Kameralarımız ringde açılıyor. Ringde Aussie Open'i ve Bea Priestley'i görüyoruz. Ringde üç isimin dışında bir masa var. Masada iki tane klasör ve bir tane mikrofon var. Bir süre sessizlik olduktan sonra girişte beklenilen müzik çalıyor.
BRING IT DOWN! PGW Şampiyonu Will Ospreay girişte gözüküyor. Ospreay resmen ateş püskürüyor yürürken bile. Bunun neden olduğunu anlamak zor değil. Ospreay ringe girip omzundaki kemeri sinirle masanın üstüne vuruyor ve masadaki mikrofonu alıyor.
Will Ospreay: Sizi (Davis ve Fletcher'ı kastediyor) ne yapmalıyım? Bunca zaman arkadaşımsınız. Bunca zamandır birbirimizi kolladık. Peki şimdi bu haliniz ne? Ne zaman yalnız kalsam, ne zaman yardıma ihtiyacım olsa, bir şekilde kaybolmayı başarıyorsunuz. İki kişi, üç kişi, beş kişi hatta bir ordu bana çullanıyor ve benimle birlikte zirveye çıkmaya karar veren adamlar bir anda kayboluyor. Sonrasında sikimdirik Superstars şovunda, jobber olduğunuzu görüyorum. Sizi bu şirkete tek bir amaç için getirdim. O takımlar kemerini kazanın diye. Üst üste bu şansları kaybettiniz. Ve şimdi bir maç bile kazanamıyorsunuz ulan. Neden size sabredeyim daha fazla? Mark? Kyle? Bir şey söyleyin sizi aptal herifler. Neden umurumda olasınız ki? Neden masanın üstündeki kontratlarınızı yırtıp, sizi kurtardığım indielerden birisine, yeniden sürünmek için göndermeyeyim? Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. Utanmadan hala karşımda duruyorsunuz. Defolun! Kaybolun gözümün önünden. Bir daha maç kazanmadan da karşıma çıkmayın sizi işe yaramaz aptallar.
Mark Davis ve Kyle Fletcher hiçbir şey demeden, boyunları bükük bir şekilde ringden ayrılıp, arka alana gidiyorlar. Ospreay ise sinirli bir şekilde burnundan solumaya devam ediyor. Seyirciler ise şaşkınlar. Birkaç saniye önce giriş yaparken destekledikleri kişi, bir anda gözünü kan bürümüş bir vahşi gibi, saldıracak bir yer arıyor.
Will Ospreay: Burada iki kemerle birlikte durup, hala bu şirketin tepesindeki isim olduğumu söylemeyi çok isterdim. Ama siktiğimin Meksikalı iki üç keşi, ona bir anlam kazandırmak için kırk takla attığım kemeri benden çaldı. Yok "eL jEfE" yok "eL pAtRoN" ne anlatıyorsunuz lan siz! Kendinize iki üç lakap taktınız diye, bir şey mi olmuş oluyorsunuz. Ben o gece, o maçı kazandım. Önce PGW Şampiyonluğumu korudum, sonrasında da World Heavyweight Şampiyonluğumu. Ama kodumun dengesiz piçleri, hile yaptı. Her zaman yapıldığı gibi. Ve PGW yönetimi bunu da sikine takmadı. Hey Chairman, rövanş hakkım nerede? Ah pardon, ilk önce Nijer'e gitmem gerekiyordu, değil mi? Ya da Meksika'ya gideyim, ne dersin? Böylece o aptal kuzenlerin bütün ailesinin mezarına işeyebilirim. Nasıl istersin Chairman? Gidip arka alandaki herkese dalayım mı? Gidip o işe yaramaz üç aptalın kafasını duvardan duvara patlatıp, benim olanı söküp alayım mı? Aslında niye sana soruyorum ki. Ben Will Ospreay'im. Gerçek keçi benim. Bu şirketi en başından beri sırtında taşıyan benim. Reytingler için en çok uğraşan benim. İnsanları merak ettiren benim. Goldberg ile bu şirketin çıkarttığı en ilgi çekici feudu yapan kişi benim. Nigel ile haftalarca bu şirketi taşıyan benim. PGW benim. Tarihin en iyisi benim. Bana atılan her kazığa rağmen, hala ayakta olan benim. Hala şirketin poster ismi olan adamım. Bu şirketin yüzüyüm. Bu şirketi, bu şirket yapan en büyük kişiyim. Herkesin beni karalamaya çalışmasına rağmen, hala güneşten daha fazla ışık saçan isim benim. Seni milyoner yapan isim benim. Ne kafana göre şans verdiğin isimler, ne o dizisini çektiğin seks bağımlısı aptal, ne de benden kemerimi çalan o Meksikalılar. Bu şirketi, bugünlere getiren benim.
Will Ospreay: Ama hala hak ettiğim saygıyı görmüyorum. Hala bu şirketin tüm hataları bana soruluyor. Yine herkesin götünü benim kurtarmam bekleniyor. Yine her şeyi benim yapmam bekleniyor. "NiYe MaYhEmİ kUrTaRmAdIn WiLl" "NiYe KeMeRlErİ tAşIyOrSuN wİlL" "NiYe NiGeLi KuRtArMaDıN wİlL" gibi milyonlarca yazılan tweeti, her gün görüyorum. Her gün hakkımda yazılanları okuyorum. Her gün bana, bu olduğum yerde hak etmediğimi söyleyen yazıyı okuyorum. Vay be arkadaş, bu şirketin tek derdi benmişim. Her şey benim suçummuş he. Sürekli sizler için çabalamama rağmen, yine kötü olan benmişim. Şirketteki onca isim şans bulabilsin diye, kemerleri birleştirmeyi reddeden isim benim. Herkesi ben düşündüm. Hata yaptım mı; evet yaptım. Şu anda da en büyüğüne bakıyorum. Arka alandaki her birinize. Arkamdan konuşan her birinize. Sana bakıyorum Adam Cole. Sence yaptığın şeyler beni etkilemeli mi? Sence yaptığın şeylerden dolayı sana saygı mı duymalıyım? "Bana bakın çoktan sakatlanmış bir adama saldırdım, ah çok delikanlıyım, ah çok etkileyiciyim" diye takılmaya devam et Cole ama günün sonunda şunu bil ki, ben burada olduğum sürece, bir sikim olamayacaksın. Sen ve arka alanda olup, benim düşmemi bekleyen herkese söylüyorum bunu. Hepiniz gelin. Hepiniz deneyin. Ama asla başarılı olamayacaksınız. Sizin gibi kan emici haşereler, beni deviremez. Ben asla yıkılmayacağım. PGW Şampiyonluğu benimle kalacak. Sonrasında da World Heavyweight Şampiyonluğumu, esir düştüğü yerden çekip alacağım. Ve bu şirketten, kemerlerim ile birlikte çekip gideceğim.
Seyirciler Ospreay'in son söylediğine şaşırıyor. Yüksek bir sesle gelen tepkiden sonra Ospreay etrafına bakıyor ve ringdeki kameramanın dibine gidip konuşmaya devam ediyor.
Will Ospreay: Sizce bunu ağzımdan mı kaçırdım? Hayır, ben bir amatör değilim. PGW ile uzun yıllar boyunca süren bir kontrat imzaladığımı söylemedim. Bu şirket, benim emeklerimle büyüdü. Benim bu şirkete ihtiyacım yok. Bu şirketin bana ihtiyacı var. Ve kapımı çalan çok fazla kişi var. Her şeyin suçlusu hep bendim, değil mi? İstediğiniz gitmem ise, bu zor bir şey değil. Ben dünyanın en iyisiyim. Dünyanın başka bir yerinde de dünyanın en iyisi olmaya devam edebilirim.
Will Ospreay: Arkanızı iyi kollayın.
Ospreay bıyık altı bir gülüş atarken herkes şaşkın bir şekilde ona bakıyor. Böylece görüntülerin sonuna geliyoruz.
BRING IT DOWN! PGW Şampiyonu Will Ospreay girişte gözüküyor. Ospreay resmen ateş püskürüyor yürürken bile. Bunun neden olduğunu anlamak zor değil. Ospreay ringe girip omzundaki kemeri sinirle masanın üstüne vuruyor ve masadaki mikrofonu alıyor.
Will Ospreay: Sizi (Davis ve Fletcher'ı kastediyor) ne yapmalıyım? Bunca zaman arkadaşımsınız. Bunca zamandır birbirimizi kolladık. Peki şimdi bu haliniz ne? Ne zaman yalnız kalsam, ne zaman yardıma ihtiyacım olsa, bir şekilde kaybolmayı başarıyorsunuz. İki kişi, üç kişi, beş kişi hatta bir ordu bana çullanıyor ve benimle birlikte zirveye çıkmaya karar veren adamlar bir anda kayboluyor. Sonrasında sikimdirik Superstars şovunda, jobber olduğunuzu görüyorum. Sizi bu şirkete tek bir amaç için getirdim. O takımlar kemerini kazanın diye. Üst üste bu şansları kaybettiniz. Ve şimdi bir maç bile kazanamıyorsunuz ulan. Neden size sabredeyim daha fazla? Mark? Kyle? Bir şey söyleyin sizi aptal herifler. Neden umurumda olasınız ki? Neden masanın üstündeki kontratlarınızı yırtıp, sizi kurtardığım indielerden birisine, yeniden sürünmek için göndermeyeyim? Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. Utanmadan hala karşımda duruyorsunuz. Defolun! Kaybolun gözümün önünden. Bir daha maç kazanmadan da karşıma çıkmayın sizi işe yaramaz aptallar.
Mark Davis ve Kyle Fletcher hiçbir şey demeden, boyunları bükük bir şekilde ringden ayrılıp, arka alana gidiyorlar. Ospreay ise sinirli bir şekilde burnundan solumaya devam ediyor. Seyirciler ise şaşkınlar. Birkaç saniye önce giriş yaparken destekledikleri kişi, bir anda gözünü kan bürümüş bir vahşi gibi, saldıracak bir yer arıyor.
Will Ospreay: Burada iki kemerle birlikte durup, hala bu şirketin tepesindeki isim olduğumu söylemeyi çok isterdim. Ama siktiğimin Meksikalı iki üç keşi, ona bir anlam kazandırmak için kırk takla attığım kemeri benden çaldı. Yok "eL jEfE" yok "eL pAtRoN" ne anlatıyorsunuz lan siz! Kendinize iki üç lakap taktınız diye, bir şey mi olmuş oluyorsunuz. Ben o gece, o maçı kazandım. Önce PGW Şampiyonluğumu korudum, sonrasında da World Heavyweight Şampiyonluğumu. Ama kodumun dengesiz piçleri, hile yaptı. Her zaman yapıldığı gibi. Ve PGW yönetimi bunu da sikine takmadı. Hey Chairman, rövanş hakkım nerede? Ah pardon, ilk önce Nijer'e gitmem gerekiyordu, değil mi? Ya da Meksika'ya gideyim, ne dersin? Böylece o aptal kuzenlerin bütün ailesinin mezarına işeyebilirim. Nasıl istersin Chairman? Gidip arka alandaki herkese dalayım mı? Gidip o işe yaramaz üç aptalın kafasını duvardan duvara patlatıp, benim olanı söküp alayım mı? Aslında niye sana soruyorum ki. Ben Will Ospreay'im. Gerçek keçi benim. Bu şirketi en başından beri sırtında taşıyan benim. Reytingler için en çok uğraşan benim. İnsanları merak ettiren benim. Goldberg ile bu şirketin çıkarttığı en ilgi çekici feudu yapan kişi benim. Nigel ile haftalarca bu şirketi taşıyan benim. PGW benim. Tarihin en iyisi benim. Bana atılan her kazığa rağmen, hala ayakta olan benim. Hala şirketin poster ismi olan adamım. Bu şirketin yüzüyüm. Bu şirketi, bu şirket yapan en büyük kişiyim. Herkesin beni karalamaya çalışmasına rağmen, hala güneşten daha fazla ışık saçan isim benim. Seni milyoner yapan isim benim. Ne kafana göre şans verdiğin isimler, ne o dizisini çektiğin seks bağımlısı aptal, ne de benden kemerimi çalan o Meksikalılar. Bu şirketi, bugünlere getiren benim.
Will Ospreay: Ama hala hak ettiğim saygıyı görmüyorum. Hala bu şirketin tüm hataları bana soruluyor. Yine herkesin götünü benim kurtarmam bekleniyor. Yine her şeyi benim yapmam bekleniyor. "NiYe MaYhEmİ kUrTaRmAdIn WiLl" "NiYe KeMeRlErİ tAşIyOrSuN wİlL" "NiYe NiGeLi KuRtArMaDıN wİlL" gibi milyonlarca yazılan tweeti, her gün görüyorum. Her gün hakkımda yazılanları okuyorum. Her gün bana, bu olduğum yerde hak etmediğimi söyleyen yazıyı okuyorum. Vay be arkadaş, bu şirketin tek derdi benmişim. Her şey benim suçummuş he. Sürekli sizler için çabalamama rağmen, yine kötü olan benmişim. Şirketteki onca isim şans bulabilsin diye, kemerleri birleştirmeyi reddeden isim benim. Herkesi ben düşündüm. Hata yaptım mı; evet yaptım. Şu anda da en büyüğüne bakıyorum. Arka alandaki her birinize. Arkamdan konuşan her birinize. Sana bakıyorum Adam Cole. Sence yaptığın şeyler beni etkilemeli mi? Sence yaptığın şeylerden dolayı sana saygı mı duymalıyım? "Bana bakın çoktan sakatlanmış bir adama saldırdım, ah çok delikanlıyım, ah çok etkileyiciyim" diye takılmaya devam et Cole ama günün sonunda şunu bil ki, ben burada olduğum sürece, bir sikim olamayacaksın. Sen ve arka alanda olup, benim düşmemi bekleyen herkese söylüyorum bunu. Hepiniz gelin. Hepiniz deneyin. Ama asla başarılı olamayacaksınız. Sizin gibi kan emici haşereler, beni deviremez. Ben asla yıkılmayacağım. PGW Şampiyonluğu benimle kalacak. Sonrasında da World Heavyweight Şampiyonluğumu, esir düştüğü yerden çekip alacağım. Ve bu şirketten, kemerlerim ile birlikte çekip gideceğim.
Seyirciler Ospreay'in son söylediğine şaşırıyor. Yüksek bir sesle gelen tepkiden sonra Ospreay etrafına bakıyor ve ringdeki kameramanın dibine gidip konuşmaya devam ediyor.
Will Ospreay: Sizce bunu ağzımdan mı kaçırdım? Hayır, ben bir amatör değilim. PGW ile uzun yıllar boyunca süren bir kontrat imzaladığımı söylemedim. Bu şirket, benim emeklerimle büyüdü. Benim bu şirkete ihtiyacım yok. Bu şirketin bana ihtiyacı var. Ve kapımı çalan çok fazla kişi var. Her şeyin suçlusu hep bendim, değil mi? İstediğiniz gitmem ise, bu zor bir şey değil. Ben dünyanın en iyisiyim. Dünyanın başka bir yerinde de dünyanın en iyisi olmaya devam edebilirim.
Will Ospreay: Arkanızı iyi kollayın.
Ospreay bıyık altı bir gülüş atarken herkes şaşkın bir şekilde ona bakıyor. Böylece görüntülerin sonuna geliyoruz.
