RPG Drew, Köylü Roman'a Hayat Dersi Veriyor


keka

🍓
Katılım
2 Tem 2023
Konular
36
Mesajlar
2,307
Beğeni sayısı
970
PG Nakit
325
Arenada ışıklar kapanıyor ve yayında tam ekran veriliyor. Etrafı sarı ışıklar kaplıyor.



8.jpg


Broken Dreams'ın ilk notalarıyla birlikte seyirciler hep birlikte ayağa kalkıyor ve Roman Reigns'e karşı başarılı bir maç ortaya koyan Drew McIntyre'ı bekliyorlar. "Out of time, so say goodbye" kısmında Drew girişte gözüküyor ve arenayı süzüyor. İzleyiciler şarkıya eşlik edip story çekerken Drew ağır adımlarla ringe giriyor ve bir mikrofon isteyip konuşmaya başlıyor.

dre2.jpg


Drew McIntyre:
Bugün burada Roman'ı köyüne dönmesi için ikna etme çabaları içine giren bir adam olarak değil, onu anlayan bir adam olarak duracağım. Bunu yapacağım çünkü ben de bir zamanlar Roman gibiydim. İnanmak her şeyin yarısıdır dediler ve ben de inandım. Bunun yeterli olacağına inandım. Ben elmanın bir yarısını cebime koydum ve diğer yarısı ise tamamen çabalarıma karşılık elde edebileceğim bir parça dedim kendime yıllar önce. Vince'in cebime koyduğu, altından bir meyveydi ve insanlar onu aradıklarında bulmaları imkansızdan öte bir durumdu. Çünkü Vince o elmayı kendi yaratırdı. Tohumunu, gübresini, yetiştiği toprağı en iyi şekilde seçerdi. Hava koşulları dahi onun için önemli bir husustu ve dolayısıyla İskoçya'nın bir köyünden kopup amatör güreş şirketlerinde boy gösteren bu adamı dönemin en büyük şirketi için "seçilmiş kişi" olarak lanse etmek onun için bir kumar değildi. Çünkü Vince, işleri en iyi, en kusursuz şekilde hallederdi ve öyle de oldu. Ben seçilmiş kişi olarak pazara açıldım. Belki öyle olduğuma inandım, belki inandırıldım. Bu fark eden bir şey değil. Asıl önemli olan, inanmak denilen sikimsonik şeyin hiçbir şeye yaramadığı bayanlar ve baylar.

drew1.jpg


Drew McIntyre: Roman'ın hatası buydu. Şef inandı ve inandığı şeyleri kulaklarınızı açıp size de aşılamaya çalıştı. Fakat sizler PGW'in ilk gecesinde çoğu şeyin farkında oldunuz. Sizi ne kadar zehirlediğinin bilincindeydiniz ve hiçbir zaman onunla olmadınız. Onun için bağırmadınız, onun için pankart açmadı ve savaşmadınız. Bilmiyorum. Hakkını vermem lazım. Roman'ın karşısına çıkacağınızı öğrendiğiniz zaman tedirgin olursunuz. Samoalılar her zaman başa bela açmışlardır ve inanın sizi zorlarlar. İşte şarkım duyulduğunda o ringe gelirken, ben tüm bunların bilincindeydim.

Drew McIntyre: Şef, bu şirket için en önemli unvanı omzuna atıp bulunduğu köyün sınırlarını genişletmek istiyordu. Fakat bu onun için hiç kolay olmayacaktı. Hem de hiç. Çünkü Roman, seni bir zamanlar kendi olduğum adama benzetiyorum. Çok da uzak bir zaman diliminde değildi bu. İnanmanın her şeyin yarısı olduğuna sen de inanmışsın. Belki bizi inandıran adamlar farklı olabilir fakat şu bir gerçek ki şef, sen bu dağı aşamadın.

Drew seyircilerden yoğun bir reaksiyon alıp devam ediyor.

Drew McIntyre:
Bunun nedenlerini gecenin sonunda köyüne doğru yol alırken tek tek kafanda kurduğuna ve dahi şu anda odandaki duvarlarla konuşup onlarla tartıştığına eminim. Duvarlar Roman. Sadece onlar olur. Çünkü etrafında kimse kalmaz. Daha doğrusu, sana kendilerini etrafında gösterirler fakat içten içe yanında değillerdir. Kabile üyelerin... Sen sadece onları korkutuyorsun oğlum. Güç zehirlenmesi senin tüm bedenini ele geçirmiş durumda ve işin kötüsü sen bunun farkında bile değilsin. Jey'den en ufak bir şey istediğinde içinden Samoalı annenin amına koyuyor. Jimmy'den bir bardak su istediğinde içine tükürüp getiriyor. Solo Sikea burada mı bilmiyorum fakat onun da bu konuda Jey ve Jimmy'den farklı olduğunu sanmıyorum. Her neyse Roman bunlar oluyor ve sen sadece önüne baktığın için görüyorsun. Bakmak ve görmek çok farklıdır. Ben sana bunları öğr-

dreww3.jpg


Drew'ın konuşmasını beklenen bir giriş müziği bölüyor. Direkt olarak girişe doğru gözünü dikiyor.
 
Anasayfa Üst Alt

Kolay Giriş Yapın: