- Katılım
- 5 Tem 2023
- Konular
- 211
- Mesajlar
- 3,863
- Beğeni sayısı
- 1,115
- PG Nakit
- 30
- RPG Karakteri
- John Morrison
- Favori Güreşçi
- Lexi Luna
Konum : Antalya, Corendon Airlines Park'ın yakınları
Johnny, Payback'ten hemen sonra ilk uçakla olay yerine, her şeyin değiştiği o yere gelmiştir. Üzerinde bir hoodie ile stadyumun etrafında volta atmaktadır. O sırada 180 boylarında kumral mavi gözlü bir kız onu durdurur.
Kız : Pardon, John Morrison siz misiniz?
Johnny : Eskiden öyleydim, şimdi kim olduğumu ben de bilmiyorum.
Kız : Anlamadım?
Johnny : Fotoğraf mı istiyorsun, gel çekilelim hadi.
Kız : Bu kadar kaba olmanıza gerek yok. Hayran olduğum adamın böyle biri olduğunu bilsem nefret ederdim ya.
Johnny, bu sözler karşısında dumura uğramış haldedir. Kıza ne cevap vereceğini bilemez. Çünkü kız haklıdır, eskisi gibi olmadığını ne kadar kabullenmek istemese de değişmiştir artık Johnny.
Johnny : Kusura bakma, öyle demek istemedim. Sadece şu aralar biraz kafam dağınık, beynimin içindekilerle savaşıyorum.
Kız : Son şovda yaptıklarını izledim, sonunda hakettiğiniz kemeri aldınız tebrikler. Ama Reks ve Otis'e yaptıkların çok yanlıştı.
Johnny : Nede-
Kız : Sözümü bölme bi. Val senin için onca çaba sarfetmişken senin ona yaptığın doğru muydu? O adam sadece dostlarıyla bu zaferi kutlamak istemişti. Aylardır hayalini kurduğunuz şeyi başardınız ama sen her şeyi berbat ettin. Yakıştı mı sana, sadece soruyorum? Eski John olsaydı şimdi burada benimle bunları konuşmak yerine beni yatağa atmaya çalışıyor olacaktı. Ne kadar o halinden de hoşlanmasam da. Morrison'u Mayhem'e tercih ederdim. Evet, Mayhem gitti hepimiz kahrolduk, ama bu sana dostuna sırt çevirme fırsatını vermiyor. Madem böyle yapacaktın adam gibi karşısına çıkıp Venis'e söyleseydin ya? Mayhem'i bahane edip Sex'i dağıtmaya çalışıyorsun. Çünkü sen Val Venis'in gölgesinde kalmaktan korkuyorsun değil mi? Her şey seninle ilgili olmak zorunda değil mi John? Tüm spot ışıkları, tüm ilgi, tüm destek senin olmalı değil mi John? Bu kadar bencil olmamalısın çünkü o adam sana bu kadar bencilce davranmadı. Fotoğraf falan da istemiyorum. Tek istediğim kendine gelmen. Böyle giderse Dünya üzerinde hiçbir sevenin kalmayacak, yapayalnız kalacaksın. Sadece sen ve ölü brandin.
Kız arkasını dönüp oradan uzaklaşırken Johnny duyduklarını halen sindirememiş haldedir. Kızı gözden kaybolana kadar izledikten sonra kendine gelir. Kapanmak üzere olan ve sadece 1-2 kişinin bulunduğu bir bara atar hemen kendisini.
Johnny : Bir bira verir misin dostum?
Barmen : Tabi ki.
Barmen birayı Johnny'nin önüne koyar ve işine döner. Johnny, biranın yarısına geldikten sonra sesler duymaya başlar.
Mayhem : O sürtüğü dinleme, bir bok bildiği yok. Her şey yolunda. Venis sadece bir ayakbağı, en tepeye çıkmanı engelleyen.
Morrison : Kız haklı ve çok ateşliydi dostum, boş geçmene inanamıyorum. Venis bu yaptığını görse seni kendi elleriyle boğardı.
Johnny : Yine mi siz amına koyayım. Bi düşmediniz yakamdan. Madem sizden kopamıyorum, siz söyleyin. Yaptığım doğru muydu yanlış mıydı?
Mayhem : Yaptığın her şey doğruydu, hakederek kazanmadığımız kemere bir de kutlama mı düzenleyeceğiz? Sen haklıydın Johnny, sen haklıydın.
Morrison : Bunu sorduğuna bile inanamıyorum, tabi ki yanlıştı yaptığın. Sonunda bir kemer kazanmışız, senin yaptığına bir bak. O gecenin hakkı sağlam bir parti ve seksti. Peki sen ne yaptın? Her şeyi mahvettin.
Johnny : İsteyerek yapmadım, kontrolümün dışında gerçekleşti.
Morrison : Olamaz, korktuğum şey gerçekleşiyor. Kontrol, Mayhem'e geçiyor.
Mayhem : Ben doğru olanım Johnny. Seni en tepeye çıkartacak olanım. Daha fazla vakit öldürmene izin veremezdim. Zaman bizim zamanımız.
Johnny : Öyle mi diyorsun?
Mayhem : Elbette, şimdi şu aptalı dinlemeyi bırak da Mayhem'in ölmediğini Payback'in zirvesine çıkarak gösterelim.
Morrison : Seni göt lalesi! Bu işin Mayhem ile bir ilgisi yok. Sen sadece kendini düşünüyorsun. Dostlarını, destekçilerini kenara itmişsin. Bunu dinleme John. Sadece kendini düşünmeden de en tepedeki isim olabilirsin.
Johnny, ikisini de dinledikten sonra düşüncelere dalar. Onca yaşanmış güzel hatıra, geçirilmiş onca güzel vakit. Her şeyi bir kenara mı koymalı? Şimdi Venis'den vaz mı geçmeli?
Barmen : Abi, kapatıyoruz.
Johnny : Tamamdır dostum.
Johnny hesabı masaya bıraktıktan sonra bardan ayrılır. Bir taksi çevirir ve otelin yolunu tutar o sırada kameralar kapanır.
Johnny, Payback'ten hemen sonra ilk uçakla olay yerine, her şeyin değiştiği o yere gelmiştir. Üzerinde bir hoodie ile stadyumun etrafında volta atmaktadır. O sırada 180 boylarında kumral mavi gözlü bir kız onu durdurur.
Kız : Pardon, John Morrison siz misiniz?
Johnny : Eskiden öyleydim, şimdi kim olduğumu ben de bilmiyorum.
Kız : Anlamadım?
Johnny : Fotoğraf mı istiyorsun, gel çekilelim hadi.
Kız : Bu kadar kaba olmanıza gerek yok. Hayran olduğum adamın böyle biri olduğunu bilsem nefret ederdim ya.
Johnny, bu sözler karşısında dumura uğramış haldedir. Kıza ne cevap vereceğini bilemez. Çünkü kız haklıdır, eskisi gibi olmadığını ne kadar kabullenmek istemese de değişmiştir artık Johnny.
Johnny : Kusura bakma, öyle demek istemedim. Sadece şu aralar biraz kafam dağınık, beynimin içindekilerle savaşıyorum.
Kız : Son şovda yaptıklarını izledim, sonunda hakettiğiniz kemeri aldınız tebrikler. Ama Reks ve Otis'e yaptıkların çok yanlıştı.
Johnny : Nede-
Kız : Sözümü bölme bi. Val senin için onca çaba sarfetmişken senin ona yaptığın doğru muydu? O adam sadece dostlarıyla bu zaferi kutlamak istemişti. Aylardır hayalini kurduğunuz şeyi başardınız ama sen her şeyi berbat ettin. Yakıştı mı sana, sadece soruyorum? Eski John olsaydı şimdi burada benimle bunları konuşmak yerine beni yatağa atmaya çalışıyor olacaktı. Ne kadar o halinden de hoşlanmasam da. Morrison'u Mayhem'e tercih ederdim. Evet, Mayhem gitti hepimiz kahrolduk, ama bu sana dostuna sırt çevirme fırsatını vermiyor. Madem böyle yapacaktın adam gibi karşısına çıkıp Venis'e söyleseydin ya? Mayhem'i bahane edip Sex'i dağıtmaya çalışıyorsun. Çünkü sen Val Venis'in gölgesinde kalmaktan korkuyorsun değil mi? Her şey seninle ilgili olmak zorunda değil mi John? Tüm spot ışıkları, tüm ilgi, tüm destek senin olmalı değil mi John? Bu kadar bencil olmamalısın çünkü o adam sana bu kadar bencilce davranmadı. Fotoğraf falan da istemiyorum. Tek istediğim kendine gelmen. Böyle giderse Dünya üzerinde hiçbir sevenin kalmayacak, yapayalnız kalacaksın. Sadece sen ve ölü brandin.
Kız arkasını dönüp oradan uzaklaşırken Johnny duyduklarını halen sindirememiş haldedir. Kızı gözden kaybolana kadar izledikten sonra kendine gelir. Kapanmak üzere olan ve sadece 1-2 kişinin bulunduğu bir bara atar hemen kendisini.
Johnny : Bir bira verir misin dostum?
Barmen : Tabi ki.
Barmen birayı Johnny'nin önüne koyar ve işine döner. Johnny, biranın yarısına geldikten sonra sesler duymaya başlar.
Mayhem : O sürtüğü dinleme, bir bok bildiği yok. Her şey yolunda. Venis sadece bir ayakbağı, en tepeye çıkmanı engelleyen.
Morrison : Kız haklı ve çok ateşliydi dostum, boş geçmene inanamıyorum. Venis bu yaptığını görse seni kendi elleriyle boğardı.
Johnny : Yine mi siz amına koyayım. Bi düşmediniz yakamdan. Madem sizden kopamıyorum, siz söyleyin. Yaptığım doğru muydu yanlış mıydı?
Mayhem : Yaptığın her şey doğruydu, hakederek kazanmadığımız kemere bir de kutlama mı düzenleyeceğiz? Sen haklıydın Johnny, sen haklıydın.
Morrison : Bunu sorduğuna bile inanamıyorum, tabi ki yanlıştı yaptığın. Sonunda bir kemer kazanmışız, senin yaptığına bir bak. O gecenin hakkı sağlam bir parti ve seksti. Peki sen ne yaptın? Her şeyi mahvettin.
Johnny : İsteyerek yapmadım, kontrolümün dışında gerçekleşti.
Morrison : Olamaz, korktuğum şey gerçekleşiyor. Kontrol, Mayhem'e geçiyor.
Mayhem : Ben doğru olanım Johnny. Seni en tepeye çıkartacak olanım. Daha fazla vakit öldürmene izin veremezdim. Zaman bizim zamanımız.
Johnny : Öyle mi diyorsun?
Mayhem : Elbette, şimdi şu aptalı dinlemeyi bırak da Mayhem'in ölmediğini Payback'in zirvesine çıkarak gösterelim.
Morrison : Seni göt lalesi! Bu işin Mayhem ile bir ilgisi yok. Sen sadece kendini düşünüyorsun. Dostlarını, destekçilerini kenara itmişsin. Bunu dinleme John. Sadece kendini düşünmeden de en tepedeki isim olabilirsin.
Johnny, ikisini de dinledikten sonra düşüncelere dalar. Onca yaşanmış güzel hatıra, geçirilmiş onca güzel vakit. Her şeyi bir kenara mı koymalı? Şimdi Venis'den vaz mı geçmeli?
Barmen : Abi, kapatıyoruz.
Johnny : Tamamdır dostum.
Johnny hesabı masaya bıraktıktan sonra bardan ayrılır. Bir taksi çevirir ve otelin yolunu tutar o sırada kameralar kapanır.