Kamera boş, üzerine gölge düşen bir ringde açılıyo. Ringin dışında, aprona yaslanmış ve kameraya sırtı dönük bir şekilde Adam Cole’u görüyoruz. Görüntü devam ederken Cole arka fonda konuşuyor.
Adam Cole: Benden beklenen rakibimi ‘arkadan vurmam’ değildi belki. Kafanızı karıştırmış olabilirim ama önceden de söyledim, yine söylüyorum, yaptığım her şeyi kendim için yapıyorum. Kimseyi mutlu etmek düşüncesi gütmüyorum ama biliyorum ki benim için iyi olan, sizler için de iyi olacaktır. Eğer arkamda durmak, bana destek olmak istiyorsanız arkanıza yaslanın ve direksiyonu bana, sadece bana bırakın. Dediğim gibi, ‘güreş’ adını verdiğimiz bu sanat siz olmadan bir adım ileri gidemez ama bu benim serüvenim, bizim değil. Yine de bu yolculuğa benimle çıkmak isteyen herkese kapım açık, tek şartla, kontrol bende olacak. Bu yolculuğun ilk durağı da…tahmin ediyorsunuzdur ki…
Kamera kapanıyor ve ringin içinde açılıyor. Cole’u yüzünün ve neredeyse vücudunun yarısı gölgede kalmış vaziyette ringin köşesine oturmuş şekilde görüyoruz.
Adam Cole: Desmond Wolfe. Muhtemelen yaptığım şeyin arkadan vurmak olduğunu söyleyeceksin. Ben de buna karşı çıkmayacağım. İnsanların bu kadar şaşırmasına da anlam veremedim doğrusu. Neden senin gibi birine karşı senin oyunlarınla cevap vermeyeyim? Yine de senin onlar kadar şaşırmadığını biliyorum. Çünkü birbirimizi az çok tanıyoruz bebeğim. Seni en büyük sahnelerden birinde, Survivor Series gecesi alt ettim ama sen bir şekilde, yeniden benim peşime düşme cesaretini kendinde buldun. Sen bu işi iyice kişiselleştirip, Britt’in adını küçük oyunlarına dahil edinceye dek ben Goldberg ve Will Ospreay gibi adamları kovalamaya hazırlanıyordum. Ancak hayır, hayatın cilvesi işte, ne kadar plan yaparsak yapalım hep bir şeyler eksik kalıyor. Tamam oğlum, artık bütün ilgim ve odağım senin üzerinde. Geride bıraktığımız hafta sana yapacaklarımın bir fragmanını oynattım. Laga luga yaparak sosyal medyada yer edecek, basında çıkacak demeçler vermekle uğraşmayacağım. O senin alanın. Ben güreşeceğim. Seninle. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Bugün, yarın, sen yerden kalkamayacak hale gelene dek döveceğim seni. Çünkü seni uyardım o*ospu çocuğu. Hareketlerimle, sözlerimle seni uyardım. Bundan sonra yalvarsan da düşmeyeceğim peşinden. Gittiğin her yerde kovalayacağım seni. Arkanı kolla.
Kamera kapanıyor.
Adam Cole: Benden beklenen rakibimi ‘arkadan vurmam’ değildi belki. Kafanızı karıştırmış olabilirim ama önceden de söyledim, yine söylüyorum, yaptığım her şeyi kendim için yapıyorum. Kimseyi mutlu etmek düşüncesi gütmüyorum ama biliyorum ki benim için iyi olan, sizler için de iyi olacaktır. Eğer arkamda durmak, bana destek olmak istiyorsanız arkanıza yaslanın ve direksiyonu bana, sadece bana bırakın. Dediğim gibi, ‘güreş’ adını verdiğimiz bu sanat siz olmadan bir adım ileri gidemez ama bu benim serüvenim, bizim değil. Yine de bu yolculuğa benimle çıkmak isteyen herkese kapım açık, tek şartla, kontrol bende olacak. Bu yolculuğun ilk durağı da…tahmin ediyorsunuzdur ki…
Kamera kapanıyor ve ringin içinde açılıyor. Cole’u yüzünün ve neredeyse vücudunun yarısı gölgede kalmış vaziyette ringin köşesine oturmuş şekilde görüyoruz.
Adam Cole: Desmond Wolfe. Muhtemelen yaptığım şeyin arkadan vurmak olduğunu söyleyeceksin. Ben de buna karşı çıkmayacağım. İnsanların bu kadar şaşırmasına da anlam veremedim doğrusu. Neden senin gibi birine karşı senin oyunlarınla cevap vermeyeyim? Yine de senin onlar kadar şaşırmadığını biliyorum. Çünkü birbirimizi az çok tanıyoruz bebeğim. Seni en büyük sahnelerden birinde, Survivor Series gecesi alt ettim ama sen bir şekilde, yeniden benim peşime düşme cesaretini kendinde buldun. Sen bu işi iyice kişiselleştirip, Britt’in adını küçük oyunlarına dahil edinceye dek ben Goldberg ve Will Ospreay gibi adamları kovalamaya hazırlanıyordum. Ancak hayır, hayatın cilvesi işte, ne kadar plan yaparsak yapalım hep bir şeyler eksik kalıyor. Tamam oğlum, artık bütün ilgim ve odağım senin üzerinde. Geride bıraktığımız hafta sana yapacaklarımın bir fragmanını oynattım. Laga luga yaparak sosyal medyada yer edecek, basında çıkacak demeçler vermekle uğraşmayacağım. O senin alanın. Ben güreşeceğim. Seninle. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Bugün, yarın, sen yerden kalkamayacak hale gelene dek döveceğim seni. Çünkü seni uyardım o*ospu çocuğu. Hareketlerimle, sözlerimle seni uyardım. Bundan sonra yalvarsan da düşmeyeceğim peşinden. Gittiğin her yerde kovalayacağım seni. Arkanı kolla.
Kamera kapanıyor.
