsatlar ülkesi", "harikalar diyarı", "demokrasi vatanında" geziye çıkacağız. Çok kıymetli dostum Dara Daivari yanımda olacak ve sizden gelen soruları bana iletecek. Bugün hava çok güzel!

Hassan ve Daivari arabaya binerek yolculuğa çıkıyor.

Dara Daivari: Hassan! Amerika'yı nasıl buldun?

Muhammad Hassan: Ben 35 yaşındayım ve bu 35 yıllık ömrümde bu kadar yoldan çıkmış insanı bir arada görmedim. Güzel şehirleşmeler, yollar, kasabalar, mekanlar. İçerisinde ise sapık, sapkın ve medeniyeti çok yanlış anlamış insanlar. Sadece 1 haftadır buradayım Daivari ve burası saplanan insanların çıkamayacağı bir bataklık. Hiçbir kişiliği olmayan hayalperest insanlar bu kapitalist ve emperyalist ülkeye adım atar atmaz bu iğrenç düzenin bir parçası oluyor, bir Amerikalı oluyor. Amerikalı ne midir? Kimliği olmayandır, kan emicidir, fırsatçıdır. Ben bir Arabım. Buraya geldiğimde ise Arap olmaya devam edeceğim. Ancak diğerleri buraya geldiğinde nerden geldiğini kim olduğunu unutuyor.

Dara Daivari: Senden çok daha uzun süredir buradayım kardeşim ve dediklerinde tek kelime yanlış yok. Peki neden burada olduğunu bir kez daha söyler misin?

Muhammad Hassan: Hak ettiğimi alacağım, işim bittiğinde ait olduğum topraklara döneceğim! Allah bu yolda benimle kardeşim! Hak ettiğim kariyeri onun önderliğinde alacağım!

Dara Daivari: Çok meşhur bir hikaye var bugün bunu senden duyup teyitlemek istiyorum. Bir zamanlar Total Nonstop Action ile imzalamaya çok yakınmışsın. Riyad'da bir merdiven altı şovunda bizzat seni izlemişler. Sonrası ise tamamen kaos! Bu hikaye nedir?

Muhammad Hassan: Ah kardeşim.. Bu çok iyi bir hikaye. O zamanlar henüz 23 yaşındayım ve evet bir merdiven altı şovu. Ahmad ile 100 kişinin önünde güreşiyoruz. Belki 1 saat süren bu maçı kazanıyorum. Maçtan sonra bir heyetin benle görüşmek istediğini söylüyorlar. Tabii ki şaşkınım, ne olacağı konusunda hiçbir fikrim yok kardeşim.

Dara Daivari: Kimdi bu heyet?

Muhammad Hassan: Avukata benzeyen gözlüklü bir adam, yerden bitme bir karı ve adını hiç unutmadığım Dick Hogan. Soyunma odasına gelerek sandalyelere oturdular. Hogan denilen adam surat asarak "gerçekten bunun için mi geldik?" dedi. Ne olduğunu hala anlamış değildim. Sonradan hikayeyi öğrendim. Bu insanlar Amerika'dan beni keşfederek gelmiş ve izlemek istemiş. Beni alıp Amerika'ya götürmek istediklerini söylediler. Tam şartlar üzerine konuşacakken- Bak Daivari, dürüst olacağım. O dönem Ingilizcem çok zayıftı. Kendimi onlara ifade etmeye çalışırken biraz zorlanmış olabilirim. Kesinlikle yanlış bir şey söylemedim ve saygısızlık yapmadım ancak sonra o Dick yerinden kalktı.

Dara Daivari: Ne dedi?

Muhammad Hassan: (iç çekerek) "Bu çöl devesi daha dilimizi bile konuşamıyor, buraya kadar zahmet etmek yerine aşağıdaki deve pazarına gidebilirdik"

Dara Daivari: Hay Allah..

Muhammad Hassan: Çok öfkelendim ve dediğim gibi daha çok gençtim, altta kalamadım Daivari. Bu ırkçıya hak ettiğini vermem gerekiyordu. Yan tarafımda kaynamakta olan çaydanlığı alarak kafasına geçirdim.. Yapmak zorundayım Daivari.. Sonrasında olayi öğrenen Ahmad, Mustafa ve Kerim koşarak geldiler. Ahmad en son döner bıçağıyla onları kovalamaya yeltendi. Sonra oradan ayrıldılar ve bir daha dönmediler. Eğer pis bir ırkçı olmasalardı bu topraklara daha erken ayak basacaktım. İçimde daima ukte kaldı ve şimdi buradayım. Her işte bir hayır vardır kardeşim.



Hassan aracı park ederek dışarı çıkıyor. Muhammad Ali Center'ı kameraya alıyor. Daivari ile birlikte içeriye girerek müzeyi tanıtmaya başlıyor.

Muhammad Hassan: Burası bu şehirdeki en güzel yer. Gelmiş geçmiş en büyük boksorün anıları burada yatıyor. Gerçek bir savaşçı, gerçek bir Müslüman, harika bir insan.

Dara Daivari: Muhammad Ali - Muhammad Hassan! İki efsane.

Muhammad Hassan: Ona hala vakit var kardeşim. İlerde bir gün Amerikayı sarsan İki Muhammad olarak anılacağız. Bu benim için büyük bir onur olacak.

Dara Daivari: Buralarda bir yerde Taco dükkanı olduğunu duydum. Farklı lezzetler tatmak ister misin Hassan? İzleyici kardeşlerimize farklı bir kültürü tanıtmış olalım.

İkili müzeden çıkarak yürümeye başlıyor. Hassan kamerasıyla çevreyi görüntülemeye devam ederken yoldan geçen insanlara selam veriyor ancak yanıt alamıyor. Bir süre sonra ikili Taco Chaza isimli mekana giriyor. Bir çalışan onlarla fotoğraf çektirirken siparişler veriliyor.



Muhammad Hassan: Şu duvarda asılı tabloları görüyor musun? Bu adamları tanıyorum. Angel Garza, Hunico, Chavo. Bunlar şirketimdeki Latinler. Bunları ne diye buraya asmışlar? Kardeşim bu adamlar güreşçi bile değil. Birinin geçen gün un ufak oluşunu izledim. İçlerinden herhangi biri benimle aynı ringde 5 dakika duramaz. Garanti veriyorum kardeşim. Bunlar sadece eşkiya, harami.

Garson: Çeneni kapat Arap kırması! Buraya gelip efsanelerimiz hakkında atıp tutamazsın. Haddini bileceksin!

Muhammad Hassan: Esselamu aleyküm kardeşim! Şu an bu kayıtta saygısızlık etmemen gerekiyor. Saygı duymak zorundasın. Irkçılık yapamazsın. Burada hepimiz Allah'ın masum kullarıyız. Boynundaki haç kolyesine rağmen bunu söylüyorum. Seni kesinlikle yargılamıyorum kardeşim. Neden bana katılarak doğru yolu öğrenmiyorsun?

Garson: Çölüne geri dön bedevi!

Muhammad Hassan: Görüyorsunuz değil mi kardeşlerim! Başka ülkelerden buraya gelirler ve sonra burayı sahiplenirler. En başında söylediğim gibi kendilerine ait bir kimlikleri kalmaz, kim olduklarını unuturlar. Bu duvardan atlayan Meksikalı beni burada istemiyor, buranın kendisine ait olduğunu düşünüyor. Bu ırkçıya inanabiliyor musunuz-

Garson elindeki Taco'yu Hassan'a fırlatarak üzerine atlıyor. Mekanda büyük bir kaos çıkarken Hassan ve Daivari dışarı atlayarak araçlarına binerek uzaklaşıyor.

Muhammad Hassan: Gördün değil mi? Kimseye saygıları yok, ahlakları yok, edepleri yok, nimete bile saygıları yok! İşte Amerika'dayız. Kimliksiz kafirler cenneti! Buraya geldiğimden beri uğradığım kaçıncı saldırı sayamadım!

Dara Daivari: Şu an Louisville Gardens önünden geçiyoruz.

Muhammad Hassan: Yani?

Dara Daivari: Yarın burada Mayhem olacak!

Muhammad Hassan: Olabilir.

Dara Daivari: Peki sen olacak mısın?

Muhammad Hassan: Olabilir.

Dara Daivari: Peki Mustafa Ali kimin nesi?

Muhammad Hassan: Zaman gösterecek.. Bak Daivari, bugünlük bu kadar yayın yeterli. Daha sormak istediğin bir çok soru olabilir ama tadında bırakmamız gerekiyor. Namaz saati geçiyor yoksa Amerika senide mi değiştirdi? Her neyse. Bugün yeterince gezdiğimizi düşünüyorum. Bir efsaneyi andık, kızgın Latinler tarafından mağdur edildik ve aç kaldık! Mayhem, evet Mayhem. Mustafa Ali, dahası. Bunlar için söyleyecek bir şeyim yok. Neler olduğunu yakında göreceksiniz. Riyad'dan beni izleyen tüm takipçi ve destekçilerime teşekkür ediyorum. Daha fazla sohbet, daha fazla ırkçı, daha fazla anı, daha fazla gezi izlemek istiyorsanız bu seriyi takip etmeye devam edin ve Allah'a dua etmeyi unutmayın. Görüşmek üzere kardeşlerim!​