- Katılım
- 2 Tem 2023
- Konular
- 36
- Mesajlar
- 2,322
- Beğeni sayısı
- 1,004
- PG Nakit
- 325
- RPG Karakteri
- damian priest
Kameralar açıldığında Mr. O'Neil'i ringde görüyoruz. Etrafı, arenayı biraz süzdükten sonra seyircilere bakıp gülümsüyor. Ardından bir mikrofon isteyip konuşmasına başlıyor.
Mr. O'Neil: Oh... Bugün buraya gelmeme alışkın olduğunuz nedenlerden dolayı burada olmadığımı söylemekle başlamam gerek gibi hissediyorum. Çünkü üstüne basmış olduğum bu ringde bulunduğum her dakika bana nasıl baktığınızı görüyorum. Hislerim kuvvetlidir. Özünde herkes gibi, ben de bir insanım. Aynı yollardan geçtik ve dahi, aynı sulardan içtik. Benden ne beklediğinizi, ne istediğinizi anlamam için gözünüzün içine bakmam yetiyor. Bu bana bahşedilmiş bir yetenek mi? Sanmıyorum. Bununla doğmadım. Sadece yaşanmışlık bunu tecrübe etmemi sağladı. Güreşçilerimi seviyorum. Onları takip etmeyi, gelişimini seyretmeyi, içinde bulundukları duyguları anlamaya çalışmayı... Bu işin her zerresinden keyif duyduğumu söylemiş miydim? Her şeyden önce, ben de birilerine bakarken kendimi görebiliyorum. Dedim ya. Burada, PGW'deyseniz büyük ihtimalle aynı yollardan geçmişizdir ve o yollarda burada şu anda güreşen adamların izlerini görmüşümdür. Ve aynı zamanda, bundan sonrasında burada olacak adamlar da benim izlerimi görebilecektir. İzleri görmek... İşte tüm olay bu. Eğer bunu yaparsanız, adımlarınızı çok daha sağlam şekilde atarsınız. Çünkü yürüdüğünüz yolu daha önce yürümüş olan biri, o yabani ayıyla karşılaşmıştır. Onun da izlerini görürsünüz. Belki korkutucudur. Ama ilerlersiniz ve gördüğünüz şey, o ayının izlerinin bir yerlerden sonra yok olduğudur. Ya da tam tersi, adamın izleri yoktur. Hayat karşınıza ne getirir bilinmez. Benim çok iyi bildiğim bir hikaye bu. Ben de çok uzun zaman yalnız kaldım. Başarısız olduğum zamanlar oldu. Ama şu bir gerçek... Sevgi, her şeyi iyileştirir. Yaraları sarmak kolay değildir, ya da intikam almak. Bir sorum var. Sizin canınızı yakanların canını yakmak kolay mıdır? Bana kalırsa bu kadar düşünmenin anlamı yok. Senin canını yakanların canını yakmak kolay diye düşünürsün. Öyledir de. Çünkü seni bir kere ahal etmişlerdir. Bir kere alaşağı edildiysen, korkacak hiçbir şeyin yoktur. Bugün buradaysam, bunları bildiğim için. Bugün buradaysam, tüm bunları daha önce yaşadığım için. Ve aynı zamanda, bugün arka alanda beni dinleyen onlarca güreşçi buradaysa... Onların da bunları daha önce yaşadığını bildiğim için. Bir adamı yeraltından çekip çıkarıp buraya getiriyorsam ve o adam günün sonunda şirketin en prestijli unvanlarından birini Velveteen gibi bir adamın elinden çekip alıyorsa, ona güvendiğimin farkında olduğu için. Angel Garza'nın aksine, Humberto tek başına şirketin prensi olmayı başarıyorsa daha önce çok kez yere düştüğü için. Herkes bir gün yerden kalkmasını bilir, sen yeter ki tutunacak bir şey bul. Ne olduğu önemli mi... Sanmam. Düştüğünde sana elini uzatan kimse olmaz. Sen nasıl kalkacağını bil. Diğer elinden güç al, tutunabileceğin bir masa bul, bir ip gördüğünde onu boğazına değil eline dola. Ayağa kalk oğlum. Gereken tek şey bu. Sen orada olduğun için onlar yüksekte görünüyorlar. Kafanı kaldırdığında nasıl dağıldıklarını bir hayvan belgeselinde bile izleyemezsin. Çoğu zaman böyle olur. Ben "Chairman", koca bir şirketin sahibiyim. Ve öyle de kalacağım. Çünkü buraya kadar gelmek kolay olmadı. Ve bildiğim bir şey varsa, o da bunu sonuna kadar hak ettiğim.
Mr. O'Neil: Ben "Chairman", bugüne kadar giriştiğim her işte başarısız oldum ve yanımda duran kimse olmadı. Ben "Chairman", bazen ölmek istedim ama başaramadım. Ben "Chairman", bazen her şeyi ardımda bırakmak istedim ama bırakamadım. Ben "Chairman", uğruna her şeyi yapabileceğim insanlar beni terk ettiler. Ben "Chairman", unutmak istediğim şeyler oldu ama unutamadım." Ben...
Chairman.
Mr. O'Neil: Kanlı-canlı, karşınızdayım. Başarılarımla, başarısızlıklarımla. Doğrularım ve hatalarımla. Ben Chairman, her şeyden önce... Bir insanım. Buradayım ve... Burada kalacağım.
Mikrofonu usulca aşağı indiriyor ve seyircilerden gelen alkışlar, olumlu tepkiler üzerine gözleri doluyor. O da seyircilerin alkışlarına karşılık olarak eşlik ederken kamera yavaşça kapanıyor.