PAYBACK #15
10 Kasım 2023, 20:00
Monterrey Arena
Jacksonville - Florida
Daily's Place
Şovu Takip Etmek İçin Nedenler
Jeff Hardy tedavi olacak mı?
Prince of PGW Turnuvası 2. Maçı: Roman Reigns vs. "Starboy" Wes Lee
Nathan Jones vs. Ezekiel Jackson
Eski dostlardan düşman... Olur. Takımlar Şampiyonluğu cephesi alev alev! Baba ve oğul mu, şirketin en birbirine kenetlenmiş dostları mı?
Dünya Ağırsıklet Şampiyonluğu Maçı: Angel Garza (c) vs. Alberto El Patron
Yoğun dozdan dolayı müşahede altında tutulan PGW güreşçisi Jeff Hardy'i görüyoruz. İçeri Powerhouse Hobbs giriyor.
Powerhouse Hobbs: Nasılsın?
Jeff Hardy: (isteksiz ve yılmış bir tonla) Sen de kimsin amına koyayım?
Powerhouse Hobbs: Ben Hobbs. William Hobbs.
Hobbs'un arkasından bir kişi daha içeri giriyor.
Jeff Hardy: Peki bu kim? Mal satmaya geldiyseniz kullanmama müsade edilmiyor. Boşuna buradasınız.
Powerhouse Hobbs: Jorge benim doğup büyüdüğüm mahalleden eski bir arkadaşım. Büyük bir PGW hayranı. Ve favori güreşçisini bir tahmin et...
Jeff Hardy: Hobbs'du değil mi? Eğer arkadaşın için imza falan istiyorsan şu anda bunu bile yapabilecek bir durumum yok.
Powerhouse Hobbs: Bence onu dinledikten sonra imza isteyen sen olacaksın Jeff.
Jeff Hardy: Buradan gitseniz iyi olur.
Powerhouse Hobbs: (ikna edici bir tonla) Çok vaktini almayacak Jeff. Sadece sana bir şeylerden bahsedecek. Buraya gelmek için Bay O'Neil'den izin aldım. Uğraştım.
Jeff tepkisiz şekilde kafasını yukarı doğru kaldırıp nefesini soluyor. Hobbs dışarı çıkarken arkadaşı Jorge, Jeff'in kafasının dibindeki sandalyeye oturuyor. Derin bir sessizlik oluşuyor. Jeff öylece Jorge'ye bakarken Jorge en sonunda önündeki boşluğa odaklanıp konuşmaya başlıyor.
Jorge: "Ben çok... Ergen bir yaştaydım param yoktu o zamanlar Jeff. Arkadaşlarımla toplanırdık ve biraz kafa dağıtırdık. Arkadaş dediysem de o zamanlar öyle sanardım. Aldığımız ucuz mal bizi öldürür mü diye ilk bana denettiriyorlar. Param olmadığı için. Gözlerinde değerim o. Ama bir bağımlı olarak mecburum. Her gece rüyama giriyor ya altın vuruş yapıyorum ya da malın kalitesizliğinden ölüyorum. Sonunda bir gün rüyadan fazlası oldu.
Kalbimin tekleme sesini duydum.
Toz oldum.
İçim toz oldu.
Jorge: İlk kez o zaman anladım ben. Bu bana verilmiş olan bir şanstı. Bir daha olursa, öleceğim. Hem de başkaları ölmesin diye. Biri ölecekse o benim. Kaçıncı yüzyılda ve ne için? Hangi insanlar için? Param yok diye bana bedavadan mal veren insanlar. Biraz iyileştikten sonra o çocuklarla takılmaya devam ettim. Terkedilmiş bir binada yaşıyorum çöpte olan yemeği yemek için kedi köpekle kavga ediyorum, akşamına beni gelip alıyorlar kafa yaşıyoruz. Yani senin anlayacağın bir yandan kendimi öldürmeye, bir yandan hayatta kalmaya çalışıyorum... Dedim sikerler öyle hayatı. O zaman bir çözüm yolu buldum ben. Madem sokaklar bana ait, sokaklarda olan şeyler de benim. Deli gibi geziyorum, içine bakmadığım çöp kutusu yok. Çöp arıtma tesislerine gidiyorum bakıyorum. Neden biliyor musun? Bizim orada antika eşya doludur. Ganimet! Ne ararsan var. Oradan eski bir el yazması kitap, madalya veya eski bir plak. Her neyse. Onu bulacağım... Tam dört gün uyumadım ben bunun için. Beşinci günün sabahında kendimi öldürmek istedim. Bir evin çatısına çıktım. Ama yükseklikten korkuyordum ve kendimi aşağı atamadım. Başka bir yol bulmalıydım. Öyle de oldu. Bir kama buldum Jeff. Bu bana yeter dedim. Ama nasıl bir kama?
Jorge: Antika bir kama. Kendimi öldürmek isterken aslında aradığım şeyi buldum. Çok eski bir subayın kamasıymış bu. İşte ilk paramı o zaman kazandım ben. Artık eroin almak için onlara ihtiyaç duymayacaktım. Sonunda aldım. Hepsini poşetlere dağıttım. İçeriye daldım. Kendi paramla aldığım malları onlara dağıttım. Pat, pat, pat, pat, pat... Hepsinin canını aldım.
Jorge: Yani senin anlayacağın, ben korkmadım. Saldırdım. O an yapamıyorsam, doğru anı bekledim. O an yapabiliyorsam... Fişi çektim hep.
Bakışlarını kaçırıp boşluğa bakmaya başlıyor.
Jorge: Ben iyi bir hayatım olsun için uğraşmadım, bir hayatım olsun diye uğraştım. Sen bırakmak istedin, denedin... Olmadı. Belki de birbirimizden çok başka statülerdeyiz. Ben eski bir mahkumum, sen ise binlerce çocuğun örnek aldığı bir güreşçi. Belki ölüm bizim için farklı şeyler ifade ediyor. Bilmiyorum Jeff. Belki de o kolu aldığında hayata karşı L1 ve L2 ile stand yapıp beklemeyeceksin... Saldıracaksın.
Belki de bu hayatta,
Bir kez olsun,
Sen Jorge Arriaga olacaksın."
Hobbs'un çocukluk arkadaşı, eski bir bağımlı mahkum olan Jorge bunları söyledikten sonra yanına kızı geliyor. Jeff, Jorge'nin kızının üstündeki Jeff Hardy tişörtünü görüyor ve gözlerini kaçırıp etrafa bakıyor. Odadaki sessizlik eşliğinde kameralar kapanıyor.
İzin hiçbir zaman silinmeyecek...
1881-193∞
Pyrolar patlıyor ve PAYBACK #15 başlıyor!
Spiker masasında Tazz ve Kevin Nash her zamanki gibi bizi karşılarken güreş ringlerinde uzun zaman sonra tekrardan duyulan o müzik çalıyor...
Tazz: NE? Bu ne alaka? Şaka mı yapıyorsunuz?
Kevin Nash: Whatever çalmadığına şükret Tazz.
Tazz: Sakin ol Nash! Arka alandan kulaklığıma az önce gelen bilgiye göre yine teknik bir arıza çıkmış. Arka alan ekibi iyi çalışmıyor Mr. O'Neil buna bir çözüm bulmanız lazım.
Arka alan görevlileri geçen hafta yaptığı ahrazlığa devam ediyor. Bu karışıklıktan sonra şimdi gerçekten uzun zaman sonra tekrardan duyulan o müzik çalıyor...
SOMETHING FOR YOU... Adam Cole yeni giriş videosu ve müziği ile girişte! Geçen hafta arka alanda büyük tepki çeken bir Nigel McGuinness saldırısı gerçekleştirmişti. Ve seyircilerin de dolayısıyla ona tepkisi ağır. Cole bunları umursamıyor gibi gözüküyor ve usulca ringe girip dışarıdan bir mikrofon istiyor. Mikrofon gelince konuşmasına başlıyor.
Adam Cole: Burada olduğuma şaşırıyor olmanızı anlayamıyorum. Daha doğrusu... Kimi bekliyordunuz? Nigel'i mi? Oh.. Sizler gerçekten korkunçsunuz. Bunu ona yaşatmak istemezdim ama mecbur kaldım. Çünkü burada artık bir şeylerin değişmesi lazımdı. Hatta lazım. Nigel spiker veya güreşçi olma ikileminde sıkışıp kalmış acınası bir adamdı ve ben ona yaraşır bir veda yaptım. Şimdi... Şimdi aynı şeyi William'a yapacağım. Ve bunu yaparken Nigel ile olanın aksine bu durumdan kazançlı çıkacağım. Çünkü William'a ait bir şeyi ondan alacağım.
Cole gülüyor ve o güldükçe seyircinin huzursuzluğu artıyor.
Adam Cole: William, kocan olmaya geliyorum. Angel Garza'nın aksine ben sana birinci elden çakacağım. Lockdown'dan sonra hangi deliğe saklandın bilmiyorum ama seni o delikten seve seve çıkaraca-
Will Ospreay! PGW şampiyonu geliyor. Geçen hafta burada değildi! Bu hafta ise Cole'un karşısında. Neler söyleyecek?
Will Ospreay: Bence bugüne kadar Payback'i tutmak için R-Truth'un sırtına binmiş bir kambur için fazla iddialısın Adam. Bunu sen de biliyorsun. Bugüne kadar hiçbir zaman burada asıl adam olmamak, hatta yan rol bile olmamak seni fazlasıyla sıkmış olmalı. Bu yüzden kariyeri bitmiş bir adama ringde saldırıp onun üzerinden gövde gösterisi yapmak istedin. Bunu başardın da. Ama sanmıyorum... Dahası olmayacak. Çünkü artık yeni bir oyunun içindesin. Beni karşına almak, PGW'de yapabileceğin en büyük hataydı. Biliyor musun... Artık burada konuşmayı, eskisi kadar fazla sevmiyorum. Sadece... Ne olacaksa olsun. Buna alışkınım. Bu omzumdaki için elbet biri karşıma gelecekti ve o sen oldun. Ve... Senin Goldberg'den zor olduğunu düşünmüyorum.
Adam Cole: Beni kıyasladığın adama bir bak! Chairman tarafından buradan ağzı burnu kan içinde kapı dışarı edilmiş yaşlı bir bunak. Beni kimseyle kıyaslama Will. Ben herkesten, her şeyden fazlasıyım. Ben senin burada, PGW'de dört ay boyunca bir türlü yapamadığın şeyi tek şovda yapmış adamım. Kabul et. Nigel'in geçen hafta yaşadıklarını arka alanda izlerken bundan sen de zevk aldın.
Ospreay, Cole'a hayal kırıklığıyla bakıyor.
Will Ospreay: Ben... Başkasının yaptığı hiçbir şeyden tatmin olmam Adam. Bu hep böyleydi ve böyle kalacak. Diğer türlüsü olunca bu işten zevk alamıyorum. O yüzden Bea hiçbir zaman burada benim arkamı kollamaya gelmiyor. Kyle ve Mark bu yüzden tüm kontrolü bana bırakıyor. Çünkü bu benim kariyerim. Ve her şeyi kendim yapıyorum. Hep o adam olacağım. Ama biliyor musun? İlk kez Kyle ve Mark'a bu kadar kızgınım. Eğer geçen hafta, daha öncesinde aldığım darbenin tekrar nüksetmemesi için ringe gelmemi engellememiş olsalardı karşımda senin gibi bir orospu evladı şu anda konuşamıyor olurdu. Fazla şanslısın. Senin kurtuluşun oldular.
Cole bunu duyunca sırıtıyor ve lafa girecek gibi oluyor fakat Ospreay elini onun dudağına koyup susturuyor.
Will Ospreay: şşşşşşşşş, sakın söyleme... Yoksa inanırım! Ama ben, senden en ufak bir şey duymak istemiyorum. Seninle 25 Kasım'da uğraşırım. Şaşırdın mı? Bazı insanlar herkese bu kadar kolay kemer fırsatı vermeme şaşırıyor fakat ben buyum. Çık ve kazan. Eğer bu olmasaydım şirketin en büyük şampiyonu olmamın daha da önemlisi Will Ospreay olmamın ne anlamı kalırdı? Anladın değil mi? 25 Kasım... O zamana kadar oğlum, çok iyi hazırlan... Her şeyi unut. Dünü, bugünü, geleceği. Seni bu unvan için orada istiyorum. Ama bundan emin ol; karşına çıkacak kimse, benim gibi olmayacak. Sadece şimdi değil, gelecekte de.
Ospreay mikrofonu atıp omzundaki unvanını düzeltip ringden iniyor ve arka alana yürüyor. Adam Cole'un yüzünde istediği maçı almasına rağmen bu geceki psikolojik üstünlüğü alamamasının verdiği hayal kırıklığını görüyoruz. Kendisi Ospreay'in gidişini izlerken biz de reklamlara gidiyoruz.
Reklamlardan döndüğümüzde ringi boş görüyoruz. Anonsörümüz Wes Lee vs. Roman Reigns maçının anonsunu yapıyor. Şovumuz Prince of PGW turnuvasının ikinci maçıyla kaldığı yerden devam ediyor.
Tazz: Lanet olası herifler bir işi de düzgün yapın!
Maçın ilk katılımcısı Wes Lee burada! Tauntunu yaptıktan sonra ağır adımlarla ringe doğru ilerliyor. İlerlediği esnada kendisinin anonsu da gerçekleştiriliyor. Wes kendisine ayrılan köşeye geçtikten sonra gözünü stage’e dikiyor, rakibi Roman’ı bekliyor.
Roman Reigns de burada! Uzun uzun etrafını süzdükten sonra ringe ilerlemeye koyuluyor. Ringe ilerlediği sırada kendisinin anonsu da gerçekleştiriliyor. Roman ringe vardıktan sonra kendi köşesine geçiyor.
Hakem son kontrollerini yapıyor ve maçı başlatıyor. Zil sesini işitiyoruz.
Prince of PGW Tournament Match
Wes Lee vs. Roman Reigns
Maçın başlamasıyla birlikte işitilen zil sesinin hemen ardından Roman ringin merkezine doğru ilerliyor. Wes ise elleriyle ipleri tutuyor, henüz hareket etmiş değil. Roman'dan hiç beklenmedik anda bir koşu geliyor! Roman'dan Corner Clothesline girişimi! Wes'in çekilmesiyle Roman sert bir biçimde köşeye çarpıyor. Roman'ın göğsünü tutarak geriye savrulduğu esnada Wes second-rope'ye çıkıyor ve atlıyor; Missile Dropkick! Wes hemen ayaklanıyor, Roman da kısa bir süre içerisinde ayağa kalkmış oluyor. Wes rakibini köşeye gönderiyor hızla, Roman sırtını çarptıktan sonra köşeye yaslanarak dinleniyor. Wes ile koşmaya başlıyor ve Corner Back Elbow yapıyor! Roman göğsünü tutarak ringin ortasına ilerlerken, Wes iplere koşuyor. Wes iplerden sektikten sonra rakibine Big Boot yapıyor! Bir saniye, o da ne? Roman biraz eğilerek rakibinin bacağını yakalıyor ve rakibinin girişimini Powerbomb pozisyonuna çeviriyor. Hiç beklemeden hareketini yapıyor, Sit-out Powerbomb! Şu anda iki güreşçimiz de yerde, ufak ufak ayağa kalkıyorlar. Maç oldukça güzel başladı, izleyiciler alkışlıyorlar!
İkili aynı anda ayağa kalkıyor, Roman'dan rakibine Throat Thrust geliyor. Wes yere düşecek gibi olurken, Roman onu köşeye gönderiyor. Wes sırtını çarptıktan sonra köşeye yaslanarak dinleniyor. Roman bu esnada o tarafa gittikten sonra Corner Multiple Clotheslines yapıyor, seyirciler her Clothesline'da sayıyor: 1! 2! 3! 4! 5! 6! 7! 8! 9! 10! Roman, Clothesline yapmayı kesiyor ve Biel Throw ile tamamlıyor kombosunu! Wes acı içinde sırtını tutuyor, Roman'dan da bir tuş denemesi geliyor; hakem sayıyor. 1... 2... 3 olmadan Kickout geldiğini görüyoruz. Roman maçın hızını kesmeden ayağa kalkıyor ve rakibini de saçından çekerek kaldırıyor. Roman, Wes'i köşeye kadar götürüyor saçını çekerek. Ardından onu kaldırıyor ve top-rope'ye oturtuyor. Şimdi kendisi de second-rope'ye çıkıyor ve rakibinin kolunu omzuna atıyor. Superplex için bir hazırlık söz konusu. Roman'dan Superplex gelecek derken... Wes'ten ani bir atak geliyor ve rakibinin bacaklarının arasından aniden geçerek ringe iniyor. O da ne? Powerbomb! Roman'ı hiç taşıyamıyor, sadece onu çekiyor fakat Powerbomb'ı yapmayı başarıyor!
Wes iplerin üstünden atlayarak apron'a geçtikten sonra bir de Hilo yapıyor rakibine! Üstüne de bir duş denemesi görüyoruz, 1... 2... Wes ağır ağır ayağa kalktıktan sonra rakibini de bekliyor. Roman ayağa kalkar kalkmaz Wes onu iplere gönderiyor. Hayır! Roman bunu tersine çeviriyor ve o Wes'i iplere gönderiyor. Wes iplerden sekiyor? Hayır, kollarını iplere sararak durmayı başarıyor. Roman'ı çağırıyor el hareketiyle. Roman rakibinin üstüne koşarak gidiyor ve... Wes en üstteki ipi iki eliyle aşağı çekerek eğiliyor ve Roman iplerin üstünden ringin dışına düşüyor. Roman yere düştükten sonra ağır ağır ayağa kalkıyor. Bu esnada ring içindeki Wes'in gerildiğini görüyoruz, şimdi de koşmaya başlıyor iplere doğru. Wes iplerden sektikten sonra Suicide Dive yapıyor! İnanılır gibi değil! Roman rakibini havada yakalıyor ve onu bariyerlere fırlatıyor! Wes sırtını çok sert bir biçimde bariyerlere çarpıyor! Roman maçın soğumasına izin vermiyor, rakibini saçından çekerek kaldırdıktan sonra onu çelik basamaklara gönderiyor! Wes çelik basamaklara çarpmıyor, bir anlık çıktıktan atlıyor! Arkasına dönmeli...
Wes dengesini kuruyor ve arkasını dönüyor. Aman tanrım! Aman tanrım! Roman bu esnada koşmuş ve o da çelik basamaklara bir anlık çıkmış ve Wes'in üstüne atlamış! Superman Punch! Bu sahiden olacak iş değil! Roman seyircilere doğru dönüyor ve böğürüyor, ''UUUUUUUUUUUUAAAA!'' Roman rakibini ensesinden kavradıktan sonra onu ringin içine sokuyor. Ardından kendisi de iplerin altından kayarak ringin içine giriyor. Köşeye geçtikten sonra tauntunu yapıyor ve rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Aradan belli bir süre geçtikten sonra Wes ayağa kalkıyor ve Roman koşmaya başlıyor. Roman Reigns'ten Spear!
Hay aksi... Wes bunu DDT'ye çeviriyor! İnanılmazdı bu! Wes rakibinin ayağa kalkmasını bekliyor. Roman ayağa kalktığında Wes'ten Rolling Koppu Kick geliyor! Herkes ayakta! Maçın momentumu Wes'e kayıyor! Wes yerde oturur pozisyonda dinlenen Roman'ın ensesine çok iyi bir Dropkick yapıyor! Roman acı içinde ensesini tutuyor. Hakem Roman ile ilgilenmek üzere Roman'ın yanına gidiyor fakat Wes buna izin vermiyormuşçasına Roman'ı kaldırıyor ayağa. Wes, Roman'ı iplere gönderiyor. Roman iplerden sekiyor ve Wes'ten Clothesline geliyor. Roman ayağa hızla kalkıyor ve bir Clothesline daha geliyor. Roman biraz ağır olsa da bir kez daha kalkıyor ve Wes'ten bu sefer de Step-up enzuigiri geliyor! Bu sahiden etkileyiciydi! Wes ringin köşesine geçiyor ve tauntunu yapıyor. Bu esnada Roman'ın ufak ufak ayağa kalktığını görüyoruz. Roman nihayet ayakta. Wes ters taklalar atarak geliyor! Back Handspring Pele Kick! Mükemmel! Wes tuşa gitmek yerine delirmişçesine kafasını sallıyor. Hızla apron'a geçiyor, oradan da top-rope'a. Wes ayağa kalkıyor ve atlıyor, FALL OF STARBOY! FALL OF STARBOY!
ROMAN ANİDEN AYAKLANIYOR VE SPEAR! HAVADAYKEN YAKALIYOR ONU! AKIL ALACAK GİBİ DEĞİL BU! RAKİBİ HAVADAYKEN SPEAR YAPIYOR! KARNINI TUTUYOR WES. ROMAN KENDİSİNİ RAKİBİNİN ÜSTÜNE ATIYOR VE HAKEM SAYMAYA BAŞLIYOR. SEYİRCİLER DE EŞLİK EDİYORLAR. 1... 2...
WES'iN AYAĞI İPLERDE!
AMA HAKEM BUNU GÖRMÜYOR VE ÜÇÜNCÜ KEZ ELİNİ VURUYOR! 3!
Kazanan ve Üst Tura Çıkan: Roman Reigns
Bu maç bitti! Maç son buldu! Roman maçın gidişatını ani bir manevrayla tersine çevirdi ve maçı kazandı! Roman Reigns aldığı bu galibiyet ile Prince of PGW turnuvasında üst tura çıkmaya hak kazanıyor! Roman'ın hemen ayağa kalkmıyor, çenesini tutuyor biraz. Bu esnada kendisinin anonsu yapılıyor ve sonrasında da ''Head Of The Table'' şarkısını işitmeye başlıyoruz. Roman üst tura çıkmış olmasına rağmen aşırı bir sevinç gösterisinde bulunmuyor. Köşeye doğru hareketleniyor ve second-rope'ye çıkıyor. İki elini de yumruk yaparak havaya kaldırıyor!
Bu esnada Wes'e de dönüyoruz. Hakemin yanında ve ardı arkası gözükmeyecek şekilde itirazda bulunuyor. Hakemin görmemesinden dolayı turnuvanın dışında kalıyor. Roman arka alanın yolunu tutuyor fakat Wes hala itirazı sürdürüyor. Şovun devam etmesi gerekiyor, hakem de onun gitmesini istiyor artık. Wes isyan ediyor adeta. Hakkı yendi fakat bunu karşı tarafa da geçiremiyor. Kameralar onu bu şekilde görüntüledikten sonra kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Kameralar arka alanda açılıyor ve SGM karşılıyor bizi!
SGM: Herkese bu keyifli Florida akşamından selamlar! Bayanlar ve baylar yanımda çok tehlikeli bir adam var. İzninizle onu davet ediyorum: Khamzat Chimaev!
Khamzat kadraja giriyor ve kameralara sırıtıyor.
SGM: Khamzat, PGW'ya hoş geldin! Şu an seyircilerimizin arasında çoğu insanın seni tanıdığını düşünüyorum fakat kendini tanıtmak ister misin ve ne amaçla buradasın? Khamzat'ı neler bekliyor?
Khamzat bir süre bir şey demeden sadece bekliyor ardından söze giriyor.
Khamzat Chimaev: Kendimi tanıtmama gerek yok fakat Allah'ın izniyle o ringe adım attığım zaman beni tanımamış olanlar da bir daha unutmamak üzere akıllarından çıkaramayacaklar.
Khamzat devam edecekken o sırada Bobby Lashley'nin oradan geçtiğini görüyoruz. Lashley anlık duruyor ve alaycı bir ifadeyle baştan aşağı Khamzat'ı süzüyor.
Bobby Lashley: Bu şirket senin gibi terörist bok böceklerini bile alacak kadar düştü mü? Belki de Mr. O'Neil gerçekten Jim Cornette denilen pezevenkten bile daha vasıfsızd-
Fakat Khamzat bir anda Lashley'nin kolunu kaptığı gibi kilide alıyor! Lashley bağırıyor fakat Khamzat öyle bir sıkıyor ki kurtulamıyor bile! En sonunda Khamzat onu bırakıyor. Lashley kenarda acı içinde kolunu tutuyor.
Khamzat Chimaev: ELHAMDULLILAH!
Khamzat oradan ayrılırken biz de reklamlara gidiyoruz.
Kameralar açıldığında arka alandayız. Kadrajımızda Velveteen var. Kemerini omzuna almış bir şekilde ilerliyor. Şampiyon olmanın verdiği özgüven ile arka alanda ilerliyor. İlerlemeyi sürdüğü esnada Cathy de karşısına çıkıyor. Gözünü kırptıktan sonra onun yanına doğru gidiyor. Bir saniye, arkadan şiddetlice bir ses işitiyoruz. ''Hey Velveteen!'' dediğini anlayabiiyoruz rahatlıkla. Velveteen arkasına dönüyor Cathy'nin yanına gitmek yerine. Karşısındaki ismi tanıdığında pek de sevinmiş gibi gözükmüyor ve hatta yüzü düşüyor. Peki Velveteen'in gerilmesine yol açan bu kişi kim?
Tommaso Ciampa!
Tommaso, Velveteen'in tam karşısına geliyor. Aralarında bir adımlık bir mesafe var. Ortamda anlam veremediğimiz bir gerginlik oluşuyor.
Velveteen: Söylesene, senin sorunun ne? Tam da onun (parmağıyla işaret ediyor.) yanına gidiyordum ki bunu böldün. Ne istediğini hızlıca söyle çünkü seninle kaybedecek fazla vaktim yok.
Tommaso Ciampa: Sanırıım sana onunla bir ilişkin mi var diye sormamı isterdin fakat aranızdaki izdivaç ile ilgilenmiyorum.
Velveteen: Söylesene o zaman, ilgilendiğin şey ne? Yoksa bununla (eliyle cinsel penisini gösteriyor.) mı ilgileniyorsun? Velveteen Jr. ile mi ilgileniyorsun? (sinir bozucu bir şekilde gülüyor.)
Tommaso Ciampa: Sanırım olanları yeterince ciddiye almadın. Hatırlatmakta fayda var. Fazla zıplıyorsun. Dikkat etmeni tavsiye ederim çünkü fazlasıyla dikkat çekiyorsun.
Velveteen: İhtişamım ile dikkat çektiğimin farkındayım Tommaso. Tam olarak istediğim de bu. Renksiz olan bu evrende parıldayan bir cevherim ben! Beni kendinle aynı kefeye koymaya yeltenme çünkü biz farklı klasmanlardayız. Sen kirli sakallı bir militansın. Omzunda taşıdığın o değersiz şey ile kendini şampiyon olarak mı görüyorsun? Pure Championship, PGW'nin en büyük saçmalığı ve sen de bu işin bir parçasısın. Gerçekten de ne olduğu belli olmayan o kemeri taşımaktan gurur duyacak kadar aşağıda mısın? Sen bile o kemerin soru işaretlerini yaşıyorsun. 7/24 mü o? Biliyorsan bana da anlatsana!
Tommaso Ciampa: Pure Championship'i hafife mi alıyorsun? Bu kemer mücadeleyi, tetikte olmayı, her an hazır olmayı barındırıyor. Daha önce böyle bir stratejinin içerisinde yer aldın mı?
Tommaso Ciampa, Velveteen ile göz temasını kesiyor ve uzaklara bakıyor. Birilerinin olup olmadığını kontrol ediyor. Biraz kasıldığını anlamak zor değil. Konuşmaya devam ediyor.
Tommaso Ciampa: Almadın. Sen bu kemerin taşıdığı duyguları ve ruhu hiçbir zaman anlayamayacaksın! (duraksıyor bir müddet, sonrasında devam ediyor.) Omzunda taşıdığın o kemeri kazanmak için uzunca bir süre Christopher'ın ardından gittin. Bu kemeri bu kadar takip etmene ve aranızdaki sorunu bu kadar kişiselleştirmenize değdi mi? Asla değmedi, bu sadece gündemde kalma operasyonuydu!
Velveteen: Değmiş ki bu kadar gocunmuşsun Tommaso. Beni kıskanıyorsun. Christopher Daniels'ın ana kemer seviyesine çıkardığı o kemer şu anda benim omzumda. Bu şirketin yükselen yıldızı benim. Sen bunları kıskanıyorsun. (Tommaso arkasına bakıyor bu esnada.) Benim zaferimi küçümsüyorsun ama Christopher'la arandaki mücadeleyi unutmuş gibi gözüküyorsun. (sırıtıyor.)
Tommaso Ciampa: Christopher'ı da seni de sikeyim! Aylarca gündemi bir hiç uğruna işgal ettiniz. İkiniz de bu şirketin göt deliğisiniz! Sikeyim sizi!
Velveteen göğsünden ittiriyor Tommaso'yu! Tommaso geri savrulduktan sonra karşılık vermeden sadece şunu söylüyor:
Tommaso Ciampa: Seni pek yakında göreceğim!
Bunu diyor ve arka tarafına doğru ilerliyor. Kameralar Velveteen'in anlam vermeye çalışırkenki yüz iadesini çekerken kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Nathan Jones geliyor! Yavaş adımlarla geliyor! Dümdüz girişini gerçekleştiriyor. Ardından çelik merdivenlerden tırmanarak ringe giriyor. 2 metrelik dev, köşesine geçiyor ve rakibini beklemeye başlıyor.
RESISTANCE! Ezekiel Jackson geliyor! Gülerek gelse de ringe yaklaştıkça ciddileşiyor. Çelik merdiveni tokatlayıp çelik merdivenden tırmanıyor ve ringe giriyor! Ringe gelince iyice gaza geliyor ve bağırarak ringe giriyor. Tauntunu atıyor ve rakibine dönüyor. Rakibi Nathan onu gözlerini kısarak süzüyor. Hakem son kontrolleri yapıyor.
Nathan Jones vs. Ezekiel Jackson
Maç başladı. Zeke temkinli yaklaşıyor Nathan üst üste hızlı yumruklar sallıyor! Salladıkça Zeke eğiliyor! Karnına üst üste yumruklar fakat Nathan'a işlemiyor! Bu yumruklar Nathan'ı daha da sinirlendiriyor. Zeke en sonunda sağlam bir tokat geçiriyor! Peşinden kafasına sağlam bir yumruk! Ardından bir yumruk daha! Nathan buna karşılık sağlam bir yumruk daha geçiriyor fakat Zeke eğiliyor ve arka adelesine bir stomp vuruyor. Nathan dizinin üstüne çöküyor! Fakat bir anda Zeke'yi spinebuster şeklinde kaldırıyor ve köşeye doğru koşuyor Zeke yumruklar vursa da işlemiyor Spinebuster şeklinde köşeye çarpıyor! Zeke köşeye oturuyor. Nathan üst üste kafasına karnına karışık yumruklar! Zeke gard alıp kapanıyor! Hakem bir süre sonra ayırıyor! Zeke bir anda kolundan tutarak Kimura şeklinde kavramaya çalışıyor!
Fakat Nathan üst üste karnına yumruklar vurarak kurtuluyor ve iplerden sekiyor. Shoulder Blocku koyuyor! Zeke sallanarak kalkıyor. Nathan çıldırıyor ve yumruklar sallıyor fakat Zeke bloklayıp kafasına kafasına hızlı yumruklar vuruyor. En sonunda Nathan ensesinden kavrıyor ve Zeke'nin karnına üst üste diz darbeleri vuruyor. Zeke yumruklar vuruyor. Midesine midesine yumruklar atarak kurtulmayı başarıyor! En sonunda sağlam bir yumruk! Sonrasında bir yumruk daha! Nathan sersemliyor. Ardından tutuyor ve kaldırıp Scoop Slam! Seyirciler coşuyor! Nathan bu hareketten hızlı kalkıyor. Zeke birkaç yumruk daha sallıyor fakat Nathan bir anda boğazından kavrayıp bir yumruk atıyor! Bu yumrukla Zeke yere yığılıyor.
Nathan üstüne de bir Big Bootu oturtuyor! Zeke sersemleyerek kalkıyor. Sağlam birde roundhouse kick! Zeke iplerin oraya yığılıyor. Nathan gel gel diye işaret ediyor. Zeke bir anda kalkıyor ve hazırlanıyor! Nathan bir yumruk daha sallayacakken karnına sağlam bir yumruğu geçiriyor! Nathan'ın yumruklarını üst üste blokluyor! Bir kez daha karnına yumruk! Nathan bu sefer çok sinirleniyor ve bir yumruk daha sallıyor fakat Zeke bu sefer bileğine vurarak counterlıyor! Arkasına geçiyor ve Back Suplex'le yatırıyor! Nathan sallanarak kalkıyor ve birde sağlam bir Scoop Slam'le daha vurarak yatırıyor! Nathan kalkıyor bir kez daha Scoop Slam! Nathan sallanarak kalkıyor. Bir yumruk sallıyor fakat o yumruğu da yumruğuyla blokluyor ve lariatı oturtuyor! Nathan sersemleyerek kalkarken arkasına geçiyor! Bir anda Torture Racke alıyor! Torture Rack bağlıyor! Torture Rackle sıkıyor! Nathan pes mi edecek!? Nathan acı içinde!
Desem yalan olur! Nathan bunu hissetmiyor bile! Zeke bir süre sonra WTF oluyor. Nathan'ı şaşkınca bırakıyor. Nathan'ın suratında pis bir gülümseme var. Gel gel diye işaret ediyor. Zeke şokta. Ona pis pis gülen Nathan'a bir lariat vuruyor fakat Nathan bunu tek koluyla tutuyor. Karnına bir yumruk! Sonrasında dönen Spinning Kicki gömüyor! Ardından tutup Gutwrech Suplex'i gömüyor! Sonrasında tuşa gidiyor! 1.. 2..
3!!!
Kazanan: Nathan Jones
Nathan tam ayağa kalktığı sırada ringe birisi giriyor ve Nathan Jones'un üstüne çullanıyor! Bu kişi Bron Breakker! Nathan'ı yerde headlock şeklinde kıstırıyor ve hunharca yumruklar savuruyor! Allah ne verdiyse Nathan'a girişiyor! Yerdeki Nathan'ı hunharca yumrukluyor! Nathan acı içinde kafasını tutuyor! Bron deli gibi yumruklamaya devam ediyor! En sonunda hakemler geliyor ve ayırıyorlar! Fakat Bron hakemleri tutup hızla ring dışına fırlatıyor ve kalkmaya çalışan Nathan Jones'a hızla yumruklar savurmaya devam ediyor! Hakemler tekrar ringe giriyor. Bu sefer güvenlikler de dahil oluyor! Bron Breakker'ı ayırıyorlar! Bron öfkeyle bağırıyor!
Görevliler Nathan'ı tutup arka alana götürürlerken Bron Breakker ona bakarak gövde gösterisi yapıyor! Kameralar kapanıyor.
Arenanın önündeki otoparkın girişi, burada sürgülü bir kapı ve önünde iki güvenlik var. Bir araba yanaşıyor. PGW Network: NoFap dizisinin 2. bölümünün sonunda gördüğümüz araba bu. İçinde The Sex var. Araba girişe yanaşıyor fakat sürgülü kapı açılmıyor. Val ve JoMa camı indiriyorlar.
Val Venis: Açsana!
Güvenlik: Giremezsiniz. Şov başladı ve Chairman'in sizden haberi yok.
Johnny Mayhem: Burası, bizim şirketimiz. Biz bu şirketin takımlar şampiyonlarıyız. Aç kapıyı.
Güvenlik: Burası Chairman'in şirketi. Chairman istediğini şova alır istemediğini almaz.
Johnny yılmış, yorulmuş bir bakışla yanındaki Val'a bakıyor. "Al işte, gördün" manasında. Val ise hiçbir şey demeden vitesi geriye takıyor. Ve arabayı, güvenliğin görmeyeceği bir yere çekiyor. Kontağı kapatıyor.
Johnny Mayhem: Bundan emin misin? Val... Bu arada, aşağıda pedalların olduğu yerde bir ses geliyor! ORADA ÇÖMELMİŞ BİRİ Mİ VAR?
Val Venis: Oh- oyuncak ayıcık falandır John. Şu anda iç ışıklandırmayı açamam. Bizi fark ederler. Tanrım- İyice aç geliyor.
Johnny Mayhem: Kim geliyor?
Val Venis: Ney?
Johnny Mayhem: Geliyor dedin!
Val Venis: Bak!
Val bunu der demez şirketin önüne bir araba yanaşıyor. Sürgülü kapı açılıyor. Çünkü gelen Paul Ellering. Ellering'in aracı içeri gidip otoparkların derinliklerine giderken güvenliklerden biri diğerine, sürgülü kapayı kapatma talimatı veriyor. Val kontağı açıyor. Vitesi takıyor. Ardından kapı yavaş yavaş kapanırken gazı kökleyip içeri dalıyor!
Val ve JoMa içeride! Güvenlikler koşarak onların yanına gelirken Val ve JoMa gard alıyorlar! Val üstüne koşan güvenliğe bir uppercut vurup onu bir arabanın kaputuna doğru fırlatıyor, arabanın ön camı kırılırken güvenlik ön camdan arabanın içerisine giriyor. JoMa ise yukarısındaki bir boruya tutunup kendini havaya kaldırıyor ve güvenliğin kafasını tekmesiyle patlatıyor! Ardından aşağı iniyor ve onu kenardaki bir çöp kutusunun içine fırlatıyor! Ardından nefes nefese birbirlerine bakıyorlar.
Johnny Mayhem: Yeni gelmedik.
Val Venis: Geri geldik.
İkili birbirlerine kafalarını sallayıp sırıtırlarken arenanın içine doğru ilerliyorlar. Biz de bu sırada ringe geçiyoruz.
Samantha Irvin: Bayanlar ve baylar, sıra gecenin ana olayında! Bu karşılaşma World Heavyweight Championship için olacaktır...
Alberto El Patron girişte! Seyircilerden karışık tepkiler gelirken kendisinin yüzündeki tedirgin ifadeyi görüyoruz. Resmen bu maça çıkmak istemiyormuşcasına öylece duruyor. Bir süre durduktan sonra yavaş adımlarla ringe doğru ilerlemeye başlıyor. Bu sırada spiker masasında Taz ve Nash'in hararetli bir şekilde konuştuğunu duyuyoruz.
Tazz: Adama World Championship için şans veriliyor ve şansını denemekten korkuyor mu?
Kevin Nash: Korktuğu şey şans değil, Angel Garza'nın ta kendisi. O p*ç kurusu adamı neyle tehdit ettiyse Alberto bugün yaşanabileceklerden dolayı tedirgin.
Tazz: O heriften korkacak kadar düştüyse Alberto'nun güreşi bırakmasını tavsiye edebilirim.
Alberto hiç olmadığı kadar gergin ve umutsuz bakışlarıyla ringe giriyor. Köşesine geçiyor ve kafasını yere eğerek beklemeye koyuluyor. Bu sırada şampiyonun müziği arenada yankılanıyor.
World Heavyweight Champion Angel Garza girişte görünüyor. Göründüğü gibi tüm yuhalamaların hedefi oluyor. Garza, Patron'un aksine oldukça keyfi yerinde ve neşeli bir şekilde ringe doğru ilerliyor.
Şimdi hızlıca aprona fırlıyor ve seyircilere cevabını yüzündeki o sinsi gülümsemeyle veriyor. Alberto'nun köşeye dayanıp halen oldukça gergin bir şekilde Angel'ı izlediğini görüyoruz. Angel en sonunda iplerden geçerek ringe giriyor ve Alberto'ya bakıyor. Alberto ile Angel bir süre daha bakışıyorlar ve en sonunda Alberto kafasını sallıyor. Angel bu hareketten sonra daha da kendinden emin bir şekilde kendi köşesine geçiyor ve resmen oraya yayılıyor.
Tazz: Belindeki kemeri bu gece karşısına koyulan rakibi sayesinde kazanmış bir p*ç için fazla iddialı durmuyor mu?
Kevin Nash: Angel Garza'nın şu maç için bu kadar keyifli olması hiç hayra alamet değil. Chairman bu maçı ilk duyurduğunda Angel az daha sinir krizi geçirecekti..
Hakem iki güreşçiyi de kontrol ediyor ve iki ismin de anonsları yapıyor. Alberto olduğu yerden kıpırdamazken, Angel kendi anonsunda köşelerden hareket edip seyircileri kudurtmaya devam ediyor. World Heavyweight Championship'i belinden çıkarıyor ve hakeme teslim ediiyor. İkili kendi köşelerine geçerken zil çalıyor ve maç başlıyor.
World Heavyweight Championship
Angel Garza (c) vs. Alberto El Patron
Angel Garza kendi köşesinde, Alberto El Patron kendi köşesinde. İkili bir süre öfkeli ifadelerle birbirlerine bakıyorlar. Seyirciler fazlasıyla heyecanlı. Hatta büyük bir çoğunluğu bu maçta Alberto El Patron'un tarafında. Angel seyircilerin Alberto'yu desteklemesini fark edip sırıtıyor. Alberto ise gerginliği halen fazlasıyla üstünde bir şekilde köşesinden adım atıyor. Şimdi Angel'ın da ringin ortasına doğru adım attığını görüyoruz. İkili birbirlerine yaklaşıyorlar ve...
İkisi de birden duruyorlar! Kimse ne olduğunu anlamış değil. Angel Garza gülerek görevliden mikrofon istiyor. Görevli şaşırsa da Angel'ın korkunç bakışlarından sonra mikrofonu getirmek zorunda kalıyor.
Angel Garza: Şaşırmayın. Ne olacağını bekliyordunuz ki? Alberto ile birbirimizi paramparça edip onlara istediklerini mi verecektik? Sizler O'Neil'ın geçen hafta söylediği şeylerin gerçek olduğuna mı inandınız? Cidden Alberto'yu umursadığını ve şampiyon olarak görmek istediğini mi düşünüyorsunuz? Bunu istemiyor. Ne beni ne de Alberto'yu istiyor. O bizim birbirimizi yok edip bu değerli kemeri gözdelerinden birine hediye etmek istiyor. Fakat bunu yapmayacağız. Bugün kazanan yine biz olacağız.
Angel kafasını olumlu bir anlamda sallarken Alberto'nun normalden daha rahat olduğu görülüyor.
Angel Garza: Bugün Alberto'nun benim savaşçım olarak son günü. Çünkü O'Neil'ın planladığı tehlikeli plandan sonra onun yardımına daha fazla ihtiyacım olmayacak. Bundan sonra O'Neil'ı ve bir işe yaramayan ekibini tek başıma avlayacağım. Alberto veya Humberto'yu bu riske atmayacağım. Bu yüzden Alberto bu gece son jestini yapacak. Ortak düşmanımıza birlikte çok iyi bir cevap vereceğiz. Sonrasında ise ona bir uçak bileti alacağım. Direkt Meksika'ya uçacak ve kendisini Alexa'nın yanına yollayacağım. Sevdiği kadınla istediği kadar tatil yapacak ve onu alıp evine getirecek. Çünkü bunu hak etti. Alberto'nun savaşı bugün sona erdi. Her şey için teşekkürler Alberto.
Angel elini uzatıyor...
Alberto minnettar bir şekilde Angel'ın elini sıkıyor! Angel gülümsüyor sadece. Alberto son defa minnettarlığını gösteriyor ve yere yatıyor! ŞİKELİ BİR MAÇ İZLİYORUZ!
Tazz: Bu tahmin ettiğim son olamaz... O*ospu çocuğu Angel Garza.
Alberto yerde uzanıyor ve Angel'ın onu tuş etmesini bekliyor. Angel tuşa gitmeden kameraya bakarak bağırıyor.
Angel Garza: İzle O'Neil. İzle ve bir daha...
Angel Garza: Bir daha asla benden akıllı olduğunu sanma çocuk düşkünü.
Arena bu laftan sonra buz kesiyor. Hakem bu durumdan ne kadar hoşnut olmasa da elinden geldiğince normal bir şekilde bu şaibeli tuşu sayıyor...
1.................
2............
"Hey Angel"
Ses dev ekrandan geliyor. Paul Ellering ve AoP üçlüsünü gecenin karanlığında görüyoruz! Hakem 3'ü vurmadan Angel kafasını onlara çeviriyor. Bu sırada hakemin 3'ü vuracak olmasına rağmen vurmadığını görüyoruz ancak Angel bir anlığına tuşu boşverdi bile.
Paul Ellering: Oyunu güzel oynadın. Belki de cidden birkaç günlüğüne de olsa Chairman'i rezil edeceğin ve zirvede kalmaya devam edeceğin bir plana sahip olduğunu sandın. Fakat bir şeyi atladın Angel. O senden her zaman bir adım önde. Bunların olacağını biliyordu... Ve bu yüzden bana bir operasyon yürütmemi söyledi. Tamamıyla benim yürüttüğüm bir operasyondan bahsediyorum. Ben ve arkamdaki çocuklarım... Uzun lafın kısası Angel bu gece bu maç Meksika'da gerçekleşmemiş olabilir ancak ben çoktan uçak biletimi almıştım. İtiraf etmeliyim evlat, Monterrey o kadar da güzel değilmiş.
Angel'ın gözü seyiriyor! Ellering biraz ileri gidip kadrajdan çıktığında Meksika polisinin Javier ve Oscar Solano'yu kelepçelediğini görüyoruz. Oscar'ın ağzı yüzü kan içindeyken Javier'in bayıltıldığını anlıyoruz. Solano karteli ile bir çatışmanın olmadığı ve bu baskının beklenmedik bir titizlikte gerçekleştiği anlaşılıyor. Bu sırada Ellering, Akam, Rezat üçlünün yanına gelen isim seyircileri iyice şoka uğratıyor.
Alexa Bliss! Oldukça mutlu bir şekilde Ellering ve Akam & Rezar'ın yanına geliyor. Ellering kameraya bakarak konuşmaya devam ediyor.
Paul Ellering: O artık özgür. Artık hiçbir kozun kalmadı. Demin vaat ettiğin şeyler artık kimsenin umurunda olmayacak. Ağzından çıkan tüm o sözcükler an itibariyle sadece kendi kıçını kurtarmak için ettiğin boş çığlıklardan ibaret. Kuzenlerine gelirsek... Kendileri bir süre parmaklıklar arkasında kalacak gibi duruyor. Ama sen... Sanırım onlar kadar şanslı olamayacaksın. O'Neil sadece hak edenlere ikinci bir şans verir Angel. Saygısızlığa verdiği tek şey ise cezadır. Senin şampiyonluk serüvenin işte bu yüzden seneler sonra bile bu acı sonla hatırlanacak.
Ekrandaki görüntü kapanıyor. Angel'ın resmen eli ayağı titriyor sinirden. Arenadaki herkes şok içindeyken Angel bağırmaya başlıyor...
ANCAK ALBERTO'DAN ROLL UP! ALBERTO EL PATRON ANGEL'I ROLL-UP'A ALDI HAKEM NORMALDEN DAHA SERİ BİR ŞEKİLDE SAYIYOR 1......2....
3!
Kazanan ve Yeni World Heavyweight Şampiyonu: Alberto El Patron
Tazz: HASİKTİR!
YENİ BİR ŞAMPİYONUMUZ VAR! ALBERTO YENİ ŞAMPİYON! HEMEN KENDİNİ RİNGİN DIŞINA ATIYOR VE KEMERİ KOŞARAK ALDIĞI GİBİ SEYİRCİLERİN ARASINA ATLIYOR! ANGEL RİNGDE ŞOK VE DEHŞET İÇERİSİNDE KALA KALIYOR. YÜZÜNDEKİ HAYAL KIRIKLIĞI ANLATILAMAZ DERECEDE DERİN. O SIRADA SEYİRCİLERDEN ALBERTO'YA DELİ GİBİ DESTEK VAR. RESMEN HERKES ONUN İSMİNİ CHANT OLARAK ATIYOR.
*EL PATRON!*
*EL PATRON!*
*EL PATRON !*
Alberto halen tedirgin olan bakışlarıyla ringdeki Angel'a bakıyor. Angel Garza'nın yüzündeki şok ifadesinin yerini nefret alıyorken Alberto tedirgin bir şekilde son defa ona bakıyor ve arkasını dönerek ilerlemeye başlıyor...
HAYIR! SON ANDA KEMERİ YERE BIRAKIYOR VE TEKRARDAN YÜZÜNÜ RİNGE DÖNÜYOR! ANGEL'A BAKARAK BAĞIRIYOR...
Alberto El Patron: CANIN CEHENNEME OROSPU ÇOCUĞU!
ARENA AYAĞA KALKIYOR RESMEN! HERKES ALBERTO'YU ALKIŞLARKEN ŞAMPİYON KEMERİNİ ALIYOR VE SEYİRCİLERİN ARASINDAN İLERLEYEREK BİR KAHRAMAN EDASIYLA ARKA ALANIN YOLUNU TUTUYOR. BU GÖRÜNTÜLER PAYBACK #15'İN SONU OLUYOR.
PGW PAYBACK #15:
"Şike"
Prestige Grand Wrestling LLC ™ 2023
All Rights Reserved ©
Son düzenleme:
