RPG Los Fuertes

PAYBACK #9 şovu sona erdikten ve kameralar kapandıktan dakikalar sonra Angel Garza ve Alberto El Patron'u ringde görüyoruz. Dakikalar önce Will Opsreay'e verdikleri mesajdan sonra tek başlarına ringdeler. Angel seyircilerden gelen olumsuz tepkilere bakıyor ve yüzünden hiç eksilmeyen o sinir bozucu gülümsemesi eşliğinde konuşmasına başlıyor.



Angel Garza: "QUÉ HERMOSO DÍA! Sizler... Te ves un poco sorprendido (Biraz şaşırmış görünüyorsunuz.) No te sorprendas porque debería haber dado este paso mucho antes. (Şaşırmayın çünkü bu adımı çok daha önce atmam gerekirdi.) Sadece birkaç hafta geçmesine rağmen Amerika'da olmak nasıl desem... Biraz garip hissettiriyor. Sence de öyle değil mi amigo? (Alberto'ya bakıyor) Bu insanların gözünde birbirine girmesi beklenen, birbirlerini yiyerek tepedekilere rahat verecek iki güreşçiydik. Fakat bugün herkesi yanılttık. Ne deriz bizim orada... Los hicimos dormir a todos de pie. (Hepsini ayakta uyuttuk.) Yaşadığımız tüm bu karmaşanın, tüm bu zorlu sürecin aslında tarihte eşi benzeri görülmemiş bir iş birliğine neden olduğunu tüm dünyaya gösterme fırsatı bulduk. Meksika'nın tozlu yollarından Los Angeles'ın ferah atmosferine uzanan bir ortaklıktan bahsediyorum... Sizi geçin, yanımda gördüğünüz bu adam bile beni dostu olarak göreceğini kırk yıl düşünse dahi hayal edemezdi ha?"

Angel sırıtıyorken Alberto da zoraki bir gülümseme ile ona eşlik ediyor.

"Merak etmeyin o da alışacak. Zaten bizim işimiz bu değil mi? Ne olursa olsun alışmak ve devam etmek... Çoğu kişinin kaldıramayacağı sorumlulukları elimize alırız. Zor kararları veririz. En aşağılık şeyleri gerçekleştirmek zorunda kalırız. Her ölümlünün cesaret edemeyeceği türden şeyleri... Alberto ve ben, bu yüzden de pek farklı sayılmayız. "El Jefe" ve "El Patron"... Anlamları gibi aynı sayfada yer alan ve kaderleri büyükleri tarafından çizilen iki adam. Bir ay boyunca izlediğiniz tüm o süreç ise bu kaderin bir sonuca bağlanması için gereken küçük bedeller ve fedakarlıklardı. Bazı şeylerin sonuca ermesi için gereken şeyleri gerçekleştirdim. Şu an gördüğünüz bu duruma gelmemiz için yapılması gerekeni yaptım. Ben "kabullenmeyi" seçtim. Zincirin en tepesinde olduğumu kabullendim ve bu... Fazlasıyla güzel hissettiriyor."

Angel hararetli bir şekilde devam ediyor.

"Bugün gördükleriniz, tüm bu yaşananlar sadece küçük bir fragmandı. Yapacağımız yıkımın ve bu şirketin tepesine göz koyuşumuzun ne kadar ciddi olduğunu anlamanız için küçük bir uyarı da diyebilirsiniz. Hepiniz şirketin tepesinde olduğunu sanan o adamı demin bu ringde gördünüz. Her şeye sahip olduğunu düşünen ama aslında hiç kimsesi olmayan o adamı... William kendisini zincirin en tepesinde sananlardan. Kendisini buradaki herkesten daha başarılı olarak görenlerden. Doğrusu hakkını vermeliyim, ese kusursuza yakın güreşiyor. Belki de gerçekten en başarılı olanımız olabilir. Fakat tüm bunlara rağmen "en güçlü" olanımız değil. Nunca... Asla olamayacak. Bunu kendisi de adı gibi iyi biliyor. William da zamanının dolduğunu biliyor. Açgözlülüğüne yenik düştüğü o geceden bahsediyorum. Survivor Series, William'ın düşüşüne imza attığı geceydi. Tek bir ganimetle yetinmeyip başkalarının altınlarını da istedi ve başardı. Bunun bedelini ise hali hazırda, uzun zamandır sahip olduğu o şeyi kaybederek ödeyecek."

"Doğru duydun William. Biz yaşlı adamdan ödünç aldığın o şey için gelmiyoruz. Biz sana ait olan o parça için geliyoruz. Büyük altın için. Seni, sen yapan şey için geliyoruz."

Angel mikrofonu indiriyor ve Alberto'ya bakıyor...​

Alberto El Patron önce Angel Garza'ya ardından da omuzundaki kemere baktıktan sonra konuşmaya başlıyor.

Alberto El Patron: "Angel’le ben… (Gözünün ucuyla Angel Garza’ya bakıyor, ardından devam ediyor.) Aynı kaderi yaşıyoruz. İçine doğduğumuz hayatı yaşıyoruz. Patrimonio (Doğuştan gelen hakkımız) için çabalıyoruz. Babam… Dos Caras. Ünlü Luchadorlardan biriydi. Bir ikondu. Milyonların putlaştırdığı adamlardan biriydi. Tabii, kimse onu benim kadar putlaştıramazdı. Ve bende gençliğimin ilk yıllarından itibaren bir karar verdim. Ne pahasına olursa olsun onu gururlandıracaktım. Sonra onun maskelerinden birisini giydim ve o şey oldum… Dos Caras Jr. (Yüzünde bir gülümseme beliriyor.) Daha sonra o maske bana dünya çapında bir ün getirdi… başarı getirdi… Fama! Evet, sanırım doğru kelime bu… Maske bana şöhret getirdi. Ve böyle başladı… kendi efsanemi yaratmaya başladım. Şuna bak! Tarihin en başarılı Luchadoru oldum! Kuzey Amerika’daki tüm büyük kemerleri kazanan tek Meksikalı… Daha fazla bir şey kanıtlamam gerekmediğini hissettim. Ve bu… bu kendime yaptığım en büyük kötülüktü. Çünkü… Siempre hay más! (Her zaman daha fazlası vardır.) İşte şimdi buradayım! Daha yeni yaptıklarım… Kanıtlamak içindi! Hayır, hayır mis amigos. Kendimi kanıtlamak için değil, şirketin tepesindeki çocuğun şirketin en büyük yalancısı olduğunu kanıtlamak içindi!"

PAYBACK seyircisinden gelen olumlu destekle beraber devam ediyor El Patron.

Alberto El Patron: "William… Chico de Oro. (Altın Çocuk) Şirketin ilk gününden bugüne kendi hikayesini yazmaya çalışan o çocuk. Bunu takdire şayan görebilirdim, ese. Tüm bu hikayen yalan üzerine kurulu olmasaydı! Hikayende kendine biçtiğin o rol. Düşünmek bile beni delirtmeye yetiyor, çünkü… sen o role layık değilsin. Olmadın. Olmayacaksın. Angel’in de dediği gibi… İyi güreşiyorsun, ese. Ama korkuyorsun. Bunu Meksika’nın çöllerinden bile hissedebiliyordum. Ve korku… beni kan kokusunun bir köpekbalığını çektiği gibi çekiyor. Zayıfsın çocuk. Ve bu zayıflığına rağmen açgözlüsün… (Omuzundaki kemere bakıyor.) Bunun çok daha önce olması gerekiyordu. Belki de bu kadar rahat olmanın sebebi budur. Savaşı MAYHEM’e getirecek o adamın, 2000 mil uzakta olması. Ama artık bu iş… bu iş sınırların ötesinde. Bu iş bir ay boyunca kaldığım çöllerin ötesinde. Bu iş Doctor’un fişini çektiğim Compton’un da ötesinde. Bu iş San Luis Potosí’nin de, Los Angeles’ın da ötesinde. William… Bu iş… Bu iş artık sensin. Ve Patron, başladığı işi bitirir."

El Patron sol omuzundaki kemeri sağ omuzuna atıp, güzelce yerleştirdikten sonra devam ediyor.

Alberto El Patron: "Ve bu iş bittiğinde… kaderimin merdivenlerindeki bir basamağı daha çıkacağım. Babamı… Efsanevi Dos Caras’ı bir kez daha gururlandıracağım. Amcam Mil Mascaras’ı oğullarının asla yapamadığı bir şekilde bir kez daha gururlandıracağım! Ve Angel… Angel’de dedesini, kuzeninin asla yapamadığını yaparak bir kez daha gururlandıracak. Çünkü biz bunun için varız… bizim kaderimizde bu var…. bizim kaderimizde zincirin en tepesinde olmak var. Ve William… sen en tepedeyken dengede bile duramıyorsun."

PAYBACK seyircisi bu sözlere yine olumlu karşılık veriyor, El Patron bununla beraber konuşmaya devam ediyor.

Alberto El Patron: "William! Sana sadece son bir tavsiye… Bizi diğerleriyle karıştırma. Bizi spikerlerle karıştırma, bizi viejolarla karıştırma. Bizim işler… biraz karışık. Ama biz Latinler ne deriz bilirsin. Todo es cuestión de familia." (Her şey aileyle ilgilidir.)



El Patron karışık tepkiler altında kemeri havaya kaldırıyor. Devamında ise yerde ölü gibi yatan Will Ospreay'in üzerine fırlatıyor ve Garza'yla beraber arka alanın yolunu tutuyorlar.
​