RPG Meksika Açmazı


god is an astronaut

too audiological to be deaf
Katılım
3 Tem 2023
Konular
28
Mesajlar
5,501
Beğeni sayısı
773
PG Nakit
165
RPG Karakteri
''The Fallen Angel'' Christopher Daniels


One More Step Before The End! Müziğin başlamasıyla beraber artan reaksiyonların sesi, birkaç saniyenin ardından girişte beliren isimle beraber daha da yükseliyor. Çünkü bu...

1705991704444.png

Christopher Daniels! The Fallen Angel. Oldukça uzun bir maraton.. Üç aylık bir Television unvanı süreci, Velveteen, Prince of PGW dönemi ve Wes Lee.. Şimdiyse hedef zirve, öncesindeyse son bir adım. The Fallen Angel Christopher Daniels, alışkın olduğumuz hareketlerini sergileyerek ringe doğru yaklaşıyor. Elinde bir mikrofon olduğunu görüyoruz. Girişte bir an bile duraksamadan yuvarlanarak kendini ringe atıyor Daniels.

christopher-daniels-entrance.gif


Christopher Daniels ringin köşesinde poz kestikten sonra aşağı iniyor ve ringin ortasına geçip elindeki mikrofona doğru konuşmaya başlıyor:

Christopher Daniels: Sonunda beklenilen o yer. Birçok açıdan. Yaklaşık yedi aydır aranıza karışıp hepinize musallat olan şu ne yapacağı belli olmayan adam, hak ettiğine yaklaşmak için hiç olmadığı kadar net bir fırsat elde etmiş durumda. Ancak içimde bir gram heyecan hissetmiyorum, her şeyin olması gerektiği gibi gerçekleştiğinden olsa gerek. Yaklaşık yedi ay dediğim serüvende hala aynı şekilde birilerinin beni ciddiye alması için ona zarar vermem gerekti. İlk tercihim hiçbir zaman bu olmasa bile. Kaldı ki tercihim değildi, çünkü benim seviyemin anlık düşüşlerle bu kadar uğraşmaması gerekirdi. Ancak buna da alıştım. Hak ettiğimi almak için bunu birilerinin gözüne sokmaya. LA Knight'a karşı bir mücadeleye çıkmak bu yüzden itiraz ettiğim bir şey olmadı. Nitekim Knight o gün benimle Alberto'nun arasına girdiyse bunun tek sebebi bendim. Normalde dayanamayacağı bir rakibe karşı galip gelmesini sağladım, kendini olduğundan yüksek görmesine sebep oldum ve her narsizm eğilimli birey gibi aldığı anlık serotonin ve dopamin karışımı hormonlar onun gözünü bulanıklaştırdı. Ayırt edemedi. Bu yüzden potansiyelinin izin verdiklerini yeterince iyi anlayamadı. Bunun o an Knight dışında herkes farkındaydı. Ben, Alberto, O'Neil. Ancak O'Neil yapılması gerekeni yaptı ve bana sebep olduğum bu durumu düzeltmem için bir yol açtı. Denklemden Knight'ı silmem için bir şans. Açtığı yolu, Knight'ı oraya gömerek ardından kapatmaksa benim için çocuk oyuncağıydı. Bu şekilde uğraşmam gereken çocuk oyuncakları sayısını bire düşürdüm. World Heavyweight Championship.

Christopher Daniels bu cümlenin ardından bakışlarını onu tam karşısından çeken kameraya kilitliyor ve cümlelerine o şekilde devam ediyor:

Christopher Daniels: Ancak bu çocuk oyuncağının kökeni basitliğinden değil, onunla ilgilenenlerin durumundan geliyor. Çocukların oyuncağı.. Benimle kıyas yapmaya kalktığınız zaman, aranızdaki herhangi bir ölümlü de çocuk durumunda kalır. Fakat anlatmak istediğim farklı. Çocuklar.. Henüz bir benlik veya kimlik oluşturmadıkları için davranışlarını seyretmeye başladığınızda yaptıkları eylemlerin onda dokuzunun tamamen içgüdüsel olduğunu görebilirsiniz. Bu içgüdüler onları ya tanımaya yöneltiyordur, ya yıkmaya. Tanımak istiyorsa bir sorun yok, olması gereken de bu. Ancak konu yıkmaya gelirse, o çocuk tanıması gereken her şeye saldırıyorsa orada bir gelişim bozukluğu aranır. Genele bakarsak, bunu yapan bir çocuğun temel kaygısı muhtemelen değer görmemiş olmasından gelmektedir. Etrafındaki kimseden değer görmeyen bu çocuğun kendine algıları çerçevesince normalinde üstünde değerler yüklediğini görmeniz olasıdır. Arabalar, paralar, takım elbiseler.. Bunların hepsine değer veren bir kişiyi düşünecek olursak aslında hissetmek istediği şey bir çeşit nevrotik gururdur. Eğer bu durumdan muzdarip olduğunu düşündüğünüz birisi varsa, bir karara varmak için onun sergilediği tüm davranışları yorumlamak için geçmişinde gezinebilirsiniz. Nitekim ben bunu yaptım. Velveteen'e karşı olan mağlubiyetin ardından, beklediğimden daha günahkar olan birisi karşıma ikinci kez çıkmasın; çıkarsa da buna anlık reaksiyon göstermeyeyim diye hedefimin önündeki spesifik engelleri derinlemesine inceledim. Wes Lee'yi de incelemiştim. Asansör boşluğundan mümkün olduğunca çabuk çıkmak için, size karşı olan boşlukları doldurdum. Velhasıl, ben bu çocuğun yakın geçmişinde gezintiye çıktım. İncelediğim çocuğun kendini değerli görmesini sağlayan o dünyevi materyalleri umarsızca düşmanlarının dostlarına savurarak onları kazanışını gördüm önce. Onları kazanarak, kazandığı maçı bir galibiyet olarak nitelendirmesini. Kendi acizliğini örttüğünde bunun dışarıdan fark edilmeyeceğini düşünmesini, nitekim siz fark etmiyorsunuz da. Ancak benim için çok basit. Sonra devam ettim, ve ulaşmak istediğim noktaya ulaştım. Demiştim ya çocukların oyuncağı diye, tam bu noktada gördüğüm tabloya hiç şaşırmadım. Bu nevrotik gururlu bireyin soydaşlarının tamamında da benzer davranışları gördüm. Bir arada bulundukları sürece bu davranışlar elbette patlamadı, çünkü aynı amaca hizmet ettikleri zaman yücelttikleri kavramlar da aynılaştı ve bir çatışma söz konusu olmadı. Ancak iş bireyselliğe döndüğünde, yani içlerinden biri sadece tek bir kişinin bulunabileceği bir makama yerleştiğinde oturttukları düzen bozuldu, zıtlıklar başladı ve kaos kaçınılmaz hale geldi. Adını söylemekten hicap duyduğum ve söylersem kendi geçmişime ihanet edeceğimi düşündüğüm o Garza, Meksika'daki örgütün başına geçtiğinde bu söylediklerim yaşanmaya başladı. Aslında ekip olarak ilerleyebiliyorlardı, ancak bir grubu yükseltmek yerine sadece kendinin yükselecek olmasının hayali bile bu nevrotik gururu tetiklemeye itti. Takımlar şampiyonluğuna sahipken ortadan kayboldu, diğer Garza'yı yalnız başına bıraktı. Başına geçtiği örgütle ilk icraat olarak şirketteki diğer Meksikalıyı, yani benim asıl rakibimi kaçırıp onun zaaflarından faydalanmaya niyetlendi. Faydalandığı zaaflar bile benim en başından beri anlattığım her şeyi destekler nitelikte. Ricardo'nun ortadan kaybolması, Alexa'nın rehin alınması.. Görmüyor musunuz? Nevrotik gururlu çocuğun, ona koşulsuz itaat eden kişilerin yokluğunda direkt patronluğu bırakıp köleliğe koşulsuzca düştüğünü. Onları geri kazanabilmenin hayaliyle. Sizce bunun sebebi sevgi mi, yoksa etrafında onu yüceltecek birilerinin olmayışının yarattığı katlanılamaz kaygı mı? Nitekim sadece adından da bu teşhisleri zorlasak koyabileceğimiz ''patron'', var olduğunu söylediği kudretinin hiçbirini ona bunu aşılayacak birileri yokken kullanamaz oldu. Garza'nın adına maça çıkıp World Heavyweight unvanının seviyesinin yerlere paspas olduğu bu süreci başlattı.

..

Christopher Daniels: Sizin için etkileyiciydi eminim, soydaş çocukların kemeri aralarında sigara gibi dönmesi. Genel tabloya baktığımızda, durumun acizliği ne kadar net yansıyor oysa. Yaşanılan kemer değişimlerini ele alırsak, Alberto'nun Ospreay'den Garza adına kazandığı maç. Kaldı ki Alexa'nın yokluğundan kaynaklanan bütün o nevrotik gururun dürtülerine rağmen, diğer Garza olmasaydı belki bu hiç yaşanmayacaktı. İşte bu kadar zayıf biri. Sonra Alberto, bu sefer Garza'dan kemeri kendi adına kazanabilmeyi başardı. Ekrana yansıtılan görüntüleri anımsıyorsunuzdur, başından beri bahsettiğim gururun açlığını o an dibine kadar yaşayan çocuk, Alexa'yı görünce tetiklendi. O andan hemen sonra maçın fişini çekebilmesi hiç şaşırtıcı değildi. Burada araya giren bir savunma var, kemer değişimi değil ama üzerine düşülmesi gereken bir nokta. Prince of PGW 2023. Diğer Garza, benimde içinde bulunduğum fakat şu okul öncesi eğitimini verip gönderdiğim öteki çocuk yüzünden kaybettiğim bir maçı kazanıp taca ve pelerine sahip oluyor. Taç ve pelerin, tekrar tekrar anlatmayacağım bunu. Nitekim benim işim o dörtlü maçla da değil. Alberto'nun, Garza'ya karşı yaptığı savunmada. İki aile bireyi, gururlarını çarpıştırırken elbette varlarını yoklarını ortaya koyacaklardı. Garza akıllı davrandı, dizindeki bir muştayla Alberto'yu neredeyse nakavt etti. Tuşa gitmedi, gururunu besleyip şov yapmayı tercih etti. Alberto'nun gururunu kim toparlayacaktı, elbette Alexa. Kendini fedakarca sevdiği adamın önüne attı, ancak sonra ne oldu? Sevdiği adam onu kendi elleriyle gömdü, sakatladı. İşte burada gururdan çıktı durum, nevrotik bir hak talebine dönüştü. En başından beri gururunu sağlamak için birilerine ihtiyaç duyan, o kişilerin uğrunda kıtadan kıtaya kaçırılan, köpeklik eden o nevrotik çocuk artık bunu kendine yediremez hale geldi. Kendi nevrotik gururunun bir başkasına bu kadar bağlı olması, onu içten içe çileden çıkardı ve gözünün yaşına bakmadan Alexa'yı yok etmeye itti. Bu şekilde kendi gururunu besleyecek tüm elementleri kendine bağlamış oldu. Kanalizasyon boruları gibi. O an için buna şaşıran Garza'yı da bu şekilde mağlup etti. Tabii siz bunu şok edici buluyorsunuz, bense insani. Alexa mevzusu bu ikisinin şirketteki kaderini etikleyecekti, Alberto'nun şansı vardı ancak Garza kovuldu. Bunun nedeni anlaşılamazken ''Prens'' geldi ve onu sırtından bıçakladı. Sonra da dakikalarca bağırdı. Siz bu şok edici buldunuz, bense insani. En başında kendi kişisel çıkarı uğruna onu bırakan Garza, aynı durumu yaşadı. Sonraki hafta, Alberto kemeri bu prense kaybetti. Maça bile çıkamadan. Geri alışıysa prensin sakatlanması ile oldu. Toplamda dört kemer değişimi, sonuncusu dışında diğer üçünde bu nevrotik gururun etkileri iliklere kadar hissedilir vaziyette. Eminim ki sakatlanmasaydı, Alberto bu kemeri tekrardan alamayacaktı. Onu tetikleyecek hiçbir şey kalmamıştı. Prensinse lakabı, unvanı, arkasındakiler vardı. Şimdi ne onlar kaldı, ne kendisi. Ancak benim işim bununla da değil.

..

Christopher Daniels: Benim işim tam olarak bu noktada başlıyor. Belki tuhaf geldi, Alberto ile bir rakiplik yaratmışken yaptığım konuşmanın biriyle değil hepsiyle ilgisinin olması. Ancak bir çocuğu tanımak istiyorsanız, onu yetiştirene ve yetiştiği çevreye bakmanız size yeterli ölçütte bilgi sunacaktır. Ben tam olarak bunu yaptım. Şimdi bunların ışığında, Payback #20'de Alberto'nun bana acımasızca saldırmasını düşünün. Son şovda bunu beklediğimi ve istediğimi söylerken son derece ciddiydim. Çünkü nevrotik gururu, genel olarak siniri bu kadar bozulmuş bir bireyin bu saldırıyı yapacağını görmemek aptallık olurdu. En başından beri sırf gururunun inadına her türlü çileye katlandıktan sonra, benim anlamsız bir şekilde karşısına çıkıp onun omzundaki unvanı istemem ve onun bunu hak etmediğini söylemem elbette onu delirtecekti. Aylardır beslemeye çalıştığı gururunu iki dakikada yerle bir etmiştim çünkü. Her şeyin bir hiçlikten ibaret olduğunu, hala da kabul etmek istemiyor. Ancak bana karşı olan görüşü değişti ve maç yapmaya istekli hale geldi, nedeniyse sonraki şovda olan LA Knight maçı. Ben Knight'a o galibiyeti verirken devamında uğraşmam gerekebileceğinin farkındaydım, ancak Alberto'ya bir sebep vermem gerekiyordu ve bunu yaptım. Başta beni bir boşluk olarak alıyordu, şimdiyse rakip. O halde ona rakiplik yapmalıyım.

..

Christopher Daniels: Pekala.. ''Patron''... İsmin bile yetiyor aslında durumu özetlemek için, ancak hayat hikayeni bu biçimde dinlemek senin için pek ilgi çekici değildi biliyorum. Ben bunların hepsini anlattım çünkü karşımda hiçbir şansın olmadığını görmen gerekiyordu. Sen yapacak bir şeyi kalmadığında zayıflayan birisiydin, soydaşların çaresizlikten güç bulurken sen elindekiler alınınca bir hiçtin. Alexa'yı aradan çıkarınca bunu değiştirdin, ancak ben seni senden aldığım zaman yine bir sıfıra dönüşeceksin. Emin ol, kendinde güvendiğin ne kadar özelliğin varsa hepsini söküp atmadan sana rahat vermeyeceğim. Garza'nın dönüşü benim için bir şeyi değiştirmese de belki seni tedirgin etti, ancak ondan çok daha büyük bir risk var yakın geleceğinde. Money In The Bank şovu. Sayılı günlerin, şu diğerleriyle aranızda döndürdüğünüz unvanı bir daha ne size ne de bir başkasına teslim etmemek adına geri aldığımda bu gezegene yapabileceğim en büyük iyiliği yapmış olacağım. Bunu istemiyor olsam bile. Tıpkı Television unvanını aldığımda yaşananlar gibi, yine bir benzeri oluşacak. Seni her ne kadar bu denli araştırsam da, aslında yolumdaki diğer engellerden pek bir farkın yok. Belki potansiyelin daha yüksek, ancak ben onun açığa çıkmasına izin vermediğim müddetçe hepsi sadece teoride işine yarar. (Christopher Daniels bu noktada konuşmanın başından beri hiç olmadığı kadar ciddi bir moda bürünüyor.) Ve ben babama bu kadar yaklaşmışken, emin ol kendimden başka ikinci birisine daha bu fırsatı vermeyeceğim. Senin hedeflerin ve korumak istediğin bir kimliğin var, ve bunların hepsi geçmişindeki yetersizliklerinle alakalı. Ancak seninkinin yanında hiç kalacağı bir hedef var, benim ait olduğum yere geri dönmemle alakalı. Üstelik benimki de geçmişimden geliyor. Ancak yetersizlik değil, tam aksine fazlalıklarım. Şu evcilik oyunlarınız, kendi aranızda bunu istediğiniz kadar sürdürebilirsiniz ancak tam şu anda benim yolumun üzerindesiniz ve ben bu sorunu çözeceğim. Önce seni, bana bulaşmaya çalışırsa belalın olan Garza'yı ve hatta sakatlıktan dönmeye çalışırsa diğer Garza'yı da bir avucumda buruşturup çöp haline getirip bu otobanın kenarına önemsizce fırlatacağım. İster dövüşürsünüz, ister sevişirsiniz. Bundan önce umurumda olmadığı gibi sonrasında da umurumda olmayacak. Sadece tek bir sefer çocuk, tamamen aynı seviyede bulunacağız. Bu benim için yeni bir başlangıç demek, senin içinse sadece hazin bir sondan ibaret. Anlıyor musun Alberto? Anlıyor musun-

Christopher Daniels cümlesini bitiremeden bir anda arenanın her yerinde alışkın olduğumuz başka bir müzik yankılanıyor:


 

Styles Clash

littlefinger
Katılım
3 Tem 2023
Konular
97
Mesajlar
5,287
Beğeni sayısı
2,038
PG Nakit
510
Konum
Eyrie
Favori Güreşçi
AJ Styles


Welcome To LA! Arenayı büyük bir heyecan ve enerji kaplıyor. LA Knight girişte görünüyor...

intro-1703137110.jpg


LET ME TALK TO YA!

20230629_Top10_thumb_RAW--8b0250f9e0ca16ac0eaefb5561dfa785.jpg


LA Knight konuşarak ringe doğru geliyor.

Sözlerin ilgi çekici. Beni buraya adım adım sürükledin Chris. Beni bu girdabın içine sen attın YEAH! Kafanın içinde her ne var bilmiyorum. Açıkça söylemem gerekir ki; SAYGIMI KAZANDIN!

la-knight-september-2-a.jpg


Aslında her zaman için sana saygım vardı. Seninle geçmişte uzun soluklu çalışma fırsatı yakalama şansım olmadı. Sadece senin hakkında bahsedilenlere tanıklık ettim ve denildiği kadar sıkı bir adama benziyorsun. Seni tebrik ederim beni alt etmeyi başardın. Bana bir mağlubiyet hediye ettin. İşte bu benim sınavımdı Chris. Dünya Ağırsiklet Şampiyonunu yenip zirveyi gördükten sonra hedeflerime ramak kala almış olduğum bir mağlubiyet ve dibi görüş. Bilir misin mağlubiyetler insanı bitirmez, insanı bitiren şey onun "bittiğini" düşünmesidir. Geldin beni yendin. Senin için her şey yolunda ancak yenilgi ile yüzleşen benim ve bilirsin yenilgi ile yüzleşmek kaybeden birisi için zordur. Fakat ben o zorluğun üstesinden gelecek kudrete sahip bir adamım YEAH! Seninle çok ortak noktamız var. İkimiz de senelerimizi bu işe verdik ve hak ettiğimiz itibarı bulmamız 40'lı 50'li yaşlarımızı buldu. İstediğimizi alamadık ama hiçbir zaman da bunun için işimizi bırakmadık. Çünkü ikimiz de çok iyi biliyoruz ki buradan başka yapabileceğimiz başka bir iş yok. Kendini bir ofiste insanlara rehabilitasyon sunarken hayal edebiliyor musun? Ya da maillerin, zoom toplantılarının altında ezilmiş bir beyaz yaka olarak? Ya da kapıdaki bir güvenlik olarak? Ben kendimi hayal edemiyorum Chris ve senin de hayal edemediğini düşünüyorum. Yensek de yenilsek de bu ringi, bu atmosferi ve bu spot ışıklarını seviyoruz! Bundan kopamıyoruz! PGW... İşte burası bizim son yerimiz YEAH! Buradan öte bir yer göremiyorum. Buraya sahip çıkmazken günün sonunda diğerleri gibi (diğer şirketler) aynı kaderi yaşamış olacak. NA NA! Bunun olmasını istemiyorum. Tüm bunların elimden alınmasını istemiyorum. Beni yendin ve ve o maç senin hakkın bununla ilgili hiçbir sorunum yok. Eğer ki buranın ve bu sektörün iyiliği için profesyonel güreşin tekrardan mükemmel olması için Christopher Daniels doğru adamsa BENİM BUNUNLA SORUNUM YOK YEAAAAH!

F9uFbY8zBkaaHNMnBPTpL7.jpg


Sözlerini dinledim. Vermiş olduğun mücadeleyi de sonuna kadar takdir ediyorum. Sen bu iş için yaratışmış bir adamsın ve DOĞRU ADAMSIN! Başımıza musallat olan kartel p*çini ancak sen indirebilirsin. Dünya Ağırsiklet Şampiyonu olmak eğer senin için Christopher Daniels'ın başarı hanesine yazılacak yeni bir unvan ise ihtiyar çok üzgünüm ama omuzlarına almış olduğun yük bunun çok ötesinde. Burada ve ekranları başında seni izleyen bütün PGW hayranları tek bir şey istiyor Alberto El Patron'un kaybetmesini. Ve tüm ipler senin elinde. Onu yenip burayı daha adil daha iyi bir yer haline getirmek senin ellerinde. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendir! O gün ben de orada olacağım. Maçın adil bir şekilde gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım hatta daha fazlasını yapacağım YEAH! Böylesine önemli bir maçı yöneten kişi olmanın sorumluluğu omuzlarımda bunu biliyorum. Alberto El Patron'dan onun zorbalığından nefret ediyorum. Fakat orada adil bir maç olması için hakem üniforması giyeceğim ve eğer Alberto El Patron seni alt etmiş olursa elimden hiçbir şey gelmez. Beni anlıyor musun? Hiçbir şey gelmez. Ben sadece işime bakarım. Ben sadece üstüme verilen sorumluluğu yerine getirmek için çabalarım. Temiz bir maç olacağından emin olmalısın Chris. Eğer kazanırsan kemeri sana gururla teslim edip elini coşku ile havaya kaldırırım ama yok Alberto seni yere sererse bu işin bahanesi olmaz kesinlikle kaybetmiş olursun ve bunu yapmaktan nefret etsem de Alberto'ya kemerini küfür ede ede verip onun elini öfke ve hayal kırıklığı ile kaldırırım. Ve hakemlik görevim bittiği gibi de Alberto'ya ilk meydan okuyup ondan kemeri alan kişi ise ben olurum YEAH!

LA Knight, Christopher Daniels'ın karşısına dikiliyor ve onunla burun buruna geliyor. Tam bu esnada bir müzik duyuluyor.
 
Katılım
3 Tem 2023
Konular
104
Mesajlar
7,111
Beğeni sayısı
1,816
PG Nakit
1,220
RPG Karakteri
Alberto El Patron
Favori Güreşçi
Mini Cane


FUERZA! Şampiyon burada! Alberto El Patron elinde mikrofonu, omuzunda kemeri ve oldukça şık bir takım elbiseyle beraber girişte gözüküyor. Kendisi ringdeki ikiliye oldukça öfkeli gözlerle bakarken, henüz girişteyken konuşmasına başlıyor.

63gc0de.png


Alberto El Patron: Konuşmanızı bölmek istemezdim… Fakat çocuklar, size baktığımda görebildiğim tek şey… başarısızlıklarla dolu bir kariyer. Tıpkı Knight’ın dediği gibi, hak ettiğiniz itibarı bulmanız 40’lı ve 50’li yaşlarınızı buldu ve bu başarısızlıkla dolu kariyerde hak edebileceğiniz en büyük itibar benim… Patron’un karşısına çıkmak. (boo) Bununla ilgili bir sorunum yok, çünkü ben her zaman bir çıtaydım. Sizden farklıydım. Ben her zaman insanların hayal edebileceği itibardım, çünkü ben 30’umda da Dünya Şampiyonuydum, 40’ımda da. Bunun sizin hayal edebileceklerinizin çok ötesinde olduğunu biliyorum, fakat benim için… benim için yeterli değil. Çünkü karşınızda görmüş olduğunuz adam, sizden farklı. Sizden çok farklı… Ben bir anomaliyim, sizin kariyerinizin baştan sona kaplı olduğu şeye karşı… Başarısızlığa karşı bir anomaliyim. Çünkü ben böyle büyütüldüm. Yalanlarla değil, gerçeklerle. Başarısız olduğumda yüzleşeceğim şeylere karşı büyütüldüm, neden başarısız olmamam gerektiğini öğrenerek büyütüldüm. Efsanevi Dos Caras, güreşe verebileceği en büyük hediyeyi bu gerçeklerle hazırladı. Ve oğlu, onu bir gün bile utandırmadı. Fakat Daniels, senin babanı bir gün bile görmedim… Çünkü senden fazla utanabileceği bir şey yok. Ve seninle işim bittiğinde… seninle işim bittiğinde kendini o asansörde yükselirken değil, çukurunda can çekişirken bulacaksın. Ama bunun seni ne kadar etkileyeceğini kestiremiyorum, çünkü yükselmeye başlamışken düşmeye alışkınsın ha? (İçten bir kahkaha patlatıyor Patron.) Tüm bu saçmalıklar… Emekliliğine sayılı gün kalmış, yaşlı bir adam için bile fazla değil mi? Ama seni bundan kurtaracağım. Money in the Bank’te daha önce küçük meleklerime yaptıklarımı, bu kez büyük meleğe yapacağım. Ve… onlar kadar dayanabilir misin, emin değilim.

Alberto El Patron daha sonrasında ağır adımlarla ringe giriyor ve sözlerinin direkt hedefi olan Christopher Daniels'ın karşısına geçip, konuşmaya devam ediyor.

8fo3uon.png


Alberto El Patron: Tüm bunlar bittiğindeyse bir Louis Roederer patlatacağım ve günün başında olduğum şeyler olmaya devam edeceğim… bir şampiyon. bir patron. Fakat sen Daniels, sen günün başında olduğun hiçbir şey olamayacaksın, tek bir şey dışında. Kanatları kırık melek… Söylesene Daniels, bu olduğuna inanan adam mı nevrotik gururludur yoksa gerçekten Patron olan adam mı? Bu inandığın kadar karmaşık bir soru değil, çünkü benden olduğum şeyi… patronluğu çıkartırsan geriye bu kemeri 3 kez kazanmış birisi kalacak fakat senden bu inandığın şeyi çıkarttığımda gördüğüm şey… yaşlı, kel bir adam. Günün sonunda başladığı yerde olmayı dileyecek bir adam, küçük şeyleri büyültmeye çabalayan o adam… Çünkü sen asla büyük şeyler için doğmadın! Çünkü sen düşmüş melek değilsin bunak, sen sadece Christopher Daniels’sın! Ve senin tüm kariyerin, küçük şeyleri büyültmeye çabalamak üzerine kurulu. Benim kaderimse… Seninkinden çok farklı Daniels. Ben… büyük anlar için doğdum. Büyük şampiyonluklar için… Büyük galibiyetler için… Büyük rekabetler için… Ve sen… benim kaderimden çalınan 1 aysın, sen küçük bir adamsın Daniels. Tüm hayatın boyunca böyleydin! Bana buradaki herkesin tanıdığı bir adamı hatırlatıyorsun. Bir aylığına emanet ettiğim işleri bile eline yüzüne bulaştıran o adamı hatırlatıyorsun. Evet… Bana Chavo’yu hatırlatıyorsun. Ve tüm bu benzerlikler, senin asla bir Dünya Ağırsiklet Şampiyonu olamayacağın gerçeğini pekiştiriyor. 70 Jenerasyonu… Hayatındaki ilk büyük spotu PGW’de alma ve olduğunuz şey… Belki senin de Chavo gibi kendini PGW Şampiyonluğunda denemen gerekiyordur Daniels çünkü sende onun gibisin. Tüysikletsin.

Alberto El Patron gelen karışık tepkilerin keyfini çıkartarak, konuşmaya devam ediyor.

c9lu44q.png


Alberto El Patron: Hemen gücenme! Çünkü Meksikalıların da çoğu senin gibidir. İnce… Güçsüz… Havada süzülmekten gurur duyarlar, bense onları yere çalmaktan. Onlar kaçak dövüşür, rakibinin zayıf anını kollarlar. Vurabileceği en etkili darbeyi, bir anda vurmak isterler. Fakat ben öyle değilim. Ben eski usul güreşirim, rakibimi sararım. Ona yavaş yavaş eziyet ederim. Onlar havada olmak isterler, tıpkı bir melek gibi. Fakat ben ayaklarımı yere sağlam basarım. İşte tüysıkletlerle benim aramdaki fark bu, seninle benim aramdaki fark bu. Ve bütün bu farklar, beni senden ayırıyor. Bütün bu farklar beni şampiyon yaparken, seni şampiyonluk hayaliyle yanıp tutuşan bir ihtiyar yapıyor. Ve tüm bu farklar, beni bu geceden de şampiyon çıkaracak. Kafandaki ufak tefek oyunlar umurumda değil, yapmaya çalıştıkların umurumda değil. Sana saldırmama izin verdiğini söylüyorsun fakat ben o an karşımda ne gördüm biliyor musun? Bana karşı koyamayacak, aciz bir adam. Seninle benim aramdaki fark bu. Farklı gözlerden bakıyoruz. Sen ne kadar ilahi bir gözle baktığını söylesen de, ben baktığım her yerde gerçekleri görüyorum. Ve işte bu… Bu senin bugüne kadar övünebileceğin tek şeyin Televizyon Şampiyonluğu olmasını sağlarken, benim Dünya Ağırsiklet Şampiyonu olmamı sağlıyor. Ve ben bununla tam 3 kez övünebilirim! Önce bu şirkette kimsenin karşı koyamadığı William’ın ardından da benim küçük meleklerimin hesabını gördüm. Ve işte buradayız… Ben her istediğimde bu kemeri kazanabilirken, sen bana meydan okuyabilmek için bile LA Knight’ı yenmek zorundasın. Sence hangimiz favoriyiz?

Alberto El Patron, Daniels ile olan işi bitmişçesine yönünü LA Knight'a doğru dönüyor. Aynı hararetle beraber konuşmaya devam ediyor.

42iyctf.png


Alberto El Patron: Ve sen… Senin saygın şu an buradaki en önemsiz şey. Sana bakınca ne görüyorum biliyor musun? Kötü bir deneme. Sanki tüm tuşlara basıp, bölüm geçmeye çalışan o çocuklara benziyorsun. Ucuz bir deri yelek, kötü bir güneş gözlüğü ve sürekli elindeki o mikrofon. Seni gördüğüm andan itibaren kanım çekiliyor. Çünkü sen bir rüyayı temsil ediyorsun. Amerikan Rüyasını. Her şeye en tepeden başlamak istiyorsun, çünkü kaybedecek daha fazla bir zamanın kalmadı. Tıpkı Daniels’ınki gibi, boşa giden bir kariyer… Ama itiraf etmeliyim… hala denemeniz takdiri hak ediyor. Hala kariyerinizdeki dönüm noktasını arıyor olmanız cidden takdiri hak ediyor. Fakat çocuklar, bence dönüm noktasını kaçırdınız. Bu saatten sonra görebileceğiniz tek dönüm noktası, dönüp emekliliğe doğru yol almak. Kim bilir, belki yeterince uslu durursanız O’Neil ile konuşup yeni gelenleri eğitmenizi sağlayabilirim. Bu muhtemelen… yapabildiğiniz en iyi iş olur. Çünkü sizden öğrenebilecekleri var. Mesela Knight’tan mağlup olduğu bir adamın arkasını bu kadar sert yalamayı öğrenebilirler… YEAH? (boo) Senden utanıyorum Knight. Sana kaybetmiş olmaktan utanıyorum. Bu yüzleşmem gereken bir gerçek. Ve kariyerimin sonuna kadar bu leke benimle beraber gelecek. Ama tüm bunların nasıl geçeceğini biliyorum Knight. Daniels’a babasının yaptığını yapacağım. Onun bir kez daha yere düşmesini sağlayacağım ve gözlerinin içine baka baka senden şampiyonluğumu, emanetimi geri alacağım. Bunu yapacağını biliyorum. İşleri çirkinleştirmeyeceğini biliyorum. Çünkü bu senin görebileceğin en büyük sahne. Üzerinde hakem üniforması olması bunu değiştirmez. Ve en büyük sebebi, sen gördüğüm en korkak adamsın. YEAH? Buna sebep olan şeyleri anlamaya çalışıyorum. Ya gördüğüm en büyük Christopher Daniels hayranısın ya da kemeri ondan alabileceğini fakat benden alamayacağını adın kadar iyi biliyorsun. Ki makul olan üzerinden gidersek, pek haksız sayılmazsın. Çünkü bu şampiyonluğu benden almaya ne Daniels’ın ne de senin gücün yeter. Hatta artırayım. İkinizi bir yapsak bile bu şampiyonluğu benden alamazsınız, çünkü siz şampiyon olmak için değil… şampiyonlara meydan okumak için yaratılmışsınız. YEAH?

r17mzhu.png


Alberto El Patron: Ve bugünden sonra, benimle işiniz bittiğinde… kaybedenler olarak yolunuza devam ettiğinizde yapacak çok işiniz olacak. Belki birbirinizin peşine belki de bugüne kadar elde ettiğiniz en büyük spotun Angel tarafından rezil edilmesinden sonra onun peşine düşersiniz. Ne yapacağınızı umursamıyorum, çünkü ne yaparsanız yapın sizin spotunuzu çalan birisi daha olacaktır. Belki de kuzeni tekrar gelir, kim bilir? (Tekrar içten bir kahkaha patlatıyor Patron.) Olanlarla hiçbir alakam yok fakat Angel’e da kızamıyorum. Küçük melek eskisinden daha hırslı. Ve o çocuğun olması gerektiği yerde sizin olduğunuzu düşünüyor. Buna kızamam. Buna hiç kimse kızamaz! Çünkü herhangi bir Meksikalının onda biri etmezsiniz! Buna Angel ve onun makus talihli kuzeni de dahil. Birbirimizi öldüresiye dövmüş olabiliriz, bazılarımızın kariyerini bitirmiş olabiliriz, bazılarımız bu ringde birisini bile öldürmüş olabilir. Fakat bu ringe adımlarını attıklarında, hala beni sizden fazla heyecanlandırıyorlar. Ve bu ringde bir Meksikalı olduktan sonra, siz ikiniz figürandan fazlası olamazsınız. Tıpkı PAYBACK #22’deki gibi! Hayatınızın en özel anlarından birisi bir Meksikalı tarafından mahvedildi ve bugün hayatınızın en önemli anı başka bir Meksikalı tarafından mahvedilecek. Ve galibiyetimin tadını çıkardıktan sonra, siz ikinize… hayır, hatta hepinize. (Seyircileri gösteriyor.) Dönüp ne diye bağıracağım biliyor musunuz? Viva La Raza! Çünkü bizden en şerefsiz olanın, sizden daha şerefli olduğuna eminim. Özellikle de senden, Knight.

7wne60g.png


Alberto El Patron: Bugünden sonra, ya birbirinizle uğraşmaya devam edeceksiniz ya da farklı yollara gideceksiniz. Ama tek bir gerçek baki kalacak, o da bir Dünya Şampiyonunun yakınına en fazla bu kadar yaklaşabilecek olmanız. Ve bu gerçek, başarısızlıkla geçen kariyerinizin tüm hikayesini değiştirebilecek bir hayalet gibi peşinizi asla bırakmayacak. Sizi takip edecek, kariyerinizin, nefesinizin sonuna dek. Ben içinse duvara attığım bir çizgiden fazlası olmayacaksınız. Çünkü çocuklar, en başında da dediğim gibi. Benim kaderim sizinkinden farklı. Ben şampiyonlara meydan okumak için değil, şampiyon olmak için doğdum. Ve Money in the Bank’ten doğduğum şey olarak ayrılacağım. Bir şampiyon olarak. Ve sizin de bunu benim kadar iyi bilmenizin ne kadar kalp kırıcı olduğunu anlayabiliyorum. Ancak bu gece bittiğinde tüm kırıklarınızın kalbinizde olmasını isteyeceksiniz. Bu kadar şanslı olabilir misiniz? Sanmıyorum. Hatta şanslardan bahsetmişken, bence şansınızı denemeniz gereken yer burası değil merdiven maçıydı. Çünkü 7 kişiyi yenme ihtimaliniz, Patron’u yenme ihtimalinizden daha kuvvetli, daha gerçekçi. Ama üzülmeyin, o çantayı aldığınızda benim en savunmasız anımı yakalasanız bile sonuç bu gecekinden farklı olmayacaktı. Çünkü sizin kaderiniz bu. Knight, Daniels… sizin kaderiniz kaybetmek üzerine yazılı. Ve kaderiniz, bu gece de değişmeyecek. Tıpkı benimki gibi.

4m7bxdz.png


Alberto El Patron: Bundan sonrası… bir daha asla aynı olmayacak. Bunu siz de benim kadar iyi biliyorsunuz. Hepimiz ait olduğumuz yerlerde olacağız. Sen Daniels… eğer travmaların tetiklenmeyecekse Velveteen’e karşı şansını bir kez daha deneyebilirsin. Eğer de şanslı olup, bir kez daha kazanabilirsen… arka alandan, ipini koparanın karşına geldiği maçlarda kemerini koruyarak, şirketteki en iyi şampiyon olduğunu düşünmeye devam edebilirsin. Ancak dua et, dua et ki karşına ben gelmeyeyim. Çünkü hayatın boyunca övünebileceğin tek şey olan serin, bu kez başlamadan biter. Ve sen Knight… Senin yapabileceklerinin sınırı yok, belki şansını başka yerlerde denersin. Bir radyo programında veya spiker masasında. Fakat bu ringlerde senin için bir gelecek yok. Tıpkı bir geçmişinin olmadığı gibi. Ama ben, ben yine burada olacağım çocuklar. Yine bu ringin ortasında olacağım. Yine bu spot ışıklarının altında olacağım. Yine omuzumda bir kemer olacak ve karşımda size benzer rakipler. Ve sonuç bir kez daha değişmeyecek, hiç değişmedi. Her zaman böyleydi ve böyle olmaya devam edecek…

se58cmk.png


Alberto El Patron konuşmasını bitirdikten sonra ortamdaki gerginlik kendini iyiden iyiye belli ediyor. Christopher Daniels ve Alberto El Patron'un arasında kalmış olan LA Knight'ı görüyoruz tıpkı bu gece olacak olduğu gibi. Alberto El Patron konuşmasını bitirdiğinde ringden inip, gergin adımlarla arka alanın yolunu tutuyor...
 

god is an astronaut

too audiological to be deaf
Katılım
3 Tem 2023
Konular
28
Mesajlar
5,501
Beğeni sayısı
773
PG Nakit
165
RPG Karakteri
''The Fallen Angel'' Christopher Daniels
Alberto El Patron arka alana doğru ilerlerken, Christopher Daniels kendi çapında onaylar işarette kafasını sakince sallıyor. Sonra dönüp LA Knight'a da bakıyor ancak en sonunda ringin bir köşesine yaslanıp kendi kendine konuşmaya tekrar başlıyor:

1706377390772.png

Christopher Daniels: Söyledikleriyle söylediklerim, birbirini o kadar tamamlar vaziyette ki aranızda bir yerim olsaydı muhtemelen kendimi ispat etmek için bu konuşmaları teker teker kullanırdım. Bir anomalisi olduğundan, övüntülerinin dünyevi bulamaçtan fazlası olmadığına kadar.. Sizin ilişkileriniz ticari, takas usulü ikili bağlara dayanıyor. Al ve ver. Ben ait olduğum düzeye tekrar erişene kadar, buna burada ayak uydurdum. Ancak şu ringe girip de bana bir şey verebilene neredeyse hiç rastlamadım. Nitekim bugün de. Bana sunabildiği tek şey kendi hayatı olan bir çocuk. Diğer şeylere hiç kafa yormamış. Öyle ki benim aylardır anlattığım şeyleri, Amerika'yı ikinci kez keşfetmenin edasında bana yeniden sergilemeye çalıştı. Ben elbette babamın.. En büyük hayal kırıklığı olacaktım. Kendini sonsuz güç olarak tanımlayan biri, bizzat kendi yarattığı bir varlık tarafından kendi bölgesinde küçük düşürüldü. Ancak hala benden tamamen vazgeçemeyeceği kadar güçlüyüm. Bunu da anlamaya ne o, ne siz yetersiniz. Çünkü benim anlattıklarım, sizin anladıklarınıza kendini sorgulatır.

Christopher Daniels kafasını kaldırıp tekrardan LA Knight'a bakıyor, ve bu sefer ona doğru konuşmaya başlıyor:

Christopher Daniels: Başta denkleme geri girişini konu bütünlüğünü bozmamak için kullanmamıştım ama, yüzüme karşı konuşacak cesaretin varsa en azından bir şeyler duyabilirsin. Şu bana duyduğunu söylediğin saygı, tam olarak neyden kaynaklı? Sadece ring içinde gördüklerin değil mi? Hakkımda sana bahsedilenlerle ilgilenmiyorum, fakat tahmin edebiliyorum. Şunu söyleyebilirim ki, eğer aramızda bir seviye mesafesi olduğuna inanıyorsan o mesafeyi korumak senin için en yararlı seçim olur. Ben ne senin, ne Alberto'nun, ne de şu seyircilerin istekleriyle ilgilenmiyorum. Kendi isteklerimse sadece ihtiyaçlarımdan ibaret. Money In The Bank'te sadece işini yap Knight, olacakların önüne geçme yeter. Yoksa olacaklar senin önüne geçer, işte o zaman kendini hiçbir şeyden koruyamazsın.

Christopher Daniels bu cümlelerin ardından mikrofonu yere bırakıyor ve ringden yuvarlanarak dışarı çıkıyor. LA Knight'a ya da ringe, genel olarak arkasına bakmayan Christopher Daniels arka alana doğru ilerlerken LA Knight onu ringin içerisinden seyretmekle yetiniyor ve kameralarımız bu görüntülerle birlikte kapanıyor...
 
Konuyu ziyaret edenler (Toplam: 0)
No registered users viewing this thread.
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: