- Katılım
- 3 Tem 2023
- Konular
- 28
- Mesajlar
- 5,498
- Beğeni sayısı
- 772
- PG Nakit
- 165
- RPG Karakteri
- ''The Fallen Angel'' Christopher Daniels
Christopher Daniels: Böyle yapma, beni de ağlatacaksın! (ciddileşiyor) Geçen hafta seriyi bitirmek istediğini söyledin. Ben de sana bu fırsatı veriyorum. Üstelik ortaya sadece galibiyet serimi değil, kemerimi de koyuyorum. Tek yapman gereken cesaretini toplamak olacak çünkü cadı yandı. Cadı avı bitti Vel'. Cadı avı bitti! Senden nefret ediyorum. Nefret! Pislik! Sana daha fazla bir şeyler yapmamam için bana bir sebep söyle. Benimle aynı ringe çıktıktan sonra buruk ayrılacaksın çünkü artık seni engellediğini iddia edebileceğin hiçbir şey kalmadı!
Christopher ayağa kalkıyor ve Velveteen'in üstüne tükürüyor... Christopher'ın oradan uzaklaştığını görüyoruz. Kameralar sürüklenerek ilerlemeye çalışan ve kendi sesini duyurmaya çalışan Velveteen'i çekerken kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Christopher ayağa kalkıyor ve Velveteen'in üstüne tükürüyor... Christopher'ın oradan uzaklaştığını görüyoruz. Kameralar sürüklenerek ilerlemeye çalışan ve kendi sesini duyurmaya çalışan Velveteen'i çekerken kapanıyor ve reklamlar giriyor.
Reklamların girdiği anda kameralarımız başka bir yerde, farklı bir görüntüyü kaydetmek için açılıyor. Biraz önce Velveteen'in yanından uzaklaşan Christopher Daniels, arenanın olabilecek en kestirme çıkışına doğru sinirli sayılabilecek hızlı adımlarla ilerliyor. Arenadan çıkmaya yakınlaştıkça adımları giderek yavaşlıyor. Binadan tamamen çıktığında ise daha sakin bir hal alıyor. Bazı ara sokaklara saptığını görüyoruz:
Christopher Daniels bu sokakların içerisinde sakince yürürken aklından geçenleri duymaya başlıyoruz:
''Pislik herif, bunu yapmaya nasıl cüret edebilir? Gerçi cevap sorunun kendisinde saklı, o sakallının soyundan türeyen bir yaratıktan başka ne beklenebilirdi ki? Ne olduklarını yorumlamakta çok iyi olduklarını zannediyorlar, babam sırf onlarla uğraşmak istemediği için bünyelerine olduklarından kaçmalarını sağlayan savunma mekanizmalarını yerleştirdiğinde bunları görüyordu eminim. Haklıydı bu konuda. Çok değil birkaç hafta önce kendi kendini bitirmek istiyordu, şimdi benim gerçekliğimin her alanında müdahale edebileceğini düşündürecek güce kavuştu. Daha doğrusu, kavuşmuştu. Bunu bir sefer daha yapamayacaktır, ancak tecrübe ettiği şey sadece bir fragmandı. Aklını yeterince kullanırsa, filmin kendisini oynatmayacaktır. Ancak bu saatten sonra o oynatmasa bile, ona zorlayarak ben izleteceğim bu gösteriyi. Madem istediği buydu, ilk defa o düşük canlının bir torununa kulak vereceğim. İlk ve son olacak. Çünkü bu nesil gözleriyle görmediklerine inanmak konusunda zorluk çekiyor, içlerinden birinin gözlerindeki perdeyi kaldıracağım ki diğerleri ona bakıp ibret alabilsin. Yoluma kesinlikle bunun gibi bir tane daha çıkmamalı. Aptal. Hikayesini geldiğim yerde babam yazdıysa bile, bu gezegende onun kaderini ben seslendirdim. Oynadığı rolden şikayetçi olmak, bir figüran için yüzsüzlüktür. İki kimlik arasında seçim yapmasına rağmen durum buysa, öyle olsun. Seviyemi bir kez olsun düşüreceğim. Eminim ki ben düşürdüğümde, hiçbiri bunu fark etmeyecektir bile. Ama babamın gözünden kaçmayacaktır, belki de buna sinirlenmişimdir. Çünkü ben buraya gelirken bunun gibilerle yüzleşeceğimi biliyordum. Elbet ki birilerini alt ettikçe, diğerleri üste çıkmaya çalışacaktı. Ortada olmayan rekabeti var edip de bir şeyler için çabalayacaklardır. Open Challenge zaten buna hizmet ediyordu. İşimi kolaylaştırdı. Doğaları gereği öyle olduklarını biliyordum da, hiçbirinde bu kadar cahil cesaretine rastlayacağımı düşünmedim. Ancak hala plana sadığım, sadece verilecek bir mola hepsi bu. İbreti uluorta resmettikten sonra, ona her bakan beni hatırlayacak. Beni ve olduğumu. Ne olduğumu bildikten sonra, onların ne olmadığını da ister istemez unutmayacaklar. Planımın içinde olmayan bu kısım, belki de planıma en çok hizmet eden parça dahi olabilir. Her neyse, bunun üstüne daha fazla düşünmek yersiz. Onun mor gezegenini atmosfersiz bırakıp siyaha bürüyeceğim, ve her şey orada bitecek. Ne bu, ne de bunun gibi bir başkası.. Denemeyi bırak, denemeyi düşünmeye bile çekinir olmalı. Olacaklar.''
Düşünceler bu cümlelerin ardından kesiliyor, Christopher Daniels sokakların arasında yürümeye devam ederken kameralar yavaşça siyaha bürünüyor ve kapanıyor.