RPG Apología

Payback #18’in ardından kameralar kapanmışken ringde kalan tek isim günün kaybedeni, Alberto El Patron oluyor. Alberto görevlilerin desteğini reddedip, kendi başına toparlanmaya çalışıyor halen. Toparlanırken kendisine gelen karışık tepkileri umursamadan, kenardan bir mikrofon istiyor. Mikrofonu aldığında ise öfkesinin, kaybeden olmasının ötesine geçtiğini görüyoruz.



Alberto El Patron: Tüm bu olanlar… kısa süreli bir şey değil. Garza’ların bana yapmaya çalıştıkları… bu birkaç aylık bir şey değil! Bu yarım asırlık bir şey, belki daha fazlası! Sizi tanıyorum… Sizi çok öncedendir tanıyorum, tıpkı Meksika’da güreşle biraz ilgilenen herkes gibi. Garza’lar… on yıllar boyunca içinizde bu kini tuttuğunuzu biliyorum. Rodriguez’lerin gölgesinde yaşadığınız her günün bu kini daha da diri tuttuğunu da biliyorum. Ama biliyor musunuz çocuklar, bu kini ömrünüzün sonuna kadar tutmaya devam edeceksiniz. Çünkü bu rekabeti… bu rekabeti ben bitirdim! La Copa Junior 2006’nın finalinde amcanız Hector Garza’yı yendiğimde bu rekabeti bitirdim, ki zaten buna rekabet diyebiliyorsanız… Ancak pişmanım… 10 yıl önce ölen amcanızı, o gün o ringde öldürmediğim için pişmanım orospu çocukları! Ki Angel’e yaptıklarımı o gün ona yapmak isteseydim, sonunun mezarda biteceğine emindim, como ahora. (şimdiki gibi.) Ama bu pişmanlığım uzun sürmeyecek, çünkü 2006’da yapmadığımı yapacağım, bu sektörü Garza’lardan tamamen temizleyeceğim. Ve bu yaptığım… beni bugüne kadar en iyi hissettiren şey olacak. Siktiğimin altın kemeri mi? Umurumda bile değil, çünkü herkes gerçek şampiyonun kim olduğunu biliyor. Herkes tıpkı on yıllar boyunca olduğu gibi, başka bir Garza’nın, başka bir Rodriguez’in gölgesi olduğunu biliyor. Ve çocuklar, gölgede yaşayanlar; güneşi göremezler. Size güneşi göstermeyeceğim! Görebileceğiniz tek şey, en fazla bugün olduğu gibi kör bir ışık. Ama sizinle işim bittiğinde tüm Rodriguez’lere yemin olsun ki, ışığı hiç görmemiş olmayı dileyeceksiniz.

Alberto El Patron, karışık tepkiler altında konuşmaya başladığı halinden daha da öfkeli bir biçimde devam ediyor.

Alberto El Patron: Tüm bu olanların sana nasıl hissettirdiğini biliyorum Carillo. Güç… Gücü hissediyorsun ancak güç sende değil. Biliyorum, öyle olduğunu düşünüyorsun ama inan bana değil. Çünkü kendi kanına ihanet eden bir adamın eline alacağı tek şey güç değil, benim taşaklarım olur! Yaptığınız tek şey güçlünün yanında yer almak, bu yarım asır önce de böyleydi! Ve yanında durmaya çabaladığınız yer babamın yanıydı! Amcamın yanıydı! Ki onlar da işi bitince sizi bir kenara attı. Tıpkı O’Neil’ın da size yapacağı gibi. Çünkü siz Garza’lar… te lo mereces. (buna layıksınız.) Bazen ufacık bir para uğruna bazen de keyfine karakterinizden ödün verirsiniz. Çünkü siz busunuz! Olduğunuz şeyden kaçamazsınız! Siz, bizim malikanemizde olan herhangi bir çalışandan fazlası değilsiniz. Tıpkı O’Neil gibi. (ooo) Bazen tüm bu özür konusunun arkasında, Meksika’da senin ırkına yaptıklarımın yattığını düşünüyorum. (ooo) Hey, hemen agresif algılamayın! Sadece, siyahi, iri ve güçlü bir adam. Bahçıvan Frederick ile senin farkın ne? Muhtemelen ikinizin de güreş yeteneği aynı ve o da en az senin kadar işten kovulmuştur. Tüm bu olanları görmüyor musunuz ha? Güreştiği sürece yapabildiği tek şey JBL’in şapkasına kusmak olan bu adamını çıktığı yeri? Tüm bu şirketler, tüm bu vakıflar, tüm bu yalanlar! (ooo) Beni de bu koltuklardakiler kadar aptal mı sandın, paranın nasıl kazanıldığını biliyorum perro ve tüm bunlara inanmamı bekliyorsan… sen de en az onlar kadar aptalsın. Ki bunu biliyorum sadece perdenin arkasını araladığım zaman… herkes öğrenecek. Beni Garza’larla karıştırma, ben ikinci sınıf bir güreş ailesinden gelmiyorum. Ve yaptığın bu iyilik meleği numaralarının hiçbirine inanmıyorum. Hala bir özür mü bekliyorsun? O zaman bunu dinle. Seni de, vakıflarını da, tüm bu iyilik meleği ayaklarını da… (o sırada girişe güvenliklerin geldiğini görüyoruz yavaş yavaş, Alberto’da hızlanmaya başlıyor bir anda) ve… şirketini de sikeyim!



Alberto El Patron uzun süredir görmediğimiz o göz kırpışını kameraya bir kez daha yapıyor! Ardından üzerine koşan güvenlik görevlerini görür görmez seyircilerin arasına kaçıyor. Seyircilerin halen karışık olan tepkilerine rağmen onları umursamadan seyirci çıkış tünellerinin oraya doğru yöneliyor ve ringe dönüp…



tüm öfkesiyle orta parmak gösteriyor! Güvenliklerin de bu hareketten sonra seyircilerin arasına atlamasıyla beraber El Patron çıkış tüneline girip, gözden kayboluyor.​