- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 52
- Mesajlar
- 10,157
- Beğeni sayısı
- 3,110
- PG Nakit
- 1,295
- RPG Karakteri
- Val Venis
- Favori Güreşçi
- John Cena
Tyler Reks'in girip çıktığı türden sıkıcı bir terapist odası. Kapı açılır. Siyah poşet içinde basitçe sansürlenmiş bir kutu birayla biri odaya girer. Bu, Jon Moxley'le özdeşleşen bok renkli deri ceketi sırtlanmış Val Venis. Adımları dengesiz. Yürürken sağa sola çarpar. Birayı yudumlarken yarısından fazlasını döker. Terapistin karşısındaki koltuğa oturur. Gergindir. Bacaklarını sallar. Göz kontağına yanaşmaz. Bu- Bu- Val Venis değil. BU MON JOXLEY!
Terapist: Arkadaşın nerede?
Mon Joxley: Aaaah, çekmesi gereken son bir fırt var. Geliyor.
Terapist: Güzel. O gelene kadar biz yavaştan ısınalım mı?
Mon Joxley bir şey demez. Çünkü o, ERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRKEKTİR. Öyle boş konuşmaz.
Terapist: Buraya neden geldin Mon?
Mon Joxley: Aaaaa, bilirsin işte. Yürürsün ve... artık bir yerdesindir.
Dünyanın en afili lafını söylemiş gibi burnunu çeker. Bir yudum daha içer birasından. Birazını halıya tükürür. Üstüne başına sıçrayan sudan rahatsızlık duymaz.
Terapist: Niye bu kadar sinirlisin? Hiç kendine sordun mu?
Mon Joxley: Ben si-
Terapist: Öfk-
Mon Joxley: SÖZÜMÜ KESME ANANI SİKERİM SENİN!
Terapist siner gibi yapar. Sessizlik, Mon'u demin yaptığı çıkış için utandırmış olmalı ki...
Mon Joxley: Bilmiyorum adamım. Gerçekten bilmiyorum. Sadece, çok sıkıldım. Anlarsın ya? Hayat çok saçma değil mi? Buraya ayağına kadar gelmişim, alkol içmemem için bana tavsiye vermeni bekliyorum. Nasıl bir erkeğim ben ha? Nasıl? Dışarda öyle değil. İnan bana... Bu kendine itiraf etmesi zor bir şey. Hep sıkı bir adam oldum. Güreşçiyim, dövüşüp kanarım. Genelde kimsenin görmediği bir anda alnımı jiletliyorum ama bu da bir cesaret örneği değil midir? Her neyse... Hep bu sıfatların arkasına sığındım. Güçlü, agresif, çılgın, sert, kaba, öngörülemez.... GERÇEK BİR ALFA! Siktiğimin alfası.
Terapist: Kendine niye öfkelisin?
Mon Joxley o en baştan beri çizdiği cool imajı, gözünde yaşlarla koşarak terapistin ayağına kapanırken yok eder. Terapist kadın kendini kurtarmaya çalışsa da Mon Joxley'in gücüne karşı koyamaz.
Terapist: Bırak!
Mon Joxley: Hayır, lütfen!
Terapist: Bırakın beni Bay Mon.
Mon Joxley: Lütfen dayanamıyorum. Alkolü bırakamıyorum. Lütfen.
Terapist: Bay Mon, sakin olur musunuz? Lütfen.
Mon Joxley: KURTARIN BENİ YALVARIRIM! BAĞIMLILIKLARIMDAN KURTULAMAZKEN BEN, NASIL İRADE SAHİBİ ÖZGÜVENLİ BİR ERKEK OLARAK KALABİLİRİM Kİ?
Terapist çekmeceden bir termos çıkarır. Mon'un ağzına tıkar. Mon bitirene kadar diker onu kafasına. Bittiğinde nefes nefesedir. Gözleri yaşlı. Terapist ona şefkatle bakar.
Mon Joxley: Hindistan cevizli viski?
Terapist: Ah, evet. Harika öyle değil mi?
Mon Joxley: Fakat, bu halde nasıl alkolü bırakabilirim?
Terapist: Salak olma Mon. Ah şapşal keltoşum benim.
Terapist onu alnından öper. Mon kendini toparlayıp koltuğuna dönerken terapist yere tükürür.
Terapist: Tanrı aşkına, dikişlerim çıkmadı desene!... Neyse, bağımlılıklarda bu yöntem iş görür Mon. Tek seferde bırakmak zor geliyorsa biz, onu seviye seviye azaltarak bitirmeyi öneririz. Her gün içiyorsan, iki günde bir iç. Bir süreliğine... Bu süre zarfında görüşmelerimiz devam edecek. Hah, bir de sana bir ilaç vereceğim.
Terapist çekmeceden bir ilaç kutusu alıp Mon Joxley'e fırlatır.
Mon Joxley: Bu ne sikime yarayacak?
Terapist: İç bunu. Ağzına aldığında-
Mon Joxley: Ne?
Terapist: İlacı ağzına attığında biranın tadı bir süre sonra keyif vermeyecek. Tiksineceksin.
Mon Joxley bir hap çıkarır. Birayla beraber mideye indirir.
Terapist: Nerede bu amına kodumun kokocusu?
Kapı açılır. Odaya götkuşağı saçlarıyla Heff Jardy girer.
@Heartbroken Kid
Terapist: Arkadaşın nerede?
Mon Joxley: Aaaah, çekmesi gereken son bir fırt var. Geliyor.
Terapist: Güzel. O gelene kadar biz yavaştan ısınalım mı?
Mon Joxley bir şey demez. Çünkü o, ERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRKEKTİR. Öyle boş konuşmaz.
Terapist: Buraya neden geldin Mon?
Mon Joxley: Aaaaa, bilirsin işte. Yürürsün ve... artık bir yerdesindir.
Dünyanın en afili lafını söylemiş gibi burnunu çeker. Bir yudum daha içer birasından. Birazını halıya tükürür. Üstüne başına sıçrayan sudan rahatsızlık duymaz.
Terapist: Niye bu kadar sinirlisin? Hiç kendine sordun mu?
Mon Joxley: Ben si-
Terapist: Öfk-
Mon Joxley: SÖZÜMÜ KESME ANANI SİKERİM SENİN!
Terapist siner gibi yapar. Sessizlik, Mon'u demin yaptığı çıkış için utandırmış olmalı ki...
Mon Joxley: Bilmiyorum adamım. Gerçekten bilmiyorum. Sadece, çok sıkıldım. Anlarsın ya? Hayat çok saçma değil mi? Buraya ayağına kadar gelmişim, alkol içmemem için bana tavsiye vermeni bekliyorum. Nasıl bir erkeğim ben ha? Nasıl? Dışarda öyle değil. İnan bana... Bu kendine itiraf etmesi zor bir şey. Hep sıkı bir adam oldum. Güreşçiyim, dövüşüp kanarım. Genelde kimsenin görmediği bir anda alnımı jiletliyorum ama bu da bir cesaret örneği değil midir? Her neyse... Hep bu sıfatların arkasına sığındım. Güçlü, agresif, çılgın, sert, kaba, öngörülemez.... GERÇEK BİR ALFA! Siktiğimin alfası.
Terapist: Kendine niye öfkelisin?
Mon Joxley o en baştan beri çizdiği cool imajı, gözünde yaşlarla koşarak terapistin ayağına kapanırken yok eder. Terapist kadın kendini kurtarmaya çalışsa da Mon Joxley'in gücüne karşı koyamaz.
Terapist: Bırak!
Mon Joxley: Hayır, lütfen!
Terapist: Bırakın beni Bay Mon.
Mon Joxley: Lütfen dayanamıyorum. Alkolü bırakamıyorum. Lütfen.
Terapist: Bay Mon, sakin olur musunuz? Lütfen.
Mon Joxley: KURTARIN BENİ YALVARIRIM! BAĞIMLILIKLARIMDAN KURTULAMAZKEN BEN, NASIL İRADE SAHİBİ ÖZGÜVENLİ BİR ERKEK OLARAK KALABİLİRİM Kİ?
Terapist çekmeceden bir termos çıkarır. Mon'un ağzına tıkar. Mon bitirene kadar diker onu kafasına. Bittiğinde nefes nefesedir. Gözleri yaşlı. Terapist ona şefkatle bakar.
Mon Joxley: Hindistan cevizli viski?
Terapist: Ah, evet. Harika öyle değil mi?
Mon Joxley: Fakat, bu halde nasıl alkolü bırakabilirim?
Terapist: Salak olma Mon. Ah şapşal keltoşum benim.
Terapist onu alnından öper. Mon kendini toparlayıp koltuğuna dönerken terapist yere tükürür.
Terapist: Tanrı aşkına, dikişlerim çıkmadı desene!... Neyse, bağımlılıklarda bu yöntem iş görür Mon. Tek seferde bırakmak zor geliyorsa biz, onu seviye seviye azaltarak bitirmeyi öneririz. Her gün içiyorsan, iki günde bir iç. Bir süreliğine... Bu süre zarfında görüşmelerimiz devam edecek. Hah, bir de sana bir ilaç vereceğim.
Terapist çekmeceden bir ilaç kutusu alıp Mon Joxley'e fırlatır.
Mon Joxley: Bu ne sikime yarayacak?
Terapist: İç bunu. Ağzına aldığında-
Mon Joxley: Ne?
Terapist: İlacı ağzına attığında biranın tadı bir süre sonra keyif vermeyecek. Tiksineceksin.
Mon Joxley bir hap çıkarır. Birayla beraber mideye indirir.
Terapist: Nerede bu amına kodumun kokocusu?
Kapı açılır. Odaya götkuşağı saçlarıyla Heff Jardy girer.
@Heartbroken Kid